🎶 Nessa Barrett & jxdn - La Di Die
~Çok ilerleyeceğimi sanmıyorum
Dağıldığımda olan bu işte
Her şeyimle, her şeyini istiyorum
Ama çok uzaktayım ve seçemiyorum
Öğrenmem gereken bir sürü ders var
Depresyonum, hatalı düşüncelerim
Ve beni bu derslere yönelten tüm yanlışlarım
Sorgulamama sebep oluyor~
"Kim lan bu Çağlar! Nereden çıktı?" dedim sinirle ve klozetin üzerine oturdum. Neredeyse yarım saattir burada cebelleşiyordum.
"Kardeşim sakin ol artık," diyerek ellerini omuzlarıma koydu Enis ve ona baktım. Dakikalardır yanımdaydı ve boş bir çabayla beni sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Olamıyorum Enis. Şimdi yanına gidersem aramızdaki sorunları halletmeden onunla kavga edeceğim. Sinirden resmen elim ayağım titriyor. Başka bir erkeği hayatına alamaz! Yapamaz!" dirseklerimi dizlerime dayayıp başımı ellerimin arasına aldım. O erkeği doğduğuna pişman ederdim.
"Ne yapıyorsunuz yarım saattir burada? Ulaş eve geçelim diyor," diyerek lavaboya girdi Boğaç ve dudaklarımı ıslatarak derin bir nefes aldım.
"Siz gidin, ben şirkete geçeceğim," diyerek ayağa kalktım. Bu sinirle burada kalamazdım.
"Oğlum saçmalama. Kız bir hafta sonra gidecek, en azından yanında ol. Sonra çok pişman olursun,"
"Gitmeyecek," dedim kapıyı açıp dışarıya çıkarken. "İzin vermem!" diye de kendi kendime tekrarladım.
----
"Aras Bey?" odama girecekken duyduğum tiz ses arkama bakmama neden olmuştu. Elif koşar adımlarla yanıma gelip kocaman gülümsedi.
"Anneniz bunları size vermemi söyledi, efendim," derken elindeki dosyaları bana uzatmıştım. Hepsini elime alıp en üsttekinin içine göz attım.
"Ne içinmiş bunlar?"
"Benim malümatım yok. Ayla Hanım size anlatacakmış," başımı salladım ve odanın kapısını araladım.
"Geç oldu. Siz çıkacak mısınız?"
"Sen çıkabilirsin Elif," diyerek ona bakmadan konuştum ve odama girip kapıyı kapattım. Elimdeki dosyaları masaya bırakıp kendimi koltuğa attığım anda gözlerimi kapatmıştım. Güneş kim bilir ne yapıyordu? Saat on bir olmuştu. Acaba hâlâ çocuklarla mıdır? Yanına gitmeli miydim, bilmiyordum. Kendimi daha sakin hissediyordum ama gitsem ne diyecektim ki? Oflayarak gözlerimi açıp etrafa bakındım. Hangisinin daha kötü olduğunu çözemiyordum. Güneş'in benden uzakta olması mı daha kötüydü yoksa yanımda olup uzak davranması mı?
Burada değilken her şey alışılmışlığa dönüşmüştü. Hiçbir zaman onu aramaktan vazgeçmemiştim ama onsuzluğun acısını çekmeye de alışmıştım. Olaylarla başa çıkabiliyordum kendimi işime kaptırabiliyordum ama şimdi... Aklımdan geçmediği bir saniye bile yoktu. Ondan başka bir şey düşünemiyordum. Bir kere kokusunu içime çekmiştim bir kere onu kollarımın arasına almıştım, sesini duymuştum, gülüşünü görmüştüm şimdi ondan uzak kalmaya nasıl dayanabilirdim. Başımı iki yana sallayarak yerimden kalktım. Burada böyle oturamazdım. Arabamın anahtarını alıp şirketten çıktığımda telefonum çalmaya başladı.
"Efendim," diyerek cevapladım aramayı. Aynı anda arabaya yerleşmiştim.
"Oğlum nerdesin? Dünden beri eve gelmiyorsun, Güneş'le misin? İkiniz de iyi misiniz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌞 GERİZELLAM🌙
Teen FictionGerizellasın çünkü: 1. Sinir sistemimim bozulmasının en büyük sebebisin, 2. Israrla her hatanda özür dilemekten çekinmemene rağmen beni sevdiğini söylemekten çocuk gibi korkuyorsun, 3. Kendinden başka kimseye yeterince değer vermiyor ve dünyayı ken...