Gözlerini yerden çevirip bana döndürdü.
Çenem titredi. Burnum sızladı tekrardan. Onun avuçlarında olmak korkunçtu.
Ben de ağladım o da ağladı.
Gök de ağladı.
Ne kadar orada göz yaşı döktük bilmiyorum.
Aynı pozisyonda.
Yüreğimde koca bir korkuyla
Onun savunmasız anını yakalayıp kollarından kaçmaya çalıştım ama yapamadım.
Daha sert tutmaya başladı.
' yeter ' dedim yüksek sesle.
' sen katilsin. Neden ağlıyorsun. Katiller ağlamaz '
Sanki bu dediğimden sonra daha çok ağladı.
kulağıma yaklaştı arkamdan kırgın bir tonda fısıldadı
' özür dilerim '
Gözlerim irileşirken baktığım ıslak çimenlerden gözlerimi ayırdım
Özür mü dilemişti yoksa ben artık kafayı mı sıyırmıştım.
Yavaşça kalktı ayağa beni de kaldırdı.
Bileğimi kavradığında yüzüne baktım.
Gerçekten de ağlamıştı. Hatta gözleri bile şişmişti.
Benden daha dağınık görünüyordu.
Ama artık ona kanmayacaktım.
Bileğimdeki elinin beni boğmak üzere olduğunu aklımdan çıkartmayacaktım.
Yürümeye başladı ufak adımlarla beni de arkasında sürüklerken.
Yağmur hala hafif çiseliyordu.
Üstümüz sırılsıklamdı.
Koştuğum yerleri şimdi geri dönüyordum.
Gecenin karanlığında ay ışığıyla devasa büyüklükteki evi gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eftalya
Teen FictionAh deniz... Koyu mavi güzelliğin bana aşık olduğum sessizliği hatırlatırken. Daha derinlerine baktığımda canımı yakıyorsun . nefret etmeye başlıyorum senden. Sen... kalbimi kanatarak çekip çaldın benden. Bak o sol göğsümdeki koca boşluk hal...