🌞 GERİZELLAM🌙

Bırak sende kaybolayım 🌙 -G2-

İthaf sahibi prensimin bugün doğum günü... Doğum günün kutlu olsun sevdicek tanem. Nice mutlu, sağlıklı, başarılı, ve Gerizellam'lı senelere

🎶 Sia - Unstoppable

Zırhımı giyiyorum,
Sana ne kadar güçlü olduğumu göstereceğim
Zırhımı giyiyorum,
Sana kendimi göstereceğim
Ben durdurulamazım

"Sadece bir saat Güneş'im. İstediğin şeyi yap ama odadan çıkma tamam mı? Elif ne istiyorsan kabul edip yapar," deyip göz kırpınca başımı sallamıştım ve o gülümseyerek yüzüme doğru eğilmişti. Dudakları tam alnıma kapanmıştı ki kapı birkaç kez tıklandı ve Aras gözlerini devirerek benden uzaklaşıp "Gel," dedi. İçeriye Royem girene kadar her şey çok güzeldi ama sonra yine odanın havası bozuldu.

"Toplantıda kullanılacak dosyaları getirdim. Sunum da içinde, her şey hazır," diyerek elindeki dosyaları Aras'a verdi ve gülümsedi.

"Adamlar geldi mi?"

"Evet," dediğinde Aras dosyaları karıştırırken başını sallamıştı.

"Zamanı değil ama... Toplantı sonrası yoğunluk olmazsa birkaç saat için izin verebilir misin?"

"Senlik bir şey olmaz zaten çıkarsın," Aras onun yüzüne bile bakmamıştı ama o sarı cadı değil mi yanına gidip Gerizellam'ın yanaklarını öptü. Bir de utanmadan "Çok teşekkür ederim," dedi.

Nerede görülmüş çalışanın patronunu öptüğü? Şeytan diyor al dudaklarını jiletle kes! Aras bir şey demeyince bana başıyla selam verdi ve tepkisiz kaldığımı görünce de aldırmadan çıkıp gitti. Öpücük umrunda olmayan Gerizellam dosyalara göz atmayı tamamlayıp başını kaldırdı ve bana bakıp kocaman gülümseyerek yanıma geldi.

"Şans öpücüğü," deyip dudaklarıma eğilecekken elimi ağzına bastırarak onu ittim. Sonrada üzerimdeki badinin kollarını ellerime kadar çekip Aras'ın yanaklarını silmiştim.

"O Royem denen cadının dudakları sana bir metreden az şekilde yaklaşırsa seni keserim! Öldürürüm seni Aras!" söylediklerimle ağzı açılmış ama bir şey diyemeden geri kapanmıştı sonra dudaklarını birbirine bastırıp gülmemek için kendini tuttuğunu fark etmiştim.

"Ciddiyim," dedim omzuna yumruk atarak ve gülüp kollarını bana sararak göğsüne gömülmemi sağladı.

"Sen gerçekten kıskançlıkta devir atlamışsın,"

"Ne kıskançlığı Aras," diyerek çırpındım kolları arasında ve kıkırtısı kulağıma doldu.

"Değil dudakları, istemiyorsan kendisi bile yaklaşamaz. Merak etme," anında yüzüne bakmıştım.

"O zaman işten çıkar onu!" dedim hızlıca ve gülüşü daha da büyüdü.

"Vicdanını kaybetme Yavru Kedim,"

"Ama Aras görmüyor musun?"

"Benim gözüm senden başka bir şey görmüyor ki,"

"Benim görüyor ama hepsinin foyasını meydana çıkaracağım ve sen de netçe göreceksin," gülerek yanağımı öptü.

"Başını belaya sokmadan çıkar. Toplantıya geç kalacağım, dediklerimi unutma," başımı salladıktan sonra kapıdan çıkışını izledim birkaç dakika geçmesinin üzerine de odasından çıkmıştım. Tabii ki bir saat boyunca burada kapalı kalmayacaktım.

-----

Bacak bacak üstüne atmış ve kollarımı birbirine geçirmiş bir şekilde gözlerimi dikmiş dosyalarla uğraşan Elif'i izliyordum. Rahatsız olduğuna emindim ama umrumda değildi. Yine dedektifliğe bürünmüştüm ve açığını yakaladığım anda saçını başını yolacaktım.