Adı Güneş 🌞

7.3K 465 31
                                    

🎶 Sufjan Stevens - Mystery Of Love

~Bana dokunduğun ilk an
Mucizeler hiç sona erecek mi?
Aşkın gizemi olmakla kutsandım~

Hemşire, Arya'nın koluna sakinleştirici iğneyi batırınca yüzümü buruşturdum. Canının yanması sinirlenmeme neden olmuştu çünkü; şu an benim yüzümden acı çekiyordu. Onu öpmeseydim belki de burada olmayacaktık. Olacakları bilseydim tabii ki öpmezdim. Sadece söyledikleri o an aklımı başımdan almıştı ve ben anın büyüsüne kapılmıştım. Onu gerçekten -tam anlamıyla gerçekten- hissetmiştim. Sanki kalbindeki duyguları avuçlarımın arasına bırakmıştı. Çabuk güvenen biri olmamama rağmen -üstelik Arya'nın yalan söylediğini itiraf etmesine rağmen- ona hemen inandım. Hâlâ inanıyordum. Beni seviyordu. Gözlerinde görmüştüm. Dahası, elimin altında atan kalbinde hissettim.

"Sorduklarımın hiçbirine cevap veremedi, adını bile hatırlamıyor... Test sonuçları çıkınca hafıza kaybının şiddetini anlarız ama iyi olmadı bu. Hatta hiç iyi olmadı. Ailesine ulaşamayacaksınız. Gerçi hastane polisi onunla ilgilenir Aras zaten ifade vermişdir ama..." diye açıkladı Mert amca. Dediklerini duyuyordum ama gözlerim Arya'nın üzerinde geziniyordu. İlacın etkisiyle şimdiden uyku moduna geçmişti. Gözleri yarı kapalı halde bana baktığında gülümsedim ama bana tepki vermeden başka bir yere baktı. Nefesimi dışarıya salmıştım, o sıra kulağıma Enis'in sesi doldu.

"Ailesi bulunana kadar onunla biz ilgileniriz," demişti ve o an aklıma gelen şeyle gözlerimi kapatıp alnımı Arya'nın odasının camına yasladım.

"Hafızamı kaybettiğimi ve senin eline kaldığımı düşün... Benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun. En sevdiğim rengi sen seç, sevdiğim yemeği, hobilerimi, fobilerimi, hayallerimi, adımı... Aklına gelebilecek her şeyi sen belirle. Beni sen belirle. Kim olmamı istiyorsan beni o kişi yap. Olurum Aras. Senin için her şeyi yaparım."

Şu an tam da bu oluyordu. Sanki cümlelerini geleceği görüp kurmuştu. Filmlerde ya da pembe dizilerde olan saçmalığın resmen başrolündeydik.

"Ben ifade falan vermedim. Polisin karışmasını istemiyorum. Şimdilik kayıp ilanı da verilmesin," dedim birden düşünmeden ve "Ne?" dedi hepsi bir anda bana bakarak. Ben de onlara bakmıştım. Madem başımıza -başıma- böyle bir olay gelmişti. Onun istediği şekilde devam edebilirdim. O isteyene kadar...

"Ona ben bakacağım. Sonuçta bunların bir bakıma sorumlusu benim. Daha fazla kendine geldiğinde kayıp ilanı veririz," Belki saçma olabilirdi ama ciddi bir şekilde onunla vakit geçirmek istiyordum. Sanki buna ihtiyacım vardı. Royem koca iki gündür aklıma bile gelmemişti ve ben -her dakika onu düşünen ben- şimdi onu düşünmüyor Arya için endişeleniyordum. Veya farklı bir şey bilmiyorum, ama içimdeki hissin ne olduğunu bilmek isterdim.

Belki de suçluluktu.

"Aras hastane polisine bildirmek zorundayız. Zaten haberleri var ben görüştünüz sanıyordum. Kız uyandığında eğer haber vermezsek ve bu duyulursa hem benim hem de sizin başınız büyük belaya girer," haklı olmasına rağmen başımı olumsuz anlamda salladım.

"Sadece biraz zaman ver Mert amca. Söz veriyorum zamanı gelince ben vereceğim. Bir şey olmayacak bana güven, siz sadece polisi bu işten uzak tutun. Böyle bir şeyin medyaya yansımasını istemiyorum. Biliyorsun tanınan bir soyadımız var."

"Ahh haklısın. Bunu kabul ettiğime beni hiçbir şekilde pişman etme Aras Bey. Şu an resmen suç işliyorum. Bir şey olursa kesinlikle sorumluluk bende değil,"

🌞 GERİZELLAM🌙Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin