' ben resim yapmayı çok severim. Beden dersinde iklimin beni voleybol oyununa katmadığı ve kattırmadığı için tek başıma resim çiziyordum. Çizdiğim kişi de tam karşımda bana poz veriyormuş gibi oturan bir sınıf arkadaşımdı. '
Tamam buraya kadar iyi gidiyordum. Kelimelerimi ölçüp biçerek konuşuyordum ki zararlı çıkan ben olmayayım. Üstelik yalanda söylemiyordum. Farklı kelimelerle anlatıyordum sadece. Ya da kendimi kandırıyordum.
' tam karşımda oturduğu için ve kımıldamadığı için onu çizmeye başladım. İklim de o çizimi gördüğünde sinirlenip üstüme saldırdı. Ama arkadaşlar onu tutup uzaklaştırdı. Sonra da soyunma odasındaki çantamdaki formalarımı bu hale getirmiş. Bende az önce size anlattığım gibi sınıfa çıktım ve ona sordum sen mi yaptın diye o da marifetmiş gibi evet dedi daha sonra da yüzüme tükürünce benim de sabrım taştı. '
' eksiksiz fazlasız olay bu ' dedim. Ve iklime döndüm. Üç buçuk atıyordu. Bir an için ona üzülmüştüm. Ta ki diğer nehir aptal olduğuma dair yeminler edene kadar.
Annem olayı çoktan anlamıştı. Gülümsüyordu. İklime döndü ve o kilit soruyu sordu
' sen neden nehir sınıf arkadaşınızı çizdi diye ona saldırdın? '
İşte beklenen an gelmişti. Ah annecim... bu kadar zeki olmak zorunda mısın...
' evet kızım neden bir resme sinirlenip saldırdın ? ' diye sordu Nil hoca.
Şimdi bütün gözler iklimdeydi. İklim oturduğu yerde bir kızarıyor bir morarıyordu.
Onu tam anlamıyla köşeye sıkıştırmıştım. Üstelik kendimi usulca olaydan sıyırarak. Kırk yılda bir kere zekice hareket ettiğim için kendimi tebrik ettim.
Diğer nehir ' bozuk saat bile günde bir kez doğruyu gösterirmiş ' dedi.
İklim sustu. Bekledik bekledik ama cevap veremedi. Tırnaklarını avuçlarına batırıyordu. Şu anda içinden beni öldürmek istediğini hissedebiliyordum.
' kızım konuşsana artık ' dedi Gülten teyze.
Lafa atladım.
' iklim dilini yuttu galiba ben söyleyeyim. ' iklim gözlerini kaldırdı. Yüzüme baktı. Onun çaresizliğini görebiliyordum. İçimdeki nehir tekrar etti ' o sana acımadı '
' çünkü çizdiğim kişi sevgilisiydi. ' dedim tek nefeste. Bu benim için neden bu kadar zordu anlayamıyordum. Sonuçta benim değil onun sevgilisiydi. Belki de bu yüzden zorlanıyordum.
' NE !!! '
Bu bağırışın sahibi Gülten teyzeydi. Annem tepkisizdi. Bunları çoktan tahmin etmiş olmalıydı. Gözü dönmüş şekilde iklime bakıyordu. İklimse neredeyse arkasındaki duvarın içine girmek üzereydi.
Şu an oda kalabalık olmasaydı Gülten teyzenin iklimi bir kaşık suda boğacağından emindim. O kızını hanımefendi gibi yetiştirdiğini, bu tip şeylerden uzak durduğunu, sanan. sevgili sayısı yaşından daha fazla olan bir kız olduğundan habersiz bir anneydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eftalya
Novela JuvenilAh deniz... Koyu mavi güzelliğin bana aşık olduğum sessizliği hatırlatırken. Daha derinlerine baktığımda canımı yakıyorsun . nefret etmeye başlıyorum senden. Sen... kalbimi kanatarak çekip çaldın benden. Bak o sol göğsümdeki koca boşluk hal...