Bölüm 37 - Örgüt

10K 817 656
                                    

Bölüm 37 - Örgüt

O akşamüzeri ikinci bölgeye alışılmışın dışında bir sessizlik hâkimdi. Dükkânlar kapalıydı, sokaklar bomboştu ve evlerin ışıkları yanmıyordu. Bölge sakinleri aralarında anlaşarak yaşadıkları yeri hep birlikte terk etmiş gibiydi. Sadece biri vardı, kocaman bir paltonun içinde kaybolmuş telaşlı bir kızdı bu, yürürken sık sık etrafına bakıyordu. Acelesi olduğu belliydi ama çelişkili bir şekilde, nereye gittiğini biliyormuş gibi görünmüyordu.

Dar bir sokağın başına gelince durup geriye baktı. İçinde izlendiğine dair kötü bir his vardı ve defalarca kontrol edip doğru olmadığını görmüşse de bu hissi atamıyordu. Peşine takılmış vızkatopları görmeyi bekliyordu, ya da arsız habercileri, belki siyah giyinmiş iri adamları ama onun yerine bir dükkânın tabelasının düştüğünü gördü. Öyle ani ve gürültülü olmuştu ki bu, kız yerinde zıpladı. Tabela hâlâ çivili olan tarafından asılı bir şekilde havada salınmaya başladı.

Misty Lincoln derin bir nefes alıp tekrar önüne döndü ve temkinle yürümeye devam etti. İkinci bölgenin ıssız olması onu şaşırtmıyordu. Çünkü Ocria halkının tümünün, elbette malum sebeplerden ötürü Uyananlar haricindekilerin, Hükümet Sarayı ve civarındaki birkaç yerde verilen ihtişamlı kutlama partilerine davet edildiğini biliyordu. İkinci bölgelilerin çoğunluğu da hayatlarında böyle bir fırsatın bir daha ellerine geçmeyeceğini düşünerek parti haberi yayılır yayılmaz birinci bölgeye akın etmeye başlamıştı. Elbette, ulusal tatil ilan edilen bu iki günü evlerinde kafa dinleyerek geçirmek isteyenler de olmuştu. Ancak bu, çok popüler bir tercih değildi. Misty, yasal bir zorunluluk olmasa da böyle kutlu bir günde hükümetin davetini geri çevirmenin hiç hoş karşılanmayacağının farkındaydı. Ne kadar iyi bir vatandaş olduğunu kanıtlamak ya da üzerindeki şüphelerden kurtulmak isteyenler elbette bu kutlamalarda boy göstermeliydi. Bu, halkın ortak zaferiydi, başkan öyle söylemişti davetinde. Katil teröristin ölmesi ve Uyananlar'ın infazıyla birlikte ülkemizin salgın tehdidinden bütünüyle kurtulmasını hep birlikte kutlamalıyız dostlarım!

Bu yüzden Misty Lincoln, partilerin başlamasına yakın bir vakitte birinci bölgeden ikinci bölgeye geçmeye çalıştığında sınır bekçisi ona tuhaf bir bakış atarak kutlamalara katılıp katılmayacağını sormuştu. Her zamankinden daha tedirgin olan ve büyük ihtimalle bu haliyle şüphe çeken Misty, adamın sorusunu savuşturmayı denemişti. Paltosuna iyice sarınıp adamla göz teması kurmaktan kaçınarak evinin ikinci bölgede olduğunu belli belirsiz mırıldanmıştı. Adamın sorduğu bu değildi. Yine de daha fazla üzerine gitmemiş ve geçmesine izin vermişti. Bu akşam herkes bir tuhaftı ne de olsa.

Şimdi de Misty ikinci bölgenin tenha sokaklarında ilerliyordu. İçindeki tuhaf his onu epey rahatsız ediyordu. Nasıl açıklayacağını bilmiyordu bunu; bir tür darlıktı, can sıkıntısıydı. Aslında biraz durup düşünse hislerinin ne manaya geldiğini çözecekti ama buna yanaşmadı, çünkü vakti kalmamıştı. Harekete geçmeliydi, hem de hemen. Geçen her saniyeyle birlikte Reena ve diğerlerini kurtarma şansının azaldığına inanıyordu.

Derin bir nefes aldı. İkinci bölgenin çöp kokusu taşıyan boğucu havası ciğerlerini doldururken gözlerini yumdu. Reena'nın ona söyledikleri yankılandı zihninde. Onların istediği hiçbir şeyi yapma... Mateusz'un masum olduğunu kanıtla... Abinin eşyalarını incele... Henrik'in gerçek yüzünü göster... Güvendiğin birinden yardım al... Onu bul ve koru... Ne kadar fazla şey sıralamıştı öyle. Üstelik bunlar, sadece Misty'nin hatırladıklarıydı. Reena için her şeyi yapardı ama bu kadarının altından kalkabileceğinden emin değildi. Reena'yı bir kez daha hayal kırıklığına uğratmak istemiyordu. Ve onu kurtaramazsa... Bunu düşünmeyi hiç ama hiç istemiyordu. Bu yüzden, eğer plan işe yaramazsa ve hiç çıkış yolu kalmazsa, Reena'nın ona öğütlediği şeyin tam tersini yaparak Flamitra'nın teklifini kabul edecekti. Böylelikle en azından Reena'nın kurtulmasını sağlayacaktı, zaten tek istediği de buydu.

A0023Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin