Gerizella demene bile izin veririm 🌞

6.9K 458 24
                                    


🎶 Sia - Dressed In Black

~Sonra sen beni siyahlar içinde gölgelerde gizlenirken buldun
Hayat kalbimi parçalara ayırmıştı
Ellerimi avuçlarının içine alıp
Duvarlarımı bir bir yıkmaya başladın
Ve öpücüklere boğdun kalbimi~

"Aras?.. Aras yardım et!"

Sesler başımın içinde yankılanıyordu. Gözlerimi bile kırpamıyordum. Onu öperken ki gibiydi her şey. Sadece Arya'yla ben vardım ama bu sefer olanlar berbattı. Bulutların arasında uçuyormuş gibi değil de boşlukta kalmış gibi hissediyordum.

"Kız ölecek kendine gel!" ses bir kulağımdan girip diğerinden çıkmıştı. Algılayamıyordum.

Çünkü;

Sadece birkaç dakika önce.

Onu öptüm.

Dudakları dudaklarımın altındaydı. Kalbi deli gibi atıyordu. Nefesleri hızlıydı.

Ben onu öptüm ve belki de şimdi kalbi atmıyor, belki nefes almıyordu

Aradan kaç dakika geçmişti ki?

"Aras! Sana diyorum!"

İki ya da üç mü?..

Ulaş'tan

Aras'ın beni duyduğunu sanmıyordum. Kıpırdamadan öylece bakıyordu. Açıkçası onun içinde endişelenmeye başlamıştım ama Arya'nın hali Aras'la ilgilenmeme engel oluyordu. Korkuyordum çünkü; daha önce böyle bir şeye şahit olmamıştım. Ne yapmam gerektiğini bile bilmiyordum. Nefes almıyor gibi görünüyordu. Elimi Arya'nın bileğine koyduğumda titremem yüzünden nabzını bile hissedememiştim. Onu amcama götürmem gerekiyordu. Evet, kesinlikle amcama gitmeliydik.

"Arass?.. Ulaaş?" Boğaç'ın ve Enis'in aynı anda seslenişlerini duyunca az da olsa rahatlamıştım.

"Burdayız," diye bağırdım hemen, ardındanda Arya'yı kucaklamaya kalkıştım. İlk önce bedenini sırt üstü çevirdim sonra da kollarımı sırtı ve dizlerinin altına soktum.

"Ne yapıyorsunuz burad..." Boğaç'ın sesi bizi görünce kesilmişti. Kucakladığım Arya'yla birlikte ayaklandım.

"Enis, sen Aras'ın kendisine gelmesini sağla. Boğaç sen de benimle gel, onu amcamın hastanesine götüreceğiz," diyerek elimden geldiğince soğuk kanlı olmaya çalışıp lavabodan çıktım. Holde ilerlerken Boğaç geliyor mu diye bakmıştım ama arkamdan gelen kimse yoktu.

"Boğaç!" diye bağırdım ve o an kendisini resmen kapıdan dışarıya fırlattı. Önüme dönüp acil çıkış kapısına doğru ilerledim ve kafeden çıktım. Diğer kapıdan çıkmak için, partiye gelenlerin arasına girmem gerekecekti ve insanların eğlencesini bölmek istememiştim. Dar yangın merdivenlerinde kucağımdaki Arya'yla zorlansamda park alanına ulaşmayı başarabildim.

"En sağdaki," diye bağırdı Boğaç. Arabasından bahsetmişti sonra kulağıma kilitlerin açılma sesi geldi. Arabaya doğru yaklaştığımda önüme geçip arka kapıyı açtı ve Arya'yı koltuğa uzandırıp başı bacaklarımın üzerinde olacak şekilde yanına oturdum. Boğaç da sürücü koltuğuna yerleşmişti. Araba çalışırken titreyen elimle Arya'nın yüzünü bulayan kana yapışmış saçları kurtardım. Alnında koca bir açıklık var gibiydi. Bu nasıl olmuş olabilir, anlamıyordum. Titrekçe nefesimi dışarıya salıp üzerimdeki gömleği çıkardım sonrada top haline getirerek kanayan yere bastırdım.

🌞 GERİZELLAM🌙Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin