Herkese merhaba nasılsınız? Keyifler umarım yerindedir. Bölüm geldi yine uzun oldu umarım beğenirsiniz. Diğer bölümde Buğra ve Neslihan'ın düğünü olacak bu bölüme yetişemedi.
Keyifli okumalar dilerim. Oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen unutmayın.🥰
***
Miray Eymen
Dünyanın en huzurlu varlığını en muhteşem duygular sarmalı içinde şuan kucağında tutuğunu düşünen Eymen hayranlıkla aşkla oğlunu, yavrusunu izliyordu.
Geceleri çok sık uyanıp sonra sütünü içip hemen uyuyan oğlunun artık kendilerini uykusuz bırakmasına alışmıştı ve şikayetide yoktu. Koray ağlar ağlmaz çoğu zaman Miray'dan önce kalkıyor henüz meme emmeyi kabul etmeyen oğlunun önceden karısının sağdığı sütle karnını doyurup altını değiştiriyor sonrada kollarında uyutup tekrar kendisi uyuyordu.
Miray bebeğinin hastanede kalması sonra Koray'ın meme reddi gece uyanmaları derken oldukça yorgun olsa da asla sitem etmiyor aksine her seferinde güler yüzle kalkıyordu.
Korayla değişmişti Miray, bunu en yakından Eymen görüyor ve gurur duyuyordu karısıyla. Ona çok görmüyordu aslında bir evin bir kızı olan karısını bu yaşına kadar ailesi özellikle babası fazla üzerine düşüp korumacı ayakları yere basmadan büyütmüşlerdi ve Miray hayatı aslında anne olunca öğrenmeye başlamıştı.
Miray bir kez olsun of demiyor her seferinde kocasına oğluna güler yüzle bakıp mutluluğunu belli ediyordu. O yaradanın kendisine verdiklerine şükrettkçe ruhunun terbiye basamaklarını aştığını hissediyor ve mutlu oldukça mutluluğu artıyordu. Bu güçlü, kendisinden emin ufacık zorlukta sızlamayan Miray en çok onun hoşuna gitmişti.
"Babacım doydun mu? Ohh kokuna ölürüm senin yavrum benim."
Eymen salonda kucağındaki oğlunun ağzından biberonu çekip aşkla konuşup oğlunu koklayarak öptü. Deli divaneydi onun cennet kokusuna. Günleri Miray ve Koray olmuştu. İşe daha henüz hiç gitmemişti birkaç kez telefonla yönlendirmeler yapmıştı ve babası ona verdiği desteğin hakkını verip her şeyi üstlenmişti. Eymen birkaç gün içinde şirkette ailesini toplayıp işlerden çekildiğini duyuracaktı. Mutluydu böyle Koray'ın her anında Miray'la yan yana olmaktan mutluydu.
"Sen çok mu güzelsin? Baban yesin mi senin o minik burnunu. Bugün çok ses yapmıyoruz babacım tamam mı? Anne biraz uyusun dinlensin."
Kucağında esneyen oğluna gülerek yarı uzandığı koltukta göğsüne onun minicik bedenini bastırıp güldü.
"Sen nasıl büyüyeceksin miniciksin."
Baba olmak başkaydı oğlunu her an düşünüyordu Eymen şimdiden biraz büyüdüğünde onunla yapılacaklar listesi planları aklından geçiyordu.
"Koray oğlum, babasının canı."
Oğluyla sesli konuşmayı çok sevdiğinden yine onu severken Koray'ın yumuk yumuk gözlerine minicik ağzına burnuna aşkla baktı her hareketini izledi ve o öyle oğluna dalmış hayranlıkla bakarken Koray biraz kendini kastı ardından Eymen burnuna gelen kötü kokuyla yüzünü buruşturdu.
"Şu ortamda olacak şey mi paşam baban burda sana aşkla bakıyor konuşuyor sen bezi doldurma derdindesin."
Koray huysuzlanıp ağlayacağını belli edince Eymen hemen ayağa kalktı.
"Tamam eşek sıpası hiçte laf söylemeye gelmiyorsun. Odana çıkalım hemen halledeceğim "
Hızlı adımlarla merdivenleri çıkıp oğlunun odasından içeriye girdi Koray'ın şiddetli ağlamaya başlamasıyla odanın kapısını kapatıp oğlunu alt değiştirme bölümüne yatırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN ATEŞİ
RomanceAşkın Bedeli'nde sevilen çocukların büyümüş halleriyle dolu dolu yeni bir hikaye. Aşkın Bedeli'ni okumadan da bağımsız olarak hikayeyi okuyabilirsiniz çünkü onların hikayesi başka olacak. Eymen, Miray, Altuğ ve Azra'nın yürek burkan aşklarını, dost...