SSO - 35

322 19 116
                                    

Sevgi belki de emekti ama biraz da hüzün barındırmıyor mu sence?


Yatağımda uzanıp Atalay'ın dediklerini düşünmekten alıkoyamıyordum kendimi. Hayran tarafım deli gibi çığlıklar atıp yerinde zıplarken bir tarafımda "Asla Aybüke! Büyük oyunlar sana göre değil!" deyip zaten dilimin yandığını hatırlatıyordu. İkinci tarafım çok haklıydı. Üstelik şimdi artık basit bir grup da değillerdi. Dünyaca ünlü şarkıcılardı ve sonuçlarının öncekinden daha kötü olabileceğinin farkındaydım.

Atalay'ı zihnimde sakinde bir köşeye bıraktıktan sonra Barış hakkında dedikleri daha fazla yer kapladı bu defa. Geceleri ağlayarak uyandığını, yazdığı şarkının anlam veremediği duyguları için olduğunu söylediğinden bahsetmişti. Gerçekten beni hatırlıyor olabilir miydi? Öyle olsaydı belli ederdi bence. Ya da etmez miydi? 

Ah! Sadece sessizce her şeyi unutup yeni bir hayata başlamak istemiştim. Nasıl şimdi her şey daha da karmaşık bir hal almıştı benim için? 

Sonra yine aklıma geldi; hayranı olduğum müzik grubunun bir üyesi bana resmen aşkını itiraf etmişti! Suratımı yastığa gömüp diğer yastığımı sevinçle yumrukladım! Bu harika hissettiriyor!

 Tüm gece bir yandan sevinip bir yandan iç çekince oldukça geç bir saatte uyuyup işe geç kalmıştım. Şimdi de taksiciye olabildiğince hızlı gitmesi için yalvarıyordum. Bir yandan da Cihan Bey'in asistanının aramalarını görmezden geliyordum.

Ofise gelip masama çantamı bıraktığımda Cihan Bey, kollarını birbirine geçirmiş bir şekilde başımda dikeliyordu.

"Üzgünüm. Sadece 1 saat geç kaldım. Daha çok çalışacağım." dedim yüzüme kocaman bir gülümseme yerleştirip.

"Eski erkek arkadaşın seni terk edip evlendi." Yine aynı muhabbet mi? "Ancak iş hayatında bir profesyonelsin ve bu ruh halini işine yansıtmamalısın." dedi öğüt verir gibi.

"Söz veriyorum. Çağan yüzünden daha fazla ruh halimi sıkmayacağım." dedim bilgisayarımı açarken. Gerçekten de o adam artık umurumda bile değil. İsterse çocuğu olsun. Benim iki adamdan çocuk skandalım çıkmış, Çağan'ı kim takar?

"Sana güveniyorum." 

Cihan Bey, öğütlerini bitirip sonunda yanımdan uzaklaşırken telefonuma gelen mesajla telefonumu elime aldım.

"Günaydın! Makyaj yerine ev yapıyor olman hala garip geliyor." Atalay'ın attığı mesaj yüzümü gülümsetmişti. Bir anlığına gerçekten de sadece bir anlığına aklımdan bir düşünce geçti; Atalay ile daha mı mutlu olurdum? Sonra bu düşünceyi susturdum ve iki adam için de kalbimi kapattığımı söyledim kendime. 

Öğle saatine göre gerçekten sıkı bir şekilde çalışıp yemek arası verdiğimde artık eve gitmek istiyordu zihnim. Ama bu imkansız olduğu için yemek siparişi vermek için telefonumu açtım. Parmaklarım ekranda kayıp restoranları gezerken ne yiyeceğime bir türlü karar veremiyordum. 

"Daha lezzetli bir şeyler yemeğe ne dersin?" Duyduğum ses ben de koca bir şok etkisi yaratıp telefonu elimden düşürtürken telefon yerine sese baktım. "Özür dilerim. Seni korkutmak istememiştim." dedi gülerek. 

"Barış... Bey?" Şaşırdığımı daha fazla belli etmemek için telefonumla ilgileniyormuş gibi yapıp kırılan bir yeri var mı diye inceledim. Gerçekten Barış mı diye telefonu boş verip kafamı kaldırdım. Oydu.

Senin SİHRİN OlacağımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin