Eftalya

Bölüm 31

Dün okulda bütün gün mezuniyet hakkında konuşuldu. Herkes çok heyecanlıydı. İtiraf etmek gerekirse bende oldukça heyecanlıydım. Neredeyse saatler sayıyordum bu güne ulaşabilmek için. Emre benden de heyecanlıydı. Danone bile hareketli görünüyordu. Annem ise mezun olduğum için gururla izliyordu beni.

Aynadaki kıza baktım göz alıcı ihtişamlı elbisesinin içinde heyecanla bekliyordu. Ayaklarına gümüşten bantlı yüksek topuklu bir ayakkabı giymiş. Saçları berbat. Kuaföre gitmek için annesini bekliyor.

' hadi nehir çıkalım ' dedi annem. Dışarıda güneş batıyordu. Balo 8 deydi. Yaklaşık 1.5 saatim vardı. Umarım sa. Ve makyajım yetişirdi. 

Beni kuaförün önünden kavalyem emre alacaktı. Mezun olmak beni inanılmaz mutlu ediyordu.

Annem gece üşümemem için üstüme ince tülden bir şal verdi.

İçinde mükemmel hissettiğim elbiseme dikkat ederek arabaya bindim.

' balonun en güzel kızı olacaksın ' dedi annem.

' elbisem sayesinde ' dedim

' hayır canım. Sen çok güzelsin. Elbise ise güzelliğine güzellik katıyor. '

Anneme döndüm ' gerçekten de güzel miyim anne bunu kızın olduğum için mi söylüyorsun yoksa? '

' saçmalama nehir. Hiç anaya bakmıyor musun sen. Güzelliğinin farkında değil misin gerçekten? Sen benim kızımsın tabi ki güzel olacaksın ' dedi gururla.

' iklimden güzel miyim peki '

' o çakma sarışından tabi ki daha güzelsin hem sen doğalsın. Saf bir güzelliğin var '

' teşekkür ederim annecim '

Kuaförün önüne geldiğimizde saçımı ne yaptıracağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Kuaföre girdik. Koltuğa oturmamla direk kuaför kadına fikrini sordum

' mezuniyet balosuna gidiyorum elbiseme uyacak bir saç yapmalısınız. Tamamen size bırakıyorum '

Kadın sanki yıllardır bu anı bekliyormuş gibi minnetle gülümsedi. Daha sonra ciddiyetini geri kazanıp saçlarıma şekil vermeye başladı.

Derin ve büyük bir örgüyle yukarıdan bir taç yaptı. tacı örerken küçük beyaz mavi renkli çiçeklerden oluşan bir teli örgülerin arasından geçirdi . önden birkaç tutamı serbest bıraktı ve hafiften kıvırdı. Gerçekten başarılıydı. Saçlarımın kalan kısmına da ince maşalar yaptı. Prenses gibi gözüküyordum.

Saçlarımın daha sonra bozulmaması için bolca sprey sıkıp sabitledi. Makyajıma gelince abartı istemediğimi önceden belirttim.

Göz kapağıma dumanlı koyu mor tonlarında bir far uyguladı. İncecik uzun çizgisi olmayan bir eyeliner... Gözümün içine beyaz göz kalemi sürdü.dış kısmına ise siyah bir kalemle ince bir çizgi çizdi. Kirpiklerimi kıvırıp maskarayla belirginleştirdikten sonra göz makyajım bitmişti. Hem abartılı durmuyor hem de gözlerimi ortaya çıkartmıştı. Yüzüme bir pudra sürüp hafif pembe bir allıkla yanaklarımı renklendirdi. Dudağıma ise kırmızı nude tonlarında bir ruj sürdü. Daha fazla bir şey sürmesini istemedim.

Ayağa kalktığımda boy aynasının karşısına geçtim. İtiraf edeyim. Gerçekten güzel olmuştum. Hem de çok güzel. Keşke bu şekilde yatsam kalksam okula gitsem ve hayatıma bu şekilde devam etseydim.

Annem kocaman sırıtarak bana bakıyordu

' işte benim kızım be ' dedi coşkuyla.

Kuaförden ve annemden övgü dolu sözlerden bıkmaya başlarken emreden geldiğine dair mesaj almıştım.