46. Bölüm

3.3K 241 87
                                    

Yarın birinci yılımız ama ben dayanamayarak şimdi paylaşıyorum. Bu yolda bana destek olan herkese ithaf ediyorum bölümü... İyi ki varsınız! Teşekkür ederim. ️❤️

Anneler gününüz kutlu olsun. ❤️

Keyifli Okumalar! Azıcık da yorum yapsanız hiç fena olmaz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Keyifli Okumalar! Azıcık da yorum yapsanız hiç fena olmaz. :)

*** Can Bonomo - Sen Bunları Duyma***

Alarmım ve sabah erken kalkma planlarım sevgili eşim tarafından sabote edildiğinden yediye doğru ancak uyanabildim. Şirin'i hazırlanması için odasına yollayıp Doğuhan'a pas vermeden elimi yüzümü yıkayıp kahvaltıya girişmek üzere kolları sıvadım. Unutmadan çay suyunu koyup buzlukta kahvaltı için kullanabileceğim ne var ne yok hepsini indirdim. Buzluktan çıkarttıklarımı mikro dalgada çözdürdüm. Onlar olmasa kahvaltıyı yetiştirmeme imkan yoktu. Masaya beyaz masa örtümü serip çeyizim diyemem ama özel günlerimiz için geçen ay aldığımda beyaz, üzeri turuncu kelebek desenli kahvaltı takımımı çıkarttım. Dünden hazırladığımız börekleri fırına verdim ve kahvaltılıkları masaya yerleştirdim. Eksik bir şey olmaması için sürekli olarak kontrol ediyordum. Közlenmiş patlıcan ve kırmızı biberli salata yaparken Doğuhan mutfağa girdi. Üzerinde buz mavisi gömleği altında siyah kot pantolonu ile rahat ve her zamanki kalbimi çalmaya müsait bir yakışıklılığa sahipti. Bir detay vardı ki ona bozuktum. Onun bu yakışıklı, kusursuz görüntüsüne kayıtsız kalıp elimdekilere masaya koyduğumda arkamdan belime dolanan kollarla yerimden sıçradım. Başını boynuma gömüp kokumu içine çekerken elinden kurtulmak için ellerine vurdum.

"Bıraksana şimdi biri gelecek!" diye kızdım.

"Ne, karımızı da koklayamayacak mıyız?" diye sitem edip yanağımdan öptü. Belimden tutup beni kendine çevirirken kalçamı arkamdaki sandalyeye yaslayıp burnum havada hafif alıngan bir sesle konuştum. "Hayır. Çünkü cezalısın!"

"Oldu yavrum, tek ayaküstünde de durayım şöyle bir köşede!"

Düşünceli bir sesle "Hmm," yaptığımda burnumun ucunu öptü. "Ayrıca kocana doğum gününde trip mi hediye ediyorsun, tabii unutmadıysan?" diye sordu hafifçe üzerime doğru eğilmişti. Erkeksi, ferah parfüm kokusu beni buram buram etki altına alıyordu. Dün akşam annesinin gözüne girmeye o kadar odaklanmışken az kalsın doğum gününü unutuyordum. "Hayır, tabii ki unutmadım. Hediyen bile hazır ancak bu gidişe biraz rötarlı olacak gibi duruyor."

Bedeni gerildi, kaşları çatıldı. Bu fikirden hoşlanmamıştı. "Neden?"

"Annen?" dediğimde dikkatini dağıtıp yanından uzaklaştım. Biz bu konu üzerine tartışamadan sevgili kayınvalidem de kızımla beraber mutfağa giriş yaptı. Ne demişler iyi insan lafın üstüne gelir. "Günaydın!" dedim, abartılı bir neşeyle. Doğuhan bir annesine bir bana baktı. Mız mız çocuklar gibi kaşları çatık başını salladı. Annesiyle Şirin masaya otururken bize bakmadıkları bir arada dudaklarını oynatıp "Akşama benimsin!" dedi. Omuz silktim, ben istesem de bazı gerçeklerden kaçamazdık.

Doğunun Aşık Kadını - Ruh-i Revanım -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin