' Kekden başka bir şey bilmiyorsun değil mi? ' dedi kestiği parçayı ağzına götürürken.
' biliyorum ' dedim umursamaz bir tavırla.
' mesela? ' diye sordu dalga geçer gibi.
'yumurta ve patates kızartması ' dedim gururla.
' o halde neden kahvaltıları her gün ben hazırlıyorum ' dedi kaşlarını çatarak. sinsice gülümsedim.
'kahvaltı hazırlamaktan çok hoşlandığın için sana müdahale etmiyorum ' dedim gülümseyerek.
iki yana salladı kafasını ' sana yemek yapmayı öğreteceğim, böyle olmaz ' dedi düşünceli bir sesle ' ileride de her gün ben hazırlayamam bir meslek edinmeliyim kendime ' dedi kendi kendine konuşur gibi.
duyduğum şey kafama sonradan dank ettiğinde içtiğim çay boğazıma aldı ve öksürmeye başladım.
'i-ileride derken? ' dedim şaşkınlıkla. bakışlarını bana çevirdi o da ne dediğinin farkına yeni gelmiş gibiydi. sessizliğini korudu.
ortamda gergin rüzgarlar eserken tekrar konuşmaya başladı
' 3 ay dedi ' anlamayarak baktım ona. kekini tamamen bitirmişti artık.
' ne 3 ayı? '
' 3 ayın var sınava hazırlanmak için. geçenkini kaçırdın. çok kısa bir süre ama yapabilirsin.' dedi.
neden bahsettiğini yeni anlamaya başlamıştım.
' neredeyse 1 sene mi olacak yani? ' dedim şaşkınlıkla. gerçekten zaman su gibi akıp gitmişti.
kafasını salladı gözlerini kaçırarak.
' peki ya sen? ' dedim.
' ben zaten üniversite okuyorum ' dediğinde tekrar açtım gözlerinmi kocaman
' ciddi misin? nasıl ? '
'mimarlık okuyorum 2. sınıfım ' dedi rahat bir şekilde. gözlerim daha çok açıldı. hiç tahmin etmeyeceğim türden bir şeydi bu.
bakışlarımı üzerinden çekmedim. sözüne ekleme yaptı. ' hibrit okuyorum '
' 19 yaşındasın değil mi? ' dedim kafasını salladı.
' ben daha reşit bile değilim ' dedim omuzlarımı düşürerek.
' reşit olmaman hoşuma gidiyor.' bunu utanarak söylemişti.
' neden? ' diye sordum. bakışlarını arkamdaki pencereye çevirdi. ve tabi ki cevap vermedi. böyle yaptığı zamanlarda boğazını sıkıp zorla söylettiresim geliyordu.
'benim eve gitmem gerekiyor ' dedi birlikte masayı toplarken
' neden? ' diye sordum.
' senin görünümünü değiştirmek için bir kaç şey almıştım orada unutmuşum. '
' neden benim görünümümü değiştiriyoruz? '
' eve güvenli bir şekilde gidebilmen ve bizimkiler tarafından tanınmaman için ' dedi kısık sesle.
' anladım ' diyebildim sadece. o da farkındaydı artık eve gitmem gerektiğini en azından bu ayrılık işi çok zor olmayacktı.
o çıkmak üzere hazırlanırken yanına yaklaştım.
' ben de gelmek istiyorum ' dedim.
' olmaz'
'lütfen'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eftalya
Teen FictionAh deniz... Koyu mavi güzelliğin bana aşık olduğum sessizliği hatırlatırken. Daha derinlerine baktığımda canımı yakıyorsun . nefret etmeye başlıyorum senden. Sen... kalbimi kanatarak çekip çaldın benden. Bak o sol göğsümdeki koca boşluk hal...