Bölüm 48

27 5 0
                                    

' Kekden başka bir şey bilmiyorsun değil mi? ' dedi kestiği parçayı ağzına götürürken.

' biliyorum ' dedim umursamaz bir tavırla.

' mesela? ' diye sordu dalga geçer gibi.

'yumurta ve patates kızartması ' dedim gururla.

' o halde neden kahvaltıları her gün ben hazırlıyorum ' dedi kaşlarını çatarak. sinsice gülümsedim.


'kahvaltı hazırlamaktan çok hoşlandığın için sana müdahale etmiyorum ' dedim gülümseyerek.

iki yana salladı kafasını ' sana yemek yapmayı öğreteceğim, böyle olmaz ' dedi düşünceli bir sesle ' ileride de her gün ben hazırlayamam bir meslek edinmeliyim kendime ' dedi kendi kendine konuşur gibi.

duyduğum şey kafama sonradan dank ettiğinde içtiğim çay boğazıma aldı ve öksürmeye başladım.

'i-ileride derken? ' dedim şaşkınlıkla. bakışlarını bana çevirdi o da ne dediğinin farkına yeni gelmiş gibiydi. sessizliğini korudu.

ortamda gergin rüzgarlar eserken tekrar konuşmaya başladı

' 3 ay dedi ' anlamayarak baktım ona. kekini tamamen bitirmişti artık. 

' ne 3 ayı? ' 

' 3 ayın var sınava hazırlanmak için. geçenkini kaçırdın. çok kısa bir süre ama yapabilirsin.' dedi.

neden  bahsettiğini yeni anlamaya başlamıştım.

' neredeyse 1 sene mi olacak yani? ' dedim şaşkınlıkla. gerçekten zaman su gibi akıp gitmişti.

kafasını salladı gözlerini kaçırarak.

' peki ya sen? ' dedim.

' ben zaten üniversite okuyorum ' dediğinde tekrar açtım gözlerinmi kocaman


' ciddi misin? nasıl ? '

'mimarlık okuyorum 2. sınıfım ' dedi rahat bir şekilde. gözlerim daha çok açıldı. hiç tahmin etmeyeceğim türden bir şeydi bu.

bakışlarımı üzerinden çekmedim. sözüne ekleme yaptı. ' hibrit okuyorum '

' 19 yaşındasın değil mi? ' dedim kafasını salladı.

' ben daha reşit bile değilim ' dedim omuzlarımı düşürerek. 

' reşit olmaman hoşuma gidiyor.' bunu utanarak söylemişti.

' neden? ' diye sordum. bakışlarını arkamdaki pencereye çevirdi. ve tabi ki cevap vermedi. böyle yaptığı zamanlarda boğazını sıkıp zorla söylettiresim geliyordu.

'benim eve gitmem gerekiyor ' dedi birlikte masayı toplarken

' neden? ' diye sordum.

' senin görünümünü değiştirmek için bir kaç şey almıştım orada unutmuşum. '

' neden benim görünümümü değiştiriyoruz? '

' eve güvenli bir şekilde gidebilmen ve bizimkiler tarafından tanınmaman için ' dedi kısık sesle.

' anladım ' diyebildim sadece. o da farkındaydı artık eve gitmem gerektiğini en azından bu ayrılık işi çok zor olmayacktı.

o çıkmak üzere hazırlanırken yanına yaklaştım.

' ben de gelmek istiyorum ' dedim.

' olmaz'

'lütfen'

EftalyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin