AŞKIN ATEŞİ

87.Bölüm "Bir küçük fasulye meselesi"

Merhaba, iyisinizdir umarım.  Bu bölüm benden çok uzun zamandır çok istenen bir önceki bölümde de açık ara en çok istenen çift sıralamasında başı alan Yeşim ve Ömer geldiler.

Onları sevmeyen varsa bu bölüm bir şans verin derim çünkü daha yakından tanımış olacağız ve benimde içimde kalan bu çifte çok uzun bir bölüm yazdım. Bu uygulamada diğer hikayelerin ortalama bölüm uzunluğuna göre bakarsak 6 bölüm çıkacak uzaklıkta bir bölüm geldi. 😃

Çiftin birden fazla yakın olduğu satırlar var ben yine başlangıç ve bitiş yerlerine kırmızı ünlem❗❗ koydum okumak istemeyenler için bilgisini vermiş olayım.

Keyifli okumalar dilerim, siz yine en çok istediğiniz çifti yazın lütfen geçen bölüm Buse ve Ege ikinci sırada geldiği için onlara bugün başladım yine bu bölümde vereceğiniz isimler arasından da belirleme yapmış olurum.😊

Oy vermeyi lütfen unutmayalım duyuruyu yaptım biliyorsunuz rica ediyorum emeğimin karşılığında bir yıldıza basıp beni mutlu eder misiniz? 😄🥰

***
YEŞİM & ÖMER

"Çok mu zor şunları katlayıp ütüleneceklerin içine koymak? İyi ki sizden bir şey istedim ama hiç oralı bile olmadınız."

Yeşim sinirle söylenmeye devam ederken bir yandan da kurutma makinesından sepete çıkardığı çamaşırları ayırıp katlamaya devam etti.

"Ama yok her şeyi Yeşim yapsın."

Ömer salonda oğluyla kucaklarında cips ve patlamış mısır kaseleriyle futbol maçını izlemeye dalmış haldeyken Yeşim'in söylenmelerini duyunca Özgür'le göz göze geldiler Özgür yandık baba dercesine dudaklarını ısırıp baktı.

"Annen çıramızı yakacak aslanım."

"Çamaşırları unuttuk baba sabah alışveriş listesini de eksik almıştık. Sen koltukların arkasında süpürmedin."

"Defterimiz kabarıyor kara kartal. Annen bize çok fena ayar verecek hazırlıklı ol."

"Bence gidip öpcük ve gıdıklama saldırısı yapalım zaten bana dayanamaz hemen yumuşar."

"Tamam koçum yapalım dur şu çikolatayı da cebime koyayım annene veririz."

Özgür ağzına cips doldurup yüzünü buruşturup ağzı dolu dolu konuşmaya çalıştı annesi her zaman cips yemesine izin vermediği için bugün Özgür'ün  günüydü.

"Annem çilolata yemez baba."

"Bu sıralar yiyor aslanım."

"Evet bu sıralar her şeyi çok yiyor."

Ömer oğlunun sözlerine gülüp saçlarından öptü. Yeşim hamile olduğu için iştahı çok açıktı.

"Yavaş ye oğlum boğulacaksın."

"Tamam baba."

Birlikte kalkıp çamaşır odasına giderlerken Yeşim'i bulmak zor olmadığından hemen soluğu yanında aldılar ütü yapacak olan kadın kapıda gördüğü üzerlerinde Beşiktaş forması olan baba oğula kısa bir an kızgın bakışlarla bakıp önüne dönüp ütüyü masaya bıraktı.

"Siz ikiniz neye bakıyorsunuz?"

"Sana bakıyoruz anne."

"Öyle güzelsin ki sana bakmayıp ne yapalım sevgilim."

"Kaybolun gözümün önünden. Hatanızı bilip gelmeyin yanıma. Sözde yardımcı bulana kadar bana yardım edecektiniz hani nerde?"

Ömer oğluna hadi dercesine işaret edince ikisi birden koşarak odadan içeri girdiler ve Yeşim ne olduğunu anlamadan hayatının iki adamı tarafından sıkıştırılıp gıdıklanmaya öpülmeye başlandı.