Bölüm 11 - Karşılaşma

17.1K 1.7K 511
                                    

  Bölüm 11 - Karşılaşma

     

        Jen'e Sorular

1-      Neden bir ölü gibi görünüyorum?

2-      Çekiliş neden yapılıyor?

3-      Hava neden bu kadar mide bulandırıcı?

4-      Gözleriniz neden daha mide bulandırıcı?

5-      Camden'a ne oldu?

 Elimdeki kâğıdı yüzümden uzaklaştırıp oluşturduğum listeye bir kez daha baktım. Henüz aklıma gelmeyen bir sürü soru vardı, fakat şimdilik bunlarla idare edecektim. Jen sorularımın bir kısmını aptalca bulabilirdi, ki öylelerdi, ancak yine de cevaplarını merak ediyordum. Şimdi yapmam gereken şey Jen'in bunları geçiştirmemesini ya da kaçamak cevaplar vermemesini ummaktı.

 Kâğıdı katlayıp cebime yerleştirdikten sonra dinlenme odasına şöyle bir baktım. Vakit geçirmek için bir alt kattaki sinema salonunda art arda iki film izledikten sonra Jen'e sormayı planladığım soruları not edebilmek için buraya gelmiştim. Tesis sandığımdan daha fazla hizmet veriyordu, bir sineması, spor salonu ve hatta yüzme havuzu bile vardı. Bunu dinlenme odasına giderken mayolarıyla yanımdan koşturan bir grup insanı gördüğümde anlamıştım. Gerçi bunlar beni heyecanlandırmaya yetmiyordu; filmler ucuz ve sıkıcıydı, spor yapmayı sevmezdim ve diğer insanlarla yüzme havuzu paylaşmaktan oldum olası nefret etmiştim.

 Akşam yemeği vaktinin geldiğini belirten kısa melodi koridorlarda yankılanmaya başladığında dinlenme odasındaki diğer insanlar ayaklanarak kapıya doğru ilerlediler. Ben de masanın üzerindeki eşyaları eski yerlerine yerleştirdim ve onların peşi sıra odadan çıkarak yemekhanenin yolunu tuttum.

 Hâlâ ayakkabılarımdan biri yoktu, kolayca tanınmamak için diğerini de çıkarıp bir çöp kutusuna tıkıştırdığımdan şimdi yalınayak dolaşıyordum. Ayrıca bütün gün o kirpi kafalı çocuğa yakalanmamak için her zaman olduğumdan daha dikkatli davranmak zorunda kalmıştım. Kapüşonumu kafama geçirmiş ve koridorlarda kalabalık arasında yürümeye özen göstermiştim. Zaten iri bir cüssem olmadığından kolayca aralarında kaybolmuş ve bir süreliğine kendimi kamufle etmeyi başarmıştım.

 Kapüşonumu tekrar takıp yeni bir kalabalığın arasına karışırken bu sabah yaptıklarımı düşünerek kendi kendime kıkırdamaya başladım. Şimdi pataklanma korkusu içerisinde yaşıyor olmama rağmen yaptığım şeyle gurur duyuyordum. Kesinlikle planlanmamış, fevri bir tepkiydi, ancak çocuğun kabalığına eşdeğer olduğuna inanıyordum. İnsanlara zarar vermek hoşuma gitmese de o zorba çocuğun sırtına bir ayakkabı yemeyi hak ettiğini düşünüyordum. Ayrıca engelli olmadığı hâlde bir tekerlekli sandalye kullanan, çevresindeki eşyalara zarar veren, ağzı bozuk ve asabi bir çocuğa birazcık ders vermiş olmak kendimi iyi hissettirmişti. Bu düşüncelerle kendimi yaptığım şeyin doğru olduğuna ikna ederek ilerlemeye devam ettim.

 Az sonra asansörlerin ve merdivenlerin yanına ulaştığımızda kısa yola başvurarak asansöre binmeyi beklemenin faydasız olduğunu düşündüm, bu kadar insandan bana sıra gelmesi neredeyse imkânsızdı. Zaten saatlerdir oturuyordum ve her yerim tutulmuştu, merdivenleri kullanarak birkaç kat inmek kaslarımın açılmasını sağlayabilirdi. Bu düşüncelerle kimseyi beklemeden merdivenlere döndüm ve tempolu bir şekilde inmeye başladım. Git gide hızımı arttırıyordum ve basamaklar gözümün önünde dalgalanmaya başlamıştı. Başım dönüyor, fakat indiğim her basamak beni daha çok heyecanlandırıyordu. Bu saçma sapan oyun beni tuhaf bir biçimde neşelendirmişti, şimdi bir yandan gülerken bir yandan da düşmemeye çalışıyordum. İnecek merdiven kalmadığında hızımı alamayıp karşımdaki duvara doğru bilinçsizce koşturdum.  Neyse ki kollarımı önümdeki soğuk zemine bastırarak son anda durmayı başarabilmiştim. Nefes nefese kalmış bir hâlde içinde bulunduğum çelişkiye kıkırdadım, daha bu sabah eğlence anlayışlarını eleştirdiğim o iki çocuktan hiçbir farkım kalmamıştı. Adrenalini tekrar tatmak ve bunun insanları eğlendiren bir şey olduğunu hatırlamış olmak paha biçilmez bir histi. Ellerimi duvardan çekip bedenimi dikleştirerek yemekhaneye yöneldiğimde kendimi her nasılsa biraz daha insanlaşmış hissediyordum.

A0023Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin