~~
"Çünkü sana aşığım."
"Burada ne işin var?"
"Gözlerime bak Aras."
"Aras!"
"Bu güzel... Imm Gerizellam."
"Beni şöyle izlemeyi kes!"
"Vay vay tamamlanmışız."
"Aras... Aras yardım et!"
"Adım Arya."
"Benim adım Arya değil."
"Sen o kızsın."
"Kalbim duracak Aras."
"Sen az önce tanımadığın, sinir olduğun bir kızı öptün. Hepsini geçtim, sen ilk defa birini öptün ve o kişi Royem değil."
" Hafızamı kaybettiğimi ve senin eline kaldığımı düşün. Benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun. En sevdiğim rengi sen seç, sevdiğim yemeği, hobilerimi, fobilerimi, hayallerimi, adımı... Aklına gelebilecek her şeyi sen belirle. Beni sen belirle, kim olmamı istiyorsan beni o kişi yap. Olurum Aras. Senin için her şeyi yaparım."
"Kız ölecek kendine gel!"
~~
"Aras?"
Duyduğum ve duymaktan asla bıkmayacağım ses tüm düşüncelerimi kafamdan söküp almıştı. O kısacık zaman içinde gözlerimi kapattım ve tüm o rahatsız edici düşünceleri karanlıkta bırakıp geri açtım. Saniyesinde sesin sahibi, yani Güneş'im odaya dalmıştı. Tıpkı ismi gibiydi... sanki onu gördüğüm anda aydınlanıyordum.
Yüzünde gördüğüm saf mutluluk dudaklarımın kıvrılmasına neden olurken hızlı adımlarla yanıma gelip koltuğa oturdu ve sıkıca göğsüme sarılıp içine derin bir nefes çekti. Çenemin altında duran başına dudaklarımı bastırdığımda kafasını kaldırıp masumca gözlerime bakmıştı ama sonra kaşları hızla çatıldı ve istemsizce gözlerimi kaçırdım. Durumu kesinlikle fark etmişti.
"Pekâlâ... Yine düşünüp durduğun zamanlardasın, değil mi?" beni gerçekten çok iyi tanıyordu. En ufak bir hareketimden dahi ne hissettiğimi ya da ne yapmak istediğimi fark edebiliyordu. Bana karşı olan sevgisi tahmin edemeyeceğim kadar büyüktü. Zamanla ben de onu tanımış ve alışmıştım. Ama asla onun kadar iyi olabileceğimi veya sevgisine layık olabileceğimi düşünmüyordum.
"Ben..." kararsızlıkla yanağımın içini ısırdım. İçimde takılıp kalan her şeyi en ince ayrıntısına kadar ona anlatmak istiyordum fakat aynı şeyleri anlatarak kafasını karıştırmaktan fazlasıyla sıkılmıştım. Bu sebeple dikkatini dağıtacak başka bir şeyler düşündüm.
"Güneş... şöyle bir bakıyorum da... sen kilo mu aldın?" Beklentiyle beni izleyen yüz ifadesi hızlıca değişti ve bedenimden uzaklaştı. Tebrikler olsun sana Yavru Kedi'nin Gerizellası. Afallamasını sağlayabilmiştim.
"Kilo mu? Ben kilo almadım. Yani almadım sanıyorum. Kötü mü görünüyorum? Be-" sonunda anlamış olacak ki hızlıca başlattığı konuşma yavaşça kesildi ve bana gözlerini kısarak baktı. Birbirine bastırdığım dudaklarım daha fazla dayanamayınca gülmekten kendimi alıkoyamamıştım. Böyleydi işte. En bok halimde bile gülmemi ve mutlu olmamı sağlıyordu. Kafamı dağıtmama neden olup bana her şeyi unutturuyor, dahası ve en güzeli huzur veriyordu. Güneş, kesinlikle huzur kelimesinin vücut bulmuş haliydi. Gerçek adını bilmiyordum fakat Güneş ismine bu kadar yakışan başka bir insanla karşılaşmamıştım. Eminim ki Güneş olduktan sonra dünyayı aydınlatan güneş görevlerini yapmaktan utanmaya başlamıştı. Çünkü benim Güneş'ım onun görevlerini en güzel şekilde yerine getiriyordu. Bütün çevremi ısıtmış ve bizi aydınlatmıştı. Aileme ışık gibi gelmişti. Sürekli ama sürekli parlıyordu.
"Gerçekten çok kötüsün Gerizellam. Ne olacak senin bu halin," diyerek somurtkan bir şekilde kendini koltuğa attı ve koltuğun yumuşak yüzeyine gömülünce kollarını birbirine geçirdi. Öyle tatlı görünüyordu ki yüzümde asılı kalan gülümsememle kısa sürecek bir şekilde onun bu çocuksu halini izledim. Kendine has tribini atıyordu yine. Sorsanız "Ben trip atmam" derdi ama atıyordu işte.
Daha fazla dayanamayarak ona yaklaştım ve bedenini tekrardan kollarımın arasına çektim. Bunu ne zaman yapsam, yapmış olduğum tüm pislikleri unutuyordu sanki. Her zaman da dillendirdiğim gibi, onun yeri burasıydı. Onun huzur bulduğu yer kollarımın arasıydı. Başını göğsüme bastırıp "Yine o günü düşünüyordun değil mi?" diye sorunca nefesimi dışarıya salıp pes ederek başımı salladım.
"Ben... çok korkuyorum Güneş. Ailenle geçmişini bir gün hatırlayacaksın ve... o zaman gitmek zorunda kalacaksın," iç çekmişti. Sonra o da kollarını bana dolayıp sarılışıma karşılık verdi. Bir süre ikimizde sıkı sıkı sardık birbirimizi. Ben onu soludum, o beni.
"Seni ne olursa olsun bırakmayacağım," dedi tamamen ona kapıldığım sıralarda bana daha da sokularak ve gözlerimi rahatlamışcasına kapattım. Sanırım doğru söylüyordu. O, ne yapmış olursam olayım beni bırakmazdı.
4 AY ÖNCE
◇◇◇◇◇◇◇
Yepyeni bir hikayeyle ben geldim ve okuyanların daha iyi anlaması için anlatacağım birkaç küçük şey var. Öncelikle bu bölüm Aras'ın ağzından ve o ikinci baş karakter. Anlatıcı kişi olaylara göre değişecek. Bölümün başında yazanlar geçmişe ait ve bölümün sonunda da anlayacağınız gibi geçmişe tekrar geri dönüyoruz. İkinci bölüm baş kız karakterin ağzından, direkt geçmişten başlayacak.
Herkese keyifli okumalar...
♡♡♡♡
SONRADAN OKUMAYA BAŞLAYANLARIN DA OY VERİP YORUMLAMASI DİLEĞİYLE.
MESAJ KUTUM HER ZAMAN HEPİNİZE AÇIK♡♡♡♡
NOT: Multimediada bazı önemli karakterlerin fotoğrafları varBaşlama tarihi: 13 Şubat 2015
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌞 GERİZELLAM🌙
Teen FictionGerizellasın çünkü: 1. Sinir sistemimim bozulmasının en büyük sebebisin, 2. Israrla her hatanda özür dilemekten çekinmemene rağmen beni sevdiğini söylemekten çocuk gibi korkuyorsun, 3. Kendinden başka kimseye yeterince değer vermiyor ve dünyayı ken...