43. Bölüm

3.5K 256 54
                                    

Keyifli Okumalar!

***yirmi7 - Sokak Lambası***

Eve geç de olsa geldiğimizde Şirin uyur uyanıktı. Burcu saat geç oldu, bu akşam da bizde kalsın dediyse de Şirin'i alıp öyle eve gelmiştik. Kızımı alıp yan bahçedeki eve geçene kadar kızım Doğuhan'ın kollarında kollarını onun boynuna dolamış, başı göğsüne yaslı baygın gözlerle bir an önce yatağına kavuşmayı bekliyordu. Uykuluyken huysuzluğu da üzerinde oluyordu.

Doğuhan onu odasına çıkarttığında ben de eşyaları odamıza götürdüm. Odamıza. Burası artık yeni yuvamızdı. Doğuhan yapmak istediğim bir değişiklik olsa hiç çekinmeden söylememi istemişti. Aslında şu soğuk, bekar erkek evi dekorasyonundan kurtulmak istiyordum ama acelesi yoktu. Hem Safa da bu evde yaşıyordu. Bir değişiklik yapacaksak onun da fikrini almamız gerekirdi. Doğuhan'a bunu söylediğimde eğer rahat edemezsem başka bir eve çıkmayı teklif etmişti. İstersem daha büyük veya manzaralı bir yere taşınabilirmişiz, buna ne gerek vardı? Gideceğimiz yerde birkaç metre ötemizde güvendiğimiz, tanıdığımız insanlar; komşularımız olmadan taşınmanın hiçbir anlamı yoktu. Çantaları yatağın ucuna bırakıp odadan çıkacağım sırada Doğuhan kucağında kızımla odaya girdi.

"Ben annemle uyuyacağım." diyordu kızım huysuz bir sesle. Doğuhan onu yatağa taşırken karanlıkta göz göze geldik. Başımı eğip özür diler şekilde baktım. Bu yatakta geçireceğimiz ilk gecemiz değildi yine de buraya gelirken yolda ne hayaller kurduğunu biliyordum. Sorun değil dercesine omuz silkti. Onun kızıma karşı anlayışlı olmasını seviyordum, sorun olsa bile bize bunu hiçbir zaman yansıtmıyordu. Onu yatağa bıraktığında "Anneciğim, neden odanda uyumak istemiyor musun?" diye sordum.

"Çünkü seni özledim." dedi kızım, uyku mahmuru sesi yüreğime dokunmuştu. Daha üstüne ne diyebilirdim ki? Üzerimi değiştireceğimi anladığında Doğuhan eşyalarını alıp odadan çıktı. Şirin koca yatağa anne kız uyuduğum gecelerdeki yerine kurulup beni beklemeye başladı. Bir elini başının altına diğerine yastığa koymuştu. Üzerime pamuklu pijamalarımı giyip kızımın yanına uzandım. Doğuhan odaya girdiğinde kızımla birbirimize sokulmuştuk.

Doğuhan üzerini değiştirmiş, gri bir tişört ve altına gri eşofman altıyla geldiğinde ikimize kapı eşiğinden baktı. Odaya girip elindekileri dolabının yanındaki askıya astığında kızımdan bir tepki bekledim.

"İyi geceler yok mu?" diye sordu Doğuhan.

Kızım mırıldandı. "İyi geceler!"

Doğuhan'ın teklif bekler gibi hali vardı. Kendi yatağına kurulmuştuk ama resmen onu dışlamışız gibi hissettim. Kızımın uykulu halinin ince düşünmekten uzak olduğunu bildiğimden "Gelsene." dedim. Bu teklifime balıklama atlayan kocam yatağın öbür ucunda doğru ilerledi. Kızım bizi duymuş olacak ki "Doduhan babam da mı bizimle uyuyacak?" diye sordu. Bunu geçen hafta da sormuştu. O zaman anne babaların beraber uyuduklarını bu yüzden de beraber uyuyacağımızı anlatmıştım.

"Evet bebeğim, onun da yatağı." dedim, yanağını okşayıp saçlarının arasına öpücükler kondurdum. Doğuhan biraz uzak duruyordu. Şirin'in belirsiz tepkileri ikimizi de biraz korkutuyordu. Söz konusu küçük bir çocuğun psikolojisi olunca insan hiç olmadığı kadar endişelenebiliyor, bir hareketi bin defa düşünerek yapıyordu. Onun da bu tedbirli ve ürkek davranışlarının sebebi bundandı. Şirin hiç babasıyla uyumamıştı. O adam onu yatağa almazdı. Kendi öz kızının başını okşamaktan aciz bir adamın böyle tuhaf huylarının olması bana normal geliyordu. O zamanlar ona çok kızardım. Kızımı ağlasa da zırlasa da kendi odasında yatmaya zorlardı. Onun olmadığı geceler Şirin'le beraber aynı yatağı paylaştığımızdan kızım benim kokumla uyumak isterdi. Babası olacak adam çocuğun ne işi var aramızda der kızımı odadan uzak tutardı. Aramızda yalnızca kızım yoktu, aramızda başka kadınlar vardı, sevgisizlik vardı, nefret vardı. Ondan uzak durmama sebep olacak bir sürü sebep vardı. Kızım yalnızca bahaneydi. O günleri hatırladığımda kızıma daha bir sıkı sarıldım. Şirin de aynı şekilde bana, ufak mufaktı ama hatırlıyor olmalıydı. Birbirimizi sokulduğumuzda Doğuhan sessizdi. Kızımla aklımızdan geçenlerden bir haber belki de kendi kafasının içinde hareketlerimizi farklı şeylere yoruyordu.

Doğunun Aşık Kadını - Ruh-i Revanım -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin