Bölüm 32

43 5 0
                                    

Eve geldiğimde saat 11 di. Aslında daha fotoğraf çekimi ve kep atma da olacaktı. Ama orada daha fazla bulunmak istemediğim için kaçmıştım.

Armağanla olan fazla tuhaf anımız aklımdan çıkmıyordu. Aklıma geldikçe hem içimde tuhaf hisler oluşuyor hem de pişman oluyordum.

Sanki geceyle gündüz kavuşmuştu

Yerle gök birleşmişti

Sanki ölümle yaşam karşı karşıyaydı

Siyah beyaza karışmış onu da karartmıştı

Sanki sıcakla soğuk karıştırılmıştı

Ve biz... buhar olmuştuk

Nasıl kendimi ona bırakabilirdim. Benimle açıkça oyun oynuyordu. Ve ben onun etkisinden çıkamıyordum. Buna izin veriyordum. Ne yapacaktım böyle

1 hafta kaldı dedi diğer nehir. Sadece bir hafta.

Bir hafta sonra onun yüzünü bile görmeyecektim. Adını unutacaktım. Üniversiteye gidecektim yeni insanlar tanıyacaktım. Sadece bir hafta daha sabretmek zorundaydım.

Eve anahtarla girdiğimde annem kapı sesini duymuştu.

' nehir ' dedi annem

' erkencisin? '

' evet anne midem bulandı da o yüzden erken geldim '

' emin misin bir sorun yok değil mi? '

' yok annecim inan bana ' dedim gülümseyerek

' çok yorgunum uyuyacağım hemen '

' peki kızım iyi geceler sana '

Tam odaya girmek üzereyken anneme seslendim

' anne? '

' efendim '

' abimin babamın seni aldattığından haberi var mı? '

' hayır kızım söylemedim. Abini biliyorsun. Büyük olay çıkartır. Sakın sende ağzından kaçırma '

' peki ' deyip odama girdim.

Hayatım artık düzene girmeli dedim kendi kendime

Üzerimdeki elbiseyi hiç çıkartmak istemiyordum. Ama yapacak bir şeyim de yoktu.

Yavaşça elbiseyi çıkarttığımda yatağın üzerine attığım elbisenin rüzgarıyla bir koku aldım. Karamel kokusu.

Elbiseyi tekrar elime alıp burnuma götürdüm.

Karamel kokusu üstüme sinmişti.

Kokuyu içime çektim.

Bu kadar güzel olmak zorunda mıydı. Hemen elbisenin üstüne kendi parfümümü sıktım. Koku hala bedenimde varlığını sürdürdüğü için banyoya girip bol duş jelleriyle yıkandım. Ona ait hiçbir şey istemiyordum. Kokusunu bile.

Sıcak suyun altında taksinin aynasından gördüğüm arabanın arkasından bakışı geldi gözümün önüne. Neden bu kadar hüzünlü gözüküyordu. O görüntüsünden güç akan soğuk hatta buz gibi yapılı biriydi. Ama neden ben ona baktığımda yaralı bir yavru kedi görüyordum.

Sadece bir hafta...

Yattım. Bir o yana döndüm, bir bu yana döndüm ama asla uyuyamıyordum. Sanki zihnim bana işkence çektirmek istiyordu. Sürekli o geliyordu aklıma. Sürekli o halimiz.

Çalışma masamın başına gittim. Birkaç test çözdüm. Saate baktım çoktan 12.30 olmuştu. Annem uyuyor olmalıydı.

Açtığım gardıroptan bir kot pantolon ve bir sweat giydim. Üzerime ise kalın bir hırka aldım. Odamın kapısını yavaşça kapattım ve çıkışa yöneldim. Neredeyse anahtarımı almayı unutuyordum . sessiz olmaya özen göstererek evden çıktım.

EftalyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin