Bölüm 34 - Mahkeme

7.7K 857 479
                                    

Bölüm 34 - Mahkeme

Tuhaf saçlı bir adam, yaklaşık on dakikadır bu döküntü evde volta atıyordu. Elleri ceplerindeydi ama rahat görünmüyordu, aksine oldukça huzursuz bir hâli vardı. Bir anda durdu ve koltukta oturan kadına dönerek "Başka bir yolu olmalı." dedi, "Bunu öylece kabullenemeyiz. Biz de onlarla çıkmalıyız."

Kadın parmaklarının üstüyle çenesini altını kaşıdı, bu sırada biraz düşündü. Sonra adama baktı. Gözlerinin kahverengi kısmı gözakına dağılmıştı. "Öyleyse iyi bir plan yapmalıyız."

"Orası kesin." dedi odadaki üçüncü kişi. Kadının karşısındaki koltukta oturan genç bir kızdı bu. Siyah, kabarık saçları, duru bir güzelliği ve ürkütücü bir havası vardı. Biraz bitkin, biraz da gergin görünüyordu. "Ama sayımız çok az."

"Geleceklerdir." dedi adam, pek de emin olmayarak. Sonra başının sol kısmından omzuna dökülen örgüleri bıkkınlıkla geriye attı. Sarı-yeşil bir ışıltıya sahip gözleri esmer teniyle zıtlık oluşturuyordu.

"Evet, mesajı görmezden gelmezlerse." dedi kız ve gürültüyle soludu, "Çoğu hâlâ ona inanıyor."

Kadın, kıza bakarak bir süre düşündü ve çenesinin altını kaşımaya devam etti. Sonra kaşlarını çatarak sordu, "Sen, anne ve babanın gelmeyeceğini mi düşünüyorsun?"

"Bilmiyorum." diye itiraf etti kız, "Belki de gelmezler. Onlar körü körüne inanan tiplerdir."

"Anne ve babanı küçümseme, Rachel." dedi kadın ve ellerini kucağında birleştirdi. "Orin çifti sadık oldukları kadar akıllıdır da."

Kız bir şey söylemeye hazırlanıyordu ki bir anda kapı gürültüyle çalındı. Üçü de irkilmişti. Birbirlerine baktılar ve gelenin onlardan biri olmadığını anlamalarına birkaç saniyelik bu bakış yetti. Çünkü gelen her kimse gizli kapı çalma şeklini bilmiyordu.

Kadın, işaret parmağını dudağına bastırarak diğer ikisine sessiz olmalarını ima ettikten sonra temkinle doğruldu. Birkaç adımda kapıya vardı ve gözlem deliğinden dışarı baktı. İki büklüm olmuş biri vardı kapıda. Bir an acıyacak gibi oldu ancak sonra dışarıdakinin giysilerini fark etti ve kanı dondu. Bu bir askerdi.

Kadın geriye çekilip eliyle adama işaret verdi. Adam başını salladı ve mutfak tezgâhına yürüdü. Sonra tezgâhın altından bir silah çıkardı ve verandayı gören pencereye konuşlandı. Kadına hazır olduğunu işaret etti. O da tekrar kapı deliğinden baktı.

Dışarıdaki, "Lütfen." dedi cılız bir sesle. Şapkasının üstünden başını tutarak, "Lütfen açın." dedi ve bir anda gözden kayboldu. Kendini daha fazla ayakta tutamadığı için yere yığılmıştı aslında. Kadın geri çekildi. O sırada kız da koltuktan kalkıp kadının yanına gelmişti. "Yardıma ihtiyacı olabilir." diye fısıldadı kız.

"Bir tuzak da olabilir." dedi kadın. Adam, kadına katıldığını belirtir gibi homurdandı. Kadın yeniden gözlem deliğinden baktı ama yabancı görüş alanında değildi.

"Hâlâ yerde mi?" diye sordu adama, "Görüyor musun?"

"Evet." dedi adam, "Büzüşüp kalmış. Kafasını tutuyor."

"Acı çekiyor olmalı." dedi kız.

"Belki de numara yapıyor." dedi adam.

"Parolayı soracağım." dedi kadın da ve diğer ikisi şaşırarak bakınca kendini savundu, "Belki onu yönlendirmişlerdir."

Adam yeniden homurdandı, kız ise başını sallayarak onayladı. Kadın başını kapıya dayadı ve elinden geldiğince sesini değiştirerek, "Parola?" dedi.

A0023Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin