33. Bölüm

3.7K 283 168
                                    

Bölüm şarkısı medyada...

Bölümü istediğiniz gibi Doğuhan'ın ağzından yazdım, pek erkek karakter ağzından yazmayı sevmem ama umarım beğenirsiniz. Ezra medyada! (Off ona ayrı hikaye yazacağım çünkü bu adama bayılıyorum.) 

Kapak tasarımı : animaprincipessa teşekkür ederim. 

Keyifli Okumalar!

Sınır: 140 oy 100 yorum.

*** Kazancı Bedih - Nemrud'un Kızı*** 

DOĞUHAN

Masanın üzerinde durduğu yerden bana göz kırpan kadehe uzanacağım sırada bir el kadehin üstüne kapandı ve "Hâlâ mı şu meret kardeşim?" diye söylendi. Karşımdaki ahşap sandalyeyi gürültüyle çekip oturdu. Boş bakışlarımı Kenan ile kadeh arasında gezdirdim. Safa'nın gücü yetmedi şimdi sıra Kenan'a mı gelmişti? Etraftaki uğultu beynimin içinde yankılanıyordu. Uyuşmuş beyinle düşüncelerimden kurtulabildiğime şükredecek haldeydim. Kadehi dudaklarıma götürdüm ve içinde kalan birkaç yudumu kafaya diktim. Konuşacak havada değildim, ona omuz silkmekle yetindim.

Bana kaç göz yaptı. "Ne oluyor yine ne bok yedin, dökül bakalım." dedikten sonra yanımızdan geçen garsona siparişimin aynısından getirmesini istedi. "Yanına şalgam olsun." dediğinde delikanlı "Tabii abi." diyerek diğer masanın siparişini götürdü. Etrafımdaki şeyleri izliyordum ama nasıl görüyordum; biri sanki derime iğneler batırıyor da işkence ediyor gibi hareket edemeden anlamsız bir acı içerisinde, boş gözlerle.

"Dilan gitmiş ve sen iki gündür kapsama alanı dışındasın. Burcu başımın etini yiyor, kesin Sarp'ın işidir bu diye. İçimden bir ses karımın yanılmadığını söylüyor."

Ağzımı bıçak açmadım. Masanın kenarına uzanıp karafaki elime aldım, boş kadehe iki parmak kalınlığında dondurduktan sonra üstüne su ekledim. Tekrardan içmeye devam ettim. Kenan tekrardan ağzını açtığında çalan türküyü duyduğum gibi Kenan'ı işaret parmağımı dudaklarıma götürerek susturdum. "Ştt..." yaptım sadece dudaklarımı oynatarak sonra da işaret parmağımla kulağımın yanında sallayarak arkayı dinliyordum diye işaret ettim. Nemrud'un Kızı çalıyordu.

Ocağım söndü nasıl beladır
Bıraktı gitti bu ne devrandır
Dünya gözümde kerbeladır
Allah'tan bulasın

Nemrudun kızı yandırdı bizi
Çarptı sillesini felek misali
Sil yazımızı kurtar bizi
Çarptı sillesini felek misali
Mevlam gör bizi

Türküyü dinlerken Dilan'ın gözlerim içine bak baka söylediği o sözler beynimde yankılandı.

"Sakın bir daha hayatıma girmeye kalkma. Sakın. Bundan böyle hayatımda da kalbimde de zerre yerin olmayacak!"

Yutkunamadım.

Bıraktı gitti bu ne devrandır
Dünya gözümde kerbeladır

Şu iki dize... Şu iki dize beni bitirmişti, bir an gözlerime dolan yaşları erkeklik gururuma yediremediğimden akıtamadım. İçime akıtmaya çalıştım ama yutkunamadım, onu da beceremedim. Aklıma güzel yüzü, ahu dudakları, ceylan gözleri düştü. Sanki aklımdan bir an olsun çıkıyordu. Beni oracıkta kesse, kalbimi söküp alsa bu kadar canım acımazdı. O sözlerini duyduğumda beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Ne derdimi anlatabilmiştim ne peşinden gidebilmiştim ne de arkamı dönüp çekip gidebilmiştim. Kadehin bittiğini görünce bir daha uzandım benim eski düşman yeni dosta veya tam dersi mi demeliyim? Ne geldiyse başıma bundan gelmemiş miydi? Ah ulan o günü bir hatırlayabilsem. Bir hatırlayabilsem derdimi anlatacağım senelerdir ama anlatamıyordum. Ben kim Berivan'a dokunmak kim? Bir de sabahına daha demez mi benimle evleneceksin, namusum gitti yoksa seni ağabeyime söylerim. Yıllarca şantaj yapmıştı. Al açıkla şimdi durumu! Kafama vurmaya başladığımda bir el beni durdu. Hatırlamıyordum ulan, sabah o kadını yatakta görmüştüm ama öncesi yoktu benim için. O otel odasına ne zaman gittik? Ne ara onu koynuma aldım hatırlamıyordum.

Doğunun Aşık Kadını - Ruh-i Revanım -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin