SSO - 17

593 163 186
                                    

Merhaba arkadaşlar, artık aşka doğru yavaş yavaş adım atmaya karar verdim. Umarım sizler de beğenirsiniz. Yorum ve oylarınızı bekliyorum <3



Hiç yenmediğim birine karşı mağlup olamam.


Eşyalarımı toplayıp üstümü değiştirdim. Doktorun odasına tekrar uğradığımda daha sakindim. Beynim uyuşmuş gibiydi belki de. Bana olası yaşayabileceğim durumları anlattığında korktuğumu hissetmiştim. Tedavi konusunda da düşüneceğimi söyledim. Evde bunu biraz düşünmek istiyordum. 

Hastaneden çıkıp parlak gökyüzüne baktım. Diğer günlerden farkı yok gibiydi dışarı çıktığımda. İnsanlar bir yandan koşuşturmalarına devam ediyordu. Birileri ölüp birileri doğuyordu. Dünya değişmiyordu. Ben hasta olduğumu öğrendim diye de değişmeyecekti. Aynı devam edecekti işte.

Bir süre yakındaki bir parkın bankında oturup düşündüm. Hasta olan ben değildim. Bu bedendi. Neden bu kadar korkuyorum ki? Daha öncede ölmemiş miydim zaten? Yani, sanırım. Üstelik o kedi beni de ödüllendireceğini söylemişti. Ama mutlu son ne olabilirdi? Bu bedene nasıl bir mutlu son verebilirdim? 

Bu düşüncelerimin yanında fark ettim ki, bedenin sahibi çok önceden öldüğü için onu hatırlamıyordum ya da hiç duymamıştım. Şimdi mantıklı geliyordu.

Yerimden kalkıp Temmuz aynın son gününün sıcak havasını içime çektim. Evet, devam etmeliyim. Bu bedene mutlu sonu verip o ödül neymiş görelim. Bir de, masal dünyasında ya da aptal romantik filmlerde değildik. Çalışmaya da ihtiyacım vardı. 

Çalışmak. "Olamaz!" Ah! Benim XXsmall ile çekimlerim vardı! Hızlıca Çağan'ı aradığımda hemen cevap verdi. Bunu ummuyordum. "XXsmall ile çekimlerim vardı! İptal etmediler, değil mi?" diye direk konuşmaya daldım. Hayatıma yine de devam etmeliyim.

"Bir sakin olur musun? Hastaneden çıkıyor musun? Almaya geleyim." 

"Hayır, gerek yok. Ben çıkışımı yaptım." Kimseye bu hastalığımdan bahsetmemeliydim. Hiç kimseye. "Çekimler ne oldu?" 

"Beni bekleseydin keşke. Neredesin?" 

Hızlıca lafını kestim. "Şirkete geliyorum." O sırada hastane kapısındaki taksi durağından bir taksiye binip adresi söyledim. "Bu çekimlere ihtiyacım var."

"Şirkete gelince konuşuruz. Dikkat et kendine." Neden birden bu kadar düşünceli birisi olmuştu ki? Daha birbirimize aşık olduğumuz tarihe çok vardı. Gerçi şu an en son düşüneceğim şey onun aşık olup olmamasıydı.

Şirkete vardığımda Çağan beni kapıda karşıladı. Biraz gergin duruyordu. "Ne oldu? Neden hemen hastaneden çıktın? Neyin varmış?" Asansöre doğru ilerlerken o kadar hızlı konuşmuştu ki hangisine cevap vereceğimi şaşırdım.

"İyiyim, bir şeyim yok. Kafamı saymazsak." dedim elimle kafamdakini göstererek. "Sen mi götürdün beni hastaneye?"

Asansör gelip içine binene kadar konuşmadı. Kat düğmesine bastıktan sonra konuşmaya devam etti. "Sana uğramıştım çekimleri konuşmak için. İnleme seslerini duydum, kapıyı çaldım ama açmadın. Bende kırdım." 

Senin SİHRİN OlacağımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin