Cebimdeki telefon titredi arayan iklimdi. Muhtemelen muhteşem buluşmaları hakkında konuşacaktı. Kafamı dağıtacağını düşündüm ve aramayı yanıtladım.
' alo? '
' nehir naber '
' iyi sen '
' bende iyi eve geçtim şimdi armağan bıraktı '
' nasıldı buluşma '
' bilmem, yani benim açımdan tabi ki süperdi. '
'eee?'
' eeesi ben konuştum o dinledi ben tatlı aldım o sadece soda aldı sonra kalktık beni eve bıraktı bu kadar '
'hmm '
' nehir sanırım onun karakteri gerçekten böyle ama ben onu bu haliyle de seviyorum ne olursa olsun seveceğim, asla vazgeçmeyeceğim , nasıl olsa bir gün açılacak bana ve biliyor musun bugün ilk defa bana ismimle hitap etti ve çok kibar biri. kesin o da benden hoşlanıyor '
İklimin söyledikleri zaten bozuk olan moralimi daha da alevlendirmişti.
' iklim şimdi kapatmalıyım seni ararım '
' peki canım öptüm '
Telefonu kapatır kapatmaz hıçkırıklarla ağlamaya başladım . Bu anı bekliyormuş gibi birbirleriyle yarış ediyordu gözyaşlarım. Hıçkırıklarım sessiz sahili inletiyordu.
Şimdi gerçekten neye ağladığımı bilmiyordum sanki içimde biriktirmiştim ve her şey üst üste gelince bir boşalma yaşıyordum . ağladıkça daha çok ağlayasım geliyordu
sessiz ve ıssız sahilde bir tek ben vardım bunun nedeni havanın buz gibi olması olabilirdi. Ağlamaktan ne üşüdüğümü hissediyordum ne gözüm başka bir şey görüyordu. Denize baktım buğulu gözlerimin ardından. Alsaydı beni derin engin sularına ferahlar mıydım. Dalgalar çekseydi içine geçer miydi bütün bunlar?
Bankın diğer tarafına bir ağırlık çöktü tanıdık karamel kokusunu almamla şiş gözlerimi ona çevirdim
denizi izliyordu üstünde koyu lacivert ceket altında siyah bir pantolon vardı elleri cebindeydi. Cebinden bir peçete çıkartıp dizime koydu. Sonra eski pozisyonunu aldı
. Peçeteye baktım. Dizimden almadım.
Hala ağlıyordum onun gelişi şiddetli olan hıçkırıklarımı daha da şiddetlendirmişti. Sıcak gözyaşlarım yanaklarımdan süzülürken artık görüşüm tamamen kapanmıştı. Onun yanında bağıra bağıra ağlamaktan çekinmiyordum zaten istesem de durduramazdım kendimi
Belki 1 saat İstanbul'un soğuk ayazında denize karşı ağlamıştım. Karşımda deniz vardı yanımda deniz gözlü. Yanımdan gitmemişti aynı pozisyonda öylece oturmuştu. Çıt bile çıkartmamıştı. Sonunda sesim kısılıp yorulduğumda ağlamamda yavaşça dinmişti. İçim parça parçaydı. Enkaz gibiydim. Gözlerime kan oturmuştu, şişmişti. Saçlarım dağılmıştı. En çok da ben dağılmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eftalya
Teen FictionAh deniz... Koyu mavi güzelliğin bana aşık olduğum sessizliği hatırlatırken. Daha derinlerine baktığımda canımı yakıyorsun . nefret etmeye başlıyorum senden. Sen... kalbimi kanatarak çekip çaldın benden. Bak o sol göğsümdeki koca boşluk hal...