Bölüm 13

36 6 0
                                    

Okuduklarımdan sonra tekrar gözlerim dolmuştu bunun nedeni bana inanmamasıydı. Evet ona anlatmamıştım. Çünkü beni yanlış anlamasından korkmuştum. Tam da şu an da yaşadıklarımızı yaşamaktan korkmuştum.

artık kendime kızmayacaktım. O benim en yakın arkadaşımsa ban güvenip bana inanması gerekirdi. Üstelik armağanla bir randevu bile ayarlamıştım onun için. Benim yaptıklarımda hafif değildi. Ama yine de aynı durumda iklim olsa ben ona inanırdım. Mesaj sesiyle tekrar telefonuma döndüm.

' numaramı sil. Yüzünü bile görmek istemiyorum'

İçimdeki ağlama isteğine karşı çıkıp dediğini yaptım. numarasını sildim.

Peki hala madem o beni istemiyordu bende onu istemeyecektim.

Üstelik bu hakaretlerine de daha fazla tahammül edemeyecektim.

Kafamı boşalttım. Çalışma masamın üzerinde bulunan paragraf test kitabıma döndüm ve uzun zaman sonra ona ' seninle ilgileneyim biraz ' dedim.

'Kızım kalk yerine yat '

Masada kitaplarımın üzerinde öylece uyuya kalmıştım. Annemin uyandırmasıyla kalkıp yatağıma yattım. Buz gibi yorganımın altına girip yastığıma sarıldım. Tekrar uykuya daldım.

Sabah kalkıp ne zaman okula gittim hatırlamıyordum bile. Uyanıp saate bakmam panikle 3 saniye içinde hazırlanıp kahvaltı yapmadan koşar adım okula gitmem bunların hepsi 5 dakika da gerçekleşmişti sanki. Gene geç kalıyordum. Neyse ki bu sefer zamanında sınıfa girmeyi başarmıştım.

Sınıfa nefes nefese girdiğimde ilk gördüğüm kişi iklimdi. elinde telefonuyla benim sıramda oturuyordu .beni beklediği gayet açıktı . Yavaşça yanına yaklaştım. Telefonundan başını kaldırıp yüzünü bana çevirdi. Bir an için düşündüm başka bir hata yaptım mı diye çünkü iklimin yüzünde hesap sorduğu o günkü ifade vardı.

' her geçen gün beni daha da şaşırtıyorsun nehircim ' sesi sakindi

yüzündeki alaycı ifade gerçek bir alay olmadığını gayet net hissettiriyordu. İri gözleri beni içine hapsetmek istercesine bakıyordu. Önceden bana sevimli gelen suratı şimdi itici görünüyordu.

' gene ne yapmışım iklim artık bana hesap sormana izin vermeyeceğim ' sert çıkışım karşısında şaşırmıştı yavaşça ayağa kalktı kollarını o günkü gibi göğsünde birleştirdi

 Sınıfın gene gözlerinin ve kulaklarının üzerimizde olduğunu biliyordum. Böyle anları asla kaçırmazlardı.

Sesini inceltti ağzını eğerek ' ama armağan cana seninle alakası olamadığını söyledi ' dedi ve gözlerini tekrar bana çevirdi.

Şimdi anlamıştım demek lanet olası diğer yalanım da ortaya çıkmıştı. Ama nasıl ? Canla konuşmadığına göre bunu sadece armağandan öğrenebilirdi.

Kafamı ani bir hızla arkama çevirip çaprazda oturan armağana baktım. Gözleri kısıktı dudağının bir kenarı küçük bir hareketle yana kıvrıldı. Küstah bakışlarını tam gözlerimin içine gönderdi.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
EftalyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin