Korkuyorum 🌞

6.2K 402 30
                                    


🎶 TXT - Romantic

~Üzgünüm ben anti romantiğim
Uzaklara koşmak istiyorum
Kalbim şimdiden senin için çıkan küçük bir kıvılcımla yanıyor~

Korku filmi izlemek, hayatım boyunca yaptığım en iyi seçimlerden biri olmuştu çünkü şu an göğsümün üzerinde, bacakları bacaklarımın arasında, bildiğiniz bedenime yapışmış bir adet Güneş vardı. İnanın bu pozisyona nasıl geldiğimizi ben bile bilmiyordum. Tek bildiğim üzerimde yüz üstü uzanmasının farklı şeyler düşünmeme neden olmasıydı... Derince nefes alıp verdim. Neyseki oturur halde duruyordum.

"Hayır gitm... aaaa!" diye sözünü tamamlayamadan aniden cırlamıştı Güneş. Sonra dirseğini göğsüme bastırıp destek alarak doğruldu ve hemen ardından ayağa fırlayıp televizyonu kapattı. Bir an bağırınca ben bile korkmuştum. Üzerimdeyken filme odaklanabildiğim söylenemezdi zaten, ona adapteydim ve o bağırınca, her neyse...

"Niye kapattın? Ne güzel izliyorduk," büyük yalandı çünkü filmi anlatmamı istese tek bir şey bile söyleyemezdim. Aslında film izleyemeye bayılırdım ama şu an allak bullak hissediyordum.

"Kusura bakma ama benim uykum geldi!" gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırmıştım.

"Öyle mi? Ben de korkuyorsun sandım. Tamam, odanı biliyorsun zaten git yat sen," kafasını sallayıp ilerlemeye başlayınca başımı çevirip onu izledim.

"Güneş?" diye seslendiğimde kafasını çevirip omzunun ardından yüzüme baktı.

"Efendim?"

"Unutmadan söyleyeyim... Bizim evde böyle... Tuhaf sesler duyarsan korkma," kaşları çatılmıştı sonra yavaşça bedenini de bana doğru çevirdi.

"Ne sesi?"

"Yok ya. Git sen, şimdi korku filminin üstüne söylersem daha çok korkacaksın," yutkunduktan sonra üzerime doğru birkaç adım atmıştı.

"Aras ne sesi?"

"Nefes sesleri falan işte,"

"Dalga mı geçiyorsun?" diye gözlerini kocaman açarak konuştu. Dudaklarımı birbirine bastırıp şaka yapmadığımı belirtecek şekilde iki yana salladım ve o anda -şans benden yanaydı sanırım- telefonuma mesaj geldi. Güneş sesi işittiği anda korkusundan ne yapacağını şaşırmış, kendisi üzerime doğru atıp sıkıca boynuma sarılmıştı. Hatta bayağı sıkıca sarılmıştı çünkü; neredeyse nefes alamayacak gibi olmuştum.

"Korkuyorum," diye mırıldandı titreyen sesiyle. Gerçekten de fazlaca korkmasına neden olmuştum. Çok sık nefes alıyordu ve kalbinin deli gibi attığını hissedebiliyordum.

"Korkma, ben yanındayım..."

"Beni odaya götürür müsün?" diye sorunca dudaklarım yukarıya doğru yavaşça kıvrılmıştı. Hiçbir şey demeden ayaklandım. Zaten bana koala gibi yapıştığı için onunla birlikte kalkmak zorunda kalmıştım. Bu kadar korkacağını bilseydim söylemezdim diyeceğim ama yine yalan söylemiş olurdum. Ne olursa olsun verdiği tepkiler eğlenmemi sağlıyordu ve ben kendime engel olamıyordum. Güneş bir tür oyuncak gibiydi. Beni eğlendiriyor, güldürüyor bazen sinir etse bile farklı hissetmemi sağlıyordu. Onunla uğraşmaya bayılıyordum. Kukla olsa bütün ipleri ellerimin arasında derdim çünkü onu yönetebiliyor, istediklerimi yapmasını sağlayabiliyordum. Buna hiçbir erkek hayır diyemezdi. Kucağımda bana sıkıca sarılması bile muhteşemdi çünkü. Merdivenleri çıkmayı tamamlayıp odasına girdiğim gibi ışığı açtım. Aydınlanan odada beyaz mobilyalı yatağına yaklaşıp bedenini pespembe yorganının içine yerleştirdiğimde yavaşça yanına oturmuştum.

🌞 GERİZELLAM🌙Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin