68.Bölüm "Koruyamadım yavrumu."

18.9K 1K 263
                                    

Herkese merhaba iyisinizdir umarım. Bölüm zorda olsa bitti ilham gelmek bilmedi ama sonradan üç çifti yazdım umarım beğenirsiniz. 😁

Ege & Buse çiftiyle Hakan & Seda'nın olduğu bazı yerlerde yakınlaşmaları var okumak istemeyenler için başına ve bittiği yere kırmızı ünlem❗❗ işareti koydum bilginiz olsun.

Yorumlarınızı merakla bekliyorum. Keyifli okumalar dilerim.❤💐

****

EYMEN & MİRAY

İnsanın canı en çok neyden yanar diye Miray'la Eymen'e sorsalar hiç düşünmeden evlattan yanar derlerdi. Onların artık bir yavruları vardı... Henüz kucaklarına alamadıkları kokusunu içine çekmedikleri günlerdir ayrı yerlerde oldukları minicik bir bebekleri vardı ve bu ayrılık ikisininde canını çok acıtıyordu yürekleri cayır cayır yanıyordu.

Eymen uzayan sakalları arasında elini gezdirip derin dertli bir nefes çekerek yatak odasının kapısını kapatıp salona gitmek üzere merdivenleri indi. Günlerdir kendileri gibi perişan halde olan ailesine üzgün gözlerle baktı.

"Kızım nasıl?"

Eda günlerdir ağlamaktan bitap düşmüş üzgün kısılan sesi akan göz yaşları arasında damadından gelecek iyi bir haberi bekleyerek sordu.

"İyi değil Eda anne yine çok ağladı zor yatıştırdım dayanacak gücü kalmadı yorgun düşüp uyuya kaldı."

Eymen canı acıyarak cevapladı karısını halini. Gözleri yine dolu doluydu günleri bebeklerinden ayrı göz yaşları içinde geçmişti.

"Ah ne yapacağız Oğuz Miray'ı nasıl toparlayacağız."

Eda göz yaşlarına yeniden boğulup kocasına sarılırken Oğuz'da baba yüreği sızlayarak yutkundu. Herkes için çok zordu ama en çok anne olan ve yavrusunu hiç kucağına alamamış olan Miray'a zordu.

"Ben biraz hava alacağım bahçedeyim, uyanırsa seslenirsiniz."

"Annem."

"Anne biraz yalnız kalmak istiyorum."

Eymen kendi annesininde gözleri yaşlı haline bakıp çıktı salondan kendisini evinin bahçesine atıp derin bir nefes alıp verdi. Boğuluyordu sanki bu nasıl bir sınavdı bilmiyordu ama çok zor geliyordu. Oğlu hastanedeydi karısı perişan haldeydi kendisi ise... Aldığı her nefes diğerine batıyordu.

"Allahım ne olur yardım et bize."

Gök yüzüne bakıp yalvardı yaradana gözünden düşen sessiz yaşlarla içini çekti. Hergün Miray'ı lohusa halde hastaneye götürüyor bebeklerini camın arkasından birlikte izleyip perişan halde eve dönüyorlardı. Ne bebeği ne de Miray bu süreci hiç hayal ettikleri gibi geçirmiyordu. Miray'ın akan her göz yaşında Eymen'in kaburgaları kırılıyordu sanki dayanamıyordu onun anne olan feryatlarına.

"Oğlum."

Mustafa darma dağın halde olan oğluna doğru seslenip yürüdü Eymen sessizce akan göz yaşlarını silip babasına çevirdi bedenini ve Mustafa kollarını açıp yavrusunu sıkıca sarıp saçlarından öptü. İnsan kaç yaşına gelirse gelsin annesi ve babasının gözünde işte şuan olduğu gibi ufacıktı ve korunma iç güdüsü hakimdi.

"Baba canım çok acıyor."

"Yavrum, Eymen'im."

Eymen kendisini bırakıp hıçkıra hıçkıra ağladı. Günlerdir sessiz akıyordu göz yaşları Miray'ı toparlamaya çalışmaktan kendisini hiç bırakamayıp sıkmıştı ve şimdi babasının kollarında içini boşaltırcasına ağlıyordu.

AŞKIN ATEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin