🎶 ZAYN - Back To Life ♡
~Hiç kimse yapmazdı bunu senin gibi
Dünyanın her yerinde bulundum
Bir çok kız gördüm
Bir çok yerde bulundum
Bir çok yüz gördüm
Hiç kimse yapmazdı bunu senin gibi~
"Güneş..."Fısıltısını yakınımda olduğu için netçe duyabilmiştim. Daha sonra odadaki küçük koltuğu yatağıma doğru çekişinin sesleri doldu kulağıma. Gözyaşlarımı sessizce akıtmaya son verip elimi yüzüme yaklaştırdım ve parmaklarımla yanaklarımdaki ıslaklığı sildim.
"Öyle demek istemedim," aslında tam da öyle demek istemişti. Sırtımı yatağa yerleştirip başımı yavaşça ona doğru çevirdim. Gözlerimiz birleştiği anda "Özür dilerim." diye mırıldandı. Sesinden de yüzünden de pişman olduğu anlaşılıyordu. Ancak kalbim fazlasıyla kırılmıştı. Koltuğa oturup elleriyle nazikçe elimi kavrayınca sızlayan burnum gibi elimi tutmasını da önemsemeyip gözlerimi kapadım. Bir şey demiyordu ve bir süre sonra kolunun koluma değişini hissettim ardındanda saçlarını. Tahminimce başını yatağa yaslamıştı.
Beynimde koca bir boşluk vardı ve boşlukta dolanan tek şey; Aras'dı. Başka şeyleri düşünemiyordum çünkü... Çünkü bilmiyorum. Sanırım onu, hafızamı kaybetmiş olsam bile seviyordum. Bu tuhaf bir histi. Çünkü onu tanımıyordum ama ona aşıktım. Onu tanımıyordum ama nabzım sadece gözlerine baktığımda bile hızlanıyordu. Onu tanımıyordum ama aslında tanıyordum. Beynim onu unutmuştu belki ama kalbim? Kalbimin her şeyi tüm ayrıntılarıyla hatırladığına yemin edebilirdim... Zaman geçtikçe uykum gelmeye başlamıştı. Aras'ın uyumuş olduğunu düşünürken kıpraşmalarını hissettim sonra-
Yanıma uzandı!
Kalbimdeki ani değişimle gözlerimin önünde aniden beliren görüntüler hafızama kazımaya değer türdendi.
Onun resmini göğsüme bastırarak yatağa atmıştım kendimi sonra o otobüsten iniyor ve ben onu hayran hayran izliyordum. Dans ediyorduk. Yüzlerini seçemediğim insanların arasından geçerek onu takip ediyordum. Elinde bir içecek vardı.
"Seni sevebilirim Güneş," diye fısıldadı birden ve alt dudağıma dişlerimi geçirdim. Kolu sıkıca beni sarmıştı ardından da başını omzumun üzerine koydu. İçimde farklı bir duygu canlanmıştı. Kalbim gümbür gümbürdü. Sanki kasırgalarla savaşıyordum içimde. Güneş gibi ısınmış, tenimden dışarıya alevler saçıyordum. Nefeslerim kesiliyordu.
"Uyumadığı biliyorum Güneş'im ama uyu... Her şeyi unuttuğun gibi sinirle söylediğim saçma şeyleri de unut ve sadece uyu," sıcacık nefesini boynumda hissedince neredeyse tüm bedenim titreyecekti. Yutkundum sonra gözlerimi açıp ona baktım. Gözlerini çoktan kapatmıştı. İçimdeki savaş yerini huzura devrederken gözlerimi tekrar kapadım...
Aras'tan
Kulağıma ilişen ıslık sesi, rahatsız bir şekilde kıpırdanmama neden olmuştu.
"Vay vay, çifte kumrularımız birlikte de uyurmuş," Ulaş'ın alçak tondaki sesiyle birlikte duyduğum gülüşme sesleri gözlerimi aralamama neden olmuştu. Hangi ara sabah olmuştu ve Güneş neden hastane kokmasına rağmen bu denli harika hissettiriyordu?
"Kes zırvalamayı," dedim uykudan dolayı çıkan çatallı sesimle. Ardından Güneş'i uyandırmamaya çalışarak yanında yavaşça doğrulmuştum. Bütün bu süreçte hastane yatağında nasıl rahatça uyuyabildiğine anlam verememiştim. Çünkü tüm bedenim tutulmuştu. Bu onu rahatsız etmemek için gece boyunca dikkatli olmaya çalıştığım için de olmuş olabilirdi ancak yatak her şeye rağmen hiç de rahat değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌞 GERİZELLAM🌙
Teen FictionGerizellasın çünkü: 1. Sinir sistemimim bozulmasının en büyük sebebisin, 2. Israrla her hatanda özür dilemekten çekinmemene rağmen beni sevdiğini söylemekten çocuk gibi korkuyorsun, 3. Kendinden başka kimseye yeterince değer vermiyor ve dünyayı ken...