🎶 Taylor Swift - Gorgeous
~Okyanus mavisi gözler benimkine bakıyor
Batıp, boğulup, ölebilirmişim gibi hissediyorum
Çok mükemmelsin
Yüzüne hiçbir şey diyemiyorum
Çünkü şu surata bir bak
Ve ben sana çok öfkeliyim
Bana böyle hissettirdiğin için
Ama ne diyebilirim ki?
Sen mükemmelsin~
"Önemli değil," diye tuhaf bir sesle konuştum ve yanıma sandalye çekip oturdu. Kaşlarım çatılmıştı çünkü bu Royem'den beklenmeyecek bir davranıştı. Yıllardır sevdiğim ve sürekli aynı ortamlarda bulunduğum kız, ilk defa masamıza gelip yanıma oturuyordu.
"Arya'ydı değil mi?" Royem'in sesiyle bakışlarım bir anlık aklımdan çıkan Güneş'i buldu. Başını kaldırıp Royem'e bakmıştı.
"Güneş! Adım Güneş," dedi ve sert çıkan ses tonu istemsizce gülümsememe neden oldu.
"Öyle mi?.. Yanlış hatırlamış olmalıyım," Royem'in alaylı sesi üzerine gözlerini devirdiğindeyse gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırmıştım. Onun sinirden köpüren halinden tehlikeli bir seviyede zevk alıyordum. Ulaş boğazını temizledikten hemen sonra "Bir şeyler ister misin?" diye Royem'e sordu. Bu, Ulaş'ın yapmayı çok sevdiği bir kurtulma hareketiydi. Ortamdaki tuhaf havayı sezdiği anda araya girip kendisini kurtarır, konuyu dağıtır ve mutfağa kaçardı. Şu an bu hareketi yapmasının sebebi ise onun da -daha doğrusu hepsinin- benim gibi Royem'in burada olmasına yabancı olmasıydı.
"Hayır," diyerek nazikçe cevaplayıp gülümsedi Royem "birazdan arkadaşlarım gelir. Ben sadece Aras'la konuşmak istedim." bana gülümseyince ben de otomatik olarak ona gülümsedim. Samimiyetsiz ve rahatsız olmuş gibi hissediyordum. Anlayamıyorum veya anlamak istemiyorum, bilmiyordum. Royem yanımdaydı ve Güneş'le aynı masada olmaları beni rahatsız ediyordu. Bu belki normaldi. Asıl sorun, Royem'in bir an önce kalkmasını istememdi ya da Güneş'in varlığından değil de Royem'in varlığından rahatsız olmamdı.
"Aras?" omzumda hissettiğim dokunuşla düşüncelerimden sıyrılıp bakışlarımı Royem'in omzumdan uzaklaşan eline çevirdim sonra da yüzüne "bu gece birlikte daha farklı şeyler yapabiliriz diye düşündüm. Ne dersin?" konuşmak için ağzımı açacaktım ki Güneş benden önce davranıp, "Aras ve ben bu gece sinemaya gideceğiz. Anlayacağın zaten bir planı var. Seninle gelemez!" dedi ve bana doğru kayıp elini elimin üzerine koydu, "Öyle değil mi?" başımı çevirdim ve ona kaşlarımı kaldırarak baktım. Yüzünde hızlı bir gülümseme belirmişti. Yavru kedi!
"Evet öyle," dedim ve gülmemek için özel bir çaba sarf ederek Royem'e baktım. Güneş'e karşı olan sert bakışları benim ona bakmamla yumuşamıştı. Yavaşça dudaklarını ıslatıp sandalyesinden kalktı ve başını salladı. "Pekâlâ... Başka zaman o halde," diye arkamda kalan Güneş'e bakarak konuştuktan sonra hiçbir şey demeden arkasını dönüp bizden uzaklaşmaya başladı. Yüzümü buruşturarak arkasından bir süre onu izledim sonrada Güneş'e baktım. Gözlerimiz buluştuğu anda yine bütün dişlerini göreceğim şekilde sırıttı. Güldüm ve başımı iki yana sallayarak limonatamdan bir yudum aldım, çocukların da güldüğünü duyabiliyordum.
"Akşam çocuk bakacağız. Sinemayı unut Yavru Kedi,"
"Bakarız tabii Gerizellam. Birlikte. Sen ve ben. Onsuz," gülmeye devam ederken ilk sabır diledim sonra da şükrettim: Başımda böyle dengesiz, püsküllü bir bela olduğu için.
"Ecem'le Eren mi gelecek?" diye sordu Boğaç ve başımla onu onayladım. Çocuklar Güneş'e onları anlatmaya başlamışken ben sesimi çıkaramadan limonatamı yudumlamaya devam etmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌞 GERİZELLAM🌙
Teen FictionGerizellasın çünkü: 1. Sinir sistemimim bozulmasının en büyük sebebisin, 2. Israrla her hatanda özür dilemekten çekinmemene rağmen beni sevdiğini söylemekten çocuk gibi korkuyorsun, 3. Kendinden başka kimseye yeterince değer vermiyor ve dünyayı ken...