Gülmekten ölmek 🌞

5.9K 363 51
                                    


🎶 Alan Walker & Ava Max - Alone, Pt. II

~Çünkü sen o kişiydin
Beni diğerlerinden farklı tutan
En ihtiyaç duyduğum anda

Ve ben senin güvenebileceğin kişi olacağım
Omzunda ağlayacağın
Ve iyi-kötü günlerinde etrafında olan bir dost olacağım~

Elimdeki kirli kıyafetleri, bana ait olan sepete atıp banyodan çıktım. Duş iyi hissetmemi sağlamıştı. En azından rahatlamış ve biraz olsun bir şeyleri unutmuştum. Alt kata indiğimde kulağıma salondan gelen gülüşme ve öpüşme sesleri dolmuştu. Aras'ın beni öptüğü dakikaları beynimden def edip hızlıca oraya gittim.

"Ayla teyze!" diye onu gördüğüm anda heyecanla seslendim ve Ayla teyze sesimi işittiği gibi Aras'dan ayrılıp gülümseyerek bana baktı. Yanına vardığımda kolları sarılmam için açılmıştı ve vakit kaybetmeden ona sarıldım.

"Sizi çok özlemişim," dediğinde yüzümde kocaman bir gülümseme oluşmuştu. İlk defa özlendiğimi hissetmiştim ve bu güzel bir histi.

"Biz de çok özlemişiz," dedim ondan ayrılınca ve gözlerim istemsizce Aras'a kaydı. Onun bakışları üzerimde olduğu için anında göz göze gelmiştik. Aras olduğunu bilmesem bana aşık aşık baktığını düşünürdüm. Bu bakışlar neydi böyle?

"Ee neler yaptınız, anlatın bakalım?"

Hiç. Ulaş'ın yanında işe girdim. Oğlunla birlikte uyudum ve onun baksırını giydim. Dakikalar önce onunla üç kere öpüştüm. Öyle işte çokta farklı şeyler olmadı.

"Hiç." dedi Aras ve annesine gülümsedi.

"Boşver bizi, sen neler yaptın anlatsana?"

"Ah! Şu teklif yüzünden işler çok karışık ve ben yorgunluktan ölüyorum,"

Konuşmalarını bölmeden sessiz kalıp koltuğa oturdum.Bir süre şu teklifle ilgili konuştular anladığım kadarıyla şirket yeni bir iş kabul etmiş ve yolunda gitmeyen şeyler varmış. Aras annesini dikkatle dinlemiş ve birkaç öneride bulunmuştu. Bu işlerden anladığı belliydi ama sevdiğini pek sanmıyordum. Bence o hiçbir şeyi sevmiyordu.

"Neden gelip bir ara sen de bakmıyorsun," Aras kafasını sallayınca Ayla teyze onu öptü.

"Yemek yediniz mi?"

"Hayır, seni bekledik," dedim gülümseyerek ve "Pekâlâ, o zamam duş alıp hemen geleceğim," diyerek bana cevap verip onu onayladığımızda salondan ayrıldı. Koca salonda Aras'la başbaşa kalmıştık ve ikimizden de ses çıkmıyordu. Gözlerimi kucağımdaki ellerime sabitledim ve biçimsiz tırnaklarıma baktım. Bunlar nasıl bu hâle gelir ki diye düşünürken aklıma tırnaklarımı kemirdiğim dakikalar geldi. Bir insan neden tırnak yerdi ki?

"Özür dilerim,"

Bir anda duyduğum ses irkilmeme neden olmuştu. Aras'ın huyuna sahip karakterler -filmlerde ya da kitaplarda- 'ben özür dilemem' havalarında oluyor sonra da ilk kez sevdikleri kızdan özür diliyordu ama Aras bunu yapmayıp benden sürekli özür diliyordu. O kesinlikle fazla merhametliydi. Böyle bir anda birine zarar verirsin sonra pişman olur üzülürsün, acırsın ya. Bunun gibi bir şeydi onda olan. Aras da düşünmeden sinirle hareket ediyor sakinleşince de söylediklerine pişman olup özür diliyordu. Bense onun tam tersiydim. Özür dilemeyi sevmiyordum çünkü bana basitlik gibi geliyordu. Yani değer verdiğim birisini üzdüysem tabii ki özür dilerdim ama o da en fazla üç kez olurdu. Çoğu zaman özür dileyecek bir davranış yapmadığımı düşünürdüm çünkü hareketlerime de konuşmalarıma da düşünerek yön verirdim.

🌞 GERİZELLAM🌙Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin