28. Bölüm

5.1K 328 78
                                    

Merhaba,

Yeni kapağımızı nasıl buldunuz? bsudeee  yaptı! 

Şu ara yorumlarınızla fazla motiveyim o yüzden de bölümler peş peşe geliyor. Umarım bu bölümü beğenirsiniz. 

Bölüm şarkısı @KatreiMatem93 'ün aklıma soktuğu Zeynep Bastık'tan Yol şarkısı ve Dilan medyada.

Keyifli Okumalar!

*** Zeynep Bastık - Yol***

Yılbaşı gecesi Şirin ile odamız geçildiğimizde uyamadan önce Doğuhan'ın anlattıkları düşündüm. Acı bir şey fark ettim. Azra ile hemen hemen aynı zamanda hamile kalmıştık. Bebeğimi kaybetmemiş olsaydım ben de onun gibi şu an o adamın çocuğuna hamile olacaktım. Keşke sevgilileri Ferzan'a yetmiş olsaydı ve o, beni rahat bıraksaydı. En azından bebeğimi kaybetmiş olmazdım. Daha önce hiç düşünmediğim bir detay fark ettiğimde midem bulandı. Bu düşünce tüm gece peşimi bırakmazken uyuyamadım. Bir süre bebeğime ağladım sonra da kendime. Kendi kendimi avuturken bunun geçtiğini düşündüm.

Bebeğim maalesef ölmüştü ve ben hesabını bu ayın sonunda onun katiline hesap soracaktım. Bebeğimi geri getiremezdim ama o adam yargının önünde bana bunun için hesap verecekti.

***

Mutfağa sessizce girdim. "Safa sen delirdin mi?" diye sordum, sesimdeki öfkeyi kontrol edememiştim ve sesim beklediğim yüksek çıkmıştı. Safa sesimi duyunca irkildi, onu hazırlıksız yakalamıştım, yılbaşından beş gün sonra anca sorguya çekebilecek zamanı bulmuştum. Bugün Doğuhan bizi akşam yemeğine çağırmıştı. Yemekten sonra kızım odasında oyuncaklarıyla oynarken ben Safa'yı sessizce mutfağa kadar takip etmiştim. Telefonundan başını kaldırıp bana, ne demek istediğimi anlamamış gibi baktı. Aslında biliyordu. Bal gibi de biliyordu. O günden beri benimle konuşmamak için benden kaçıyordu.

Beni anlamazdan gelerek "Yok aklımda gayet başında, hatta hiç olmadığı kadar." dedi başını tekrardan telefonuna gömdüğünde elindeki telefonunu çekip aldım.

"Berrak ha, Berrak... Başka birini bulamadın mı?"

"Ya anne yaaa..." diyerek telefonuna uzanmaya çalıştığında onu arka cebime attım. Şebekleşerek çenemden kurtulabileceğini zannediyorsa yanılıyordu.

"Ne oluyor, anlat hemen."

"Ne ne oluyor?"

"Safa!" dediğimde Doğuhan mutfaktan içeri girdi.

"Safa ne kızdırıyorsun yengeni?" diye sordu.

Safa ikimize de küçük bir çocuk gibi oflayarak baktı. "Sorgu meleği misiniz kardeşim? Biri bir yandan diğeri bir yandan? Ayrıca telefonu aldı benim." diyerek beni şikâyet etti.

"Konuyu değiştirip sorularımdan kaçacağını zannediyorsan yanılıyorsun." dedim dirseklerimi tezgâha yaslayıp ona kendimden emin bir bakış attım. Doğuhan arkama gelip bedenini bedenime yasladı, beni kollarının arasına aldı. Başımın üstünü öptü. Konu her ne olursa olsun umursamadan beni destekleyeceğini bana hissettirdi.

"Konuyu değiştirmiyorum ki ayrıca işlerim var telefonumu alabilir miyim?"

Başımı salladım.

"Önce şu Berrak meselesini anlatacaksın? Jülide'yle aranızda ne oldu?"

"Jülide mi?" diye sordu Doğuhan, sesi fazla şaşkındı.

Başımı kaldırıp ona baktım. Cidden şaşırmıştı. Kızımın hepimizden uyanık olmasına şaşırmıyordum artık.

Safa bir anda ciddileşti. Bu konuyu açmanın onu bu kadar sıkacağını düşünmemiştim. Ciddi bir ifadeyle, "Jülide'yle aramızda bir şey olmadı ve olmayacak da daha önce de söyledim."

Doğunun Aşık Kadını - Ruh-i Revanım -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin