Eftalya

Bölüm 15

' Sabahattin Ali' nin eserlerine gelecek olursak da kürk mantolu Madonna , içimizdeki şeytan, ve Kuyucaklı Yusuf... Nehir ? Benim dersimde uyuyamazsın! Nehir? '

Duyduğum kulak tırmalayıcı sesle kafamı kaldırdım. Gözlerimin ışığa alışmasını bekledim. Hafifçe araladığımda başımda dikilen leyla hocayı gördüm.

' günaydın kızım. İyi uyuyabildin mi bari? ' dedi kinayeli bir şekilde

' özür dilerim hocam ' sesim uykuluydu. Topuklu ayakkabılarını yere şıkırdatarak benden uzaklaştı. Sınıfa baktığımda herkesin uyukladığını gördüm.

İlk dersti ve leyla hocanın sesi ninni gibi geliyordu. Bütün gün sabaha kadar paragraf çözmüştüm. Kafam dağılmıştı. 1-2 saatlik uykuyla okula gelmiştim. Normalde 8 saat uyumaya dikkat ederim. O yüzden şu an yürürken bile uyuyabilirdim.

Teneffüs zili çaldığında sınıftan herkes elini yüzünü yıkamak için tuvalete gitti. Bende hemen kafamı sıraya geri koydum. Gözlerimi kapattım.

İklimin sesini duydum. ' seni çok seviyorum ben ya '

Gözlerim açıldı. Sol arka çaprazıma döndüm yavaşça armağan iklimden tarafa kafasını sıraya koymuş gözlerini kapatmıştı. İklimde seni çok seviyorum diyerek yanağından öpüyordu.

Onun öpücüğüyle nefesimin kesildiğini hissettim. Hemen yüzümü sıraya kapattım. Nefesimi dizginlemeye çalıştım. Olmuyordu. Ayağa kalktım. Hızlı adımlarla tuvalete gittim. Tuvalet kalabalık değildi. Yüzümü soğuk suyla buluşturdum. Daha sonra aynaya baktım. İklimin son zamanlarındaki itici hallerinden sonra kendimi ondan bile daha güzel hissediyordum.

Evet... ondan kesinlikle daha güzeldim.

Tuvaletten çıkarken koridorda hızla merdivenleri çıkan armağanı gördüm. Bir yere yetişiyor gibiydi. Yanında iklim yoktu.

Bende aşağı giden merdivenlere yöneldim. Tıklım tıklım olan kantine girdim. Tek istediğim bir tane karam yemekti. Ama öğretmenler zili bile çalmış olmasına rağmen hala sıramda ilerleyememiştim. Bir sıra olduğundan da kararsızdım açıkçası.

Ayak parmak uçlarımda yükseldim. İnsan kafaları arasından yarısını gördüğüm çikolataya sessizce seslendim.

' üzgünüm karam. Bu teneffüs kavuşamayacağız. '

ve kantinden çıktım. Merdivenlerden çıkarken. Üst katın merdivenlerinden inen armağanı gördüm. O da beni gördü. Görmesiyle kafasını çevirmesi bir oldu. Aman çok da umurumdaydı.

' nehir naber ? ' kafamı çevirdim. Bana kocaman gülümseyen eceyi gördüm. Bu kızla alan seçmeden önce aynı sınıftaydık.

' iyi senden ' beni sohbet etmek için durdurduğuna pek inanmıyordum.

' bende iyiyim. Kulağıma bir şeyler geldi? İklimle aranız mı açıldı? '

Tam da tahmin ettiğim gibi ağzımı aramaya çalışıyordu