SSO - 24

388 48 211
                                    


Kalbime nereden geldiğini bilmediğim bu güzel çiçekler sadece sen gülünce açıyor.


"Biraz daha sakin olabilir misin?" dedim kalbimin olduğu yere dokunarak. Derin nefes alıp gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım ama Barış'ın hemen ileride, içeride uyuduğu aklıma geldikçe kalbim sakinleşmiyor, adeta onun için beni delirtiyordu.

Barış'a kalabileceğini söyledikten sonra içeride uyuyacağını söylediği için ona koltukta bir yatak hazırlamış ve ardından iyi geceler dedikten sonra uyumaya çekilmiştik. Ama ben uyumanın yanından bile geçemiyordum. 

Dilim damağım tamamen kuruduğu için su içmeye kalktım. Adımlarımı sessiz tutarak odamdan çıkıp mutfağa yöneldim ancak Barış'ı uyumak yerine telefonunda video izlerken görünce şaşkınlıkla ona baktım.

"Uyumadın mı?" diye sordum sanki bunu görmüyormuş gibi. Daha sonra masaya yönelip sürahiden bir bardak su katıp diğer koltuğa oturdum.

"Doğrusu uyuyamadım. Dans pratik videosu izliyordum." dedi telefonunu kapatıp kenara koyarken. Gerçekten de o bir şarkıcı ve dansçı.

"Ben de uyuyamadım." dedim loş ışıkta karanlık görünen yüzüne bakarak.

"Şey... Pek rahat da değil doğrusu." dedi koltuğa hafifçe vurarak.

"Biliyorum." dedim koltuğu kontrol edermiş gibi elimle bastırırken. Ben de çok yorgun olmadıkça asla uyuyamamıştım bu koltuklarda. Kendi koltuklarımı bile özledim.

Daha sonra ikimizde susmuştuk. Sadece loş ışıkta birbirimize bakıyorduk. Acaba gözlerimi seçebiliyor muydu? Gerçi o kadar da karanlık değildi. Ne diyorum ben? Aklımı meşgul etmek için saçmalıyorum sanırım. 

"Su ister misin?" dedim tekrar bardağı su ile doldururken.

"Olur." dediğinde bardağı ona doğru uzattım. Bir insan şu şekilde su içerken bile nasıl baş yapıt gibi durabilir? Kafasını yan çevirip suyu yavaşça içerken boğazında oluşan hareketleri izledim hayranlıkla. Çok tehlikeli bir adama aşık oldun kızım! Biliyorum, biliyorum!

O an aklımın kontrolünü kaybettim sanırım. "Benimle uyumak ister misin?" dedim bir anda ellerimi birbirine kenetleyerek.

Sanırım bu dediğim şey beni şok ettiği kadar Barış'ı da şok etmişti. İçtiği su boğazına kaçıp öksürmeye başladığında kendimi öldürmek istedim. Birisi beni bıçaklayabilir mi? Sadece solumdaki şeytana uyup o an ne istediğimi düşünmeden söylemiştim. Ah! Kesinlikle nefsi çok dandik bir insanım!

"Ne?" diyebildi sadece öksürüğü kesildiğinde. 

O an nasıl bir duruma düştüğümü fark ettim. Panik dalgasıyla konuşmaya başladım. "Hayır! Yani demek istediğim burası rahat değil ve... Ve şey... Sadece uyumaktan bahsediyorum. Kötü bir şey kast etmiyorum." dedim savunma iç güdüsüyle.

Söylediklerimi sindirmeye çalışır gibi bir şey demeden durdu. Sonunda kafasını olumlu anlamda salladığında anlamayarak ona baktım. Gülümsüyor muydu? Tam emin değilim.

"Seni rahatsız etmeyecekse?" dedi soru sorar gibi.

"Sadece yan yana uyuyacağız." dedim sesimi net bir şekilde tutmaya çalışırken. Sesim titrerse komik durabilirdim.

Senin SİHRİN OlacağımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin