23. Bölüm

5.2K 366 213
                                    

Medyada Doğuhan ve Dilan'ın şarkısı var. 

Keyifli Okumalar! 

Sınır: 110 oy 50 yorum. (Birkaç cümle bir şey yazmak bu kadar zor olmamalı :( )

*** 3 Hürel - Bir Sevmek Bin Defa Ölmek***

Gün boyu Doğuhan ile görüşmeyi beklemiş, ondan başka bir şey düşünemez olmuştum. Bu adam ne yapıyordu böyle, efsunlu muydu da aklımı kendine esir alıyordu? Aklım fikrim o oluvermişti. Bu beni korkutuyordu. Eski duygularıma karışan yeni duygularımla bir anda rüzgârına kapılmıştım. Öyle ya da böyle günlük rutin hayatıma devam ederken akşam saatlerine doğru gerginliğim artmaya başladı. Kızımın uyumasını beklerken sürekli olarak telefonumu kontrol ediyordum. Gün içinde hâl hatır sorma dışında başka konuşmadan başka muhabbetimiz olmamıştı. Şirin çizgi filmini izlerken telefonumu kontrol ettim. Yüz bilmem kaçıncı telefonumun ekranını açıp kapamamdı. Değişen bir şey yoktu. Ümitsizce başımı televizyona çevirdim. Şirin oturduğu yerde ağzını kapayarak kıkırdadı. Sonra da gülüyor muyum diye başını çevirip bana baktı. Ona bakıp gülümsediğimi görünce o da gülümsedi ve uzandığı yerden çizgi filmini izlemeyi sürdürdü. Dün geceden beri ona ne zaman baksam içimde yüreğimi sızlatan ses bana 'Kendi evladına yalan söylüyorsun! Onu yalanlarınla uyutuyorsun, vicdanın rahat mı?' diye soruyor, anneliğimi sorguluyordu.

Çocuk sahibi olacağımı öğrendiğimde seçme şansım yoktu hiçbir zaman durup da ben şimdi hazır mıyım, anne olabilecek miyim diye sormamıştım kendi. Hoş kimse de bana bunu sormamıştı. Şirin doğduğunda vermişlerdi kucağıma "Al bak yavruna!" demişlerdi o kadar. O minicik, bana muhtaç yavruyu beslemiş, düşe kalka büyütmeye çalışmıştım. Biliyordum ki bu hayatta ikimizden başka kimse bizi sevmeyecekti. Biz birbirimize sahip çıkmazsak kimse bize sahip çıkmayacaktı. O doğduğundan beri tek düşündüğüm bizdik. Ona bir şey olsa benim on kat canım yanardı, bana bir şey olsa ona kim sahip çıkardı? Hep bunları düşünürdüm. Şimdi ise sanki kızıma ikiyüzlü davrandığımı düşünüyordum. Gerçekleri söylemiyordum. Yapamıyordum. Bir türlü dilim varmıyordu. Bir sihirli değnek gelsin ve beni bu dertten kurtarsın istiyordum. O sihirli değneğin asla gelmeyecekti ve benim eninde sonunda kızıma gerçekleri anlatmam gerekecekti.

Şirin esneyerek oturduğu yerden kalktı, çizgi filmine reklam girmişti.

Kucağıma başını koydu, ayaklarını koltuğa uzattı. "Anneciğim," dedi.

"Bebeğim," dedim.

"Burcu'nun bebekleyi ne zaman gelecek?"

Yüzüne düşen buklelerini okşadım. "Bilmem bebeğim, niye sordun?"

"Hiiiç... Şey... Sadece..." gevelemeye başladı. Bakışlarını bana çevirdi. "Sence bebekleri gelince yine de beni seveyler mi?" diye sordu. Mahzun bir gülüşle baktım ona, "O nasıl laf, neden sevmesinler ki bebeğim?" diye sordum.

Omuz silkti, uzandığı yerden doğruldu ve kucağıma atladı. Başını göğsüme yasladı, yüzünü görebilmek için başımı eğdim. Dudaklarını öne doğru uzatıp büktü. "Halamlay gibi olmaz dimi?" diye sordu. O da benim gibi ara sıra eskiyi düşünüyordu. Eskiden sevilmemenin ne demek olduğunu ikimizde biliyorduk. Sevgi ne demek kızım benimle tanımış, buraya gelince de öğrenmişti. Elimi alnından başlayarak okşaya okşaya yüzünde gezdirdim. Ona sevgi dolu gözlerle baktım. "Halanlar da seni seviyordu bebeğim, belki sevgilerini gösteremiyorlardı ama seni seviyorlardı onlar." Yine yalan söylüyordum ama çocuğumun yüzüne bak baka halanlar seni sevmiyordu diyemezdim, öyle değil mi? "Burcular seni çok seviyor, bebeğim. Eminim çocukları olduğunda da bu durum değişmeyecek." dedim güven veren bir gülümsemeyle. Dişlerini göstererek gülümsedi, sanki cevabımla içi rahatlamıştı. Başını göğsüme yasladı. Uyuyana kadar da oradan çizgi filmini izledi. Gece yarısına doğru göğsümde uyuyup kaldığında uyanmamasına dikkat ederek onu odaya taşıdım.

Doğunun Aşık Kadını - Ruh-i Revanım -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin