Benekli begonya 🌙 -G2-

3.6K 221 79
                                    


🎶 Charlie Puth & Selena Gomez -- We don't talk anymore

~Şimdi seni kafamdan atamıyorum
Ne kadar da yazık
Biz artık konuşmuyoruz~

Yüzüme aldığım darbeyle geriye doğru sendelerken Giray'ın "Simay Nerede!?" diye bağırdığını duymuştum. Aynı anda kulağıma annemin "Aras?" diye yükselen panik sesi doldu. Hızlıca yanımda bitmiş ve beni arkasına alarak önüme geçmişti.

"Sen ne yaptığını zannediyorsun!?" diye bağırdığında derin bir nefes alarak yüzümü buruşturdum. Gerçekten iyi vurmuştu. Sağ yanağımı hissetmiyordum.

"Simay nerede!" diye annemi aldırmadan dişleri arasından bir kez daha sordu ama cevap vermeme fırsat tanımadan annem yeniden konuştu.

"Simay diye biri yok burada! Hemen gitmezseniz polis çağıracağım,"

"Çek şu kadını aradan!" diye bağırınca dudaklarımı ıslatarak önüme geçen annemi arkama almıştım. Ona zarar vermeyeceğini biliyordum ama çok sinirliydi ve her ihtimale karşı önlem almalıymış gibi hissetmiştim.

"Yukarıda. Uyuyor," diyerek karşımda gözlerinden neredeyse ateş fışkıran Giray'a yaklaştım. Bana her zaman böyle bakmıştı. Güneş yokken de böyleydi, ona yalvarırken de. Hep böyle acımasız bakıyordu. "Ne amaçla buraya geldiğini tahmin edebiliyorum ve... Buna asla izin vermem," dediğimde yanından yükselen merdivenlerin girişine kısa bir bakış attı.

"Sana ondan uzak dur, onun peşini bırak demiştim! Ama beni dinlemedin! Onun hayatını mahvediyorsun!" dedikten sonra merdivenlere ilerledi ve peşinden giderek kolunu tuttum. O geri çekince tekrar tutup onu çekmiş ve önüne geçmiştim.

"Güneş hasta! Ne yapacaksın, kolunda serum varken onu alıp götürecek misin!?"

"Ona Güneş deme!" oldukça yüksek çıkan sesiyle çılgına döndüğünü anlayabilmiştim.

"Giray yeter, lütfen gidelim... Lütfen," diye ağlayarak kolunu tuttu Çisim ama yine kolunu hışımla çekerek ona baktı.

"Yetmez Çisim! Aklını başına topla artık! Yaptığına bak! Resmen ikisinin bir araya gelmesine yardımcı olmuşsun! Bu şerefsiz yüzünden yaşadıklarımızı nasıl unutursun! Esra teyzenin yüzümüze tiksinerek baktığı günleri... Herkes kendi kardeşimizin katili bildi bizi! Onun yok olmasından herkes bizi suçlu gördü! Bu şerefsiz yüzünden günlerce ağladık, günlerce uyuyamadık! Hatırla!" Çisim'in gözyaşları şiddetlenirken gözlerini sıkıca kapatarak yere oturmuştu. "Gidelim buradan..." diye sessizce mırıldandığı anda sinirle bağırıp bana baktı Giray.

"Çık önümden yoksa istemediğim şeyler yapacağım,"

"Özür dilerim," dedim sakinliğimi koruyarak.

"Özür dilemem yaşadıklarınızı değiştirmeyecek, biliyorum ama onu gerçekten seviyorum ve şimdi izin veremem. Anlamıyor musun? Hasta. Kolunda serum takılı ve uyuyor. Onu bu şekilde zaten götüremezsin," sertçe nefes alıp verdiğinde bakışlarım aşağıda öylece donup kalmış anneme kaymıştı. Bilmediği şeyler kulağına dolarken ne düşünüyordu kim bilir?

"Onu almadan gitmem... Uyanmasını bekleyeceğim. Burada!" dediğinde tekrar Giray'a bakmıştım. Olduğu merdiven basamağına oturup gardırobun önünde ağlamaya devam eden Çisim'e baktı. Yukarıya çıkmayacağına emin olduktan sonra yavaş adımlarla yanından geçtim ve çıktığımız merdiven basamaklarını geri indim.

Çisim'in de bana güvenmediğini biliyordum. Tek isteği Güneş'in mutlu olmasıydı, bu sebeble benimle olmasını istiyordu. Güneş'in bana olan sevgisini biliyordu çünkü. Kim bilir Giray olan biteni öğrenince ona ne kadar kızmıştı? Kim bilir buraya gelmesini engellemek için neler yapmıştı? Sırf Güneş mutlu olsun diye...

🌞 GERİZELLAM🌙Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin