80.Bölüm "O bebeği istemiyorum"

11.1K 720 210
                                    

Buğra gözüne bir damla uyku girmemiş halde salonda aynı koltukta hiç kalkmadan derin düşünceler içinde otururken evde herkes bir odada bir köşede ondan farksız değillerdi.

Neslihan'ın yanından indikten sonra salondaki şuan oturduğu koltuğa yığılırcasına oturmuş ve o saatten sonra da ağzını bir kez olsun açmamış etrafında konuşan abilerine hiç cevap vermemiş derin düşünceleri arasında öylece camın ardındaki bahçeye dalgın halde bakmıştı.

Hissediyordu bir daha eskisi gibi gülmeyecekti. Bu ölüm müydü ki böyle düşünüyordu bir son muydu? Ölümden başka her şeye çözüm vardı değil mi? İnsan sevdiklerini kaybetmenin acısını bile bir aüre sonra alışmıyor muydu?  Onunda hayalleri ölmüştü henüz gencecik yaşında bir bebek haberiyle üstelik sevmediği istemediği kadından olacak olan bebeğin haberini almıştı. Ona nasıl baba olacaktı nasıl yüzüne bakıp kucağına alacaktı? O masum bebeğin suçu neydi ki daha doğmadan ne yapacağını bilmeyen bir babaya onu koz olarak kullanan bir anneye sahip olacaktı.

Buğra dedesi duyduğunda olacakları şimdiden tahmin ediyordu. Ailesi geleneklerine bağlıydılar bir ağırlıkları tanınmışlıkları vardı. Her ne kadar Buğra o topraklarda yetişememiş olsa da o ailesinin bu durumu kolaylıkla kabul etmeyeceğini biliyordu. Evlilik dışı bebek haberiyle dedesinin yüzüne bakmayacağını çok iyi biliyordu.

Annesiyle babası neredeydi? Geceden beri onları görmemişti etrafındaki insanların konuşmasından ikisine de sakinleştirici yapıldığını duymuş nasıllar diye soramamıştı.

Derin bir nefes alıp verdi Buğra başını yana çevirip yerde bir noktaya uzun uzun baktı ablasının sürekli gelip "ablacım bir tepki ver konuş lütfen." Demelerini cevapsız bıraktı. Bir ara Eymen'in Miray'la Koray'ı eve götürdüğünü duydu Miray gitmek istemese de onu ikna etmişlerdi ve gelip yanağını öperek "her şeyi halledeceğiz ablacım yapma böyle." Dediğini hatırlıyordu.

Yine gece Emre abisinin "Selçuk aradı gelemiyorlarmış Mardin'den haber almış tehlikeye atmak istemiyormuş haftaya geleceklermiş." Dediğini de duydu. Onların gece uçağıyla geleceği fikri aklından bile çıkmıştı.

Gözlerini ovup kolundaki saate baktı sabah sekiz olmuştu. Eğer dün gece yaşanmasaydı şuan annesi mutfakta kahvaltı için koşturacaktı. Kendisi Neslihan'la sarmaş dolaş yataklarında uyuyor olacaklardı.

Tamamdı yeteri kadar düşünmüş ve beklemişti. Kaşları çatıldı düşüncelerinin arasında salonda oturan ve kendisi gibi konuşmayan eniştesinin göğsünde bütün gece kendisiyle Neslihan'ın yanına gidip gelerek mekik dokuyan şuanda da yorgunluktan uyuya kalan hamile ablasına, eniştesine, Ege, Eymen ve Emre'ye baktı hepsi düşünceliydi Buse ise Neslihan'ın yanındaydı onu gece boyunca hiç yalnız bırakmamıştı.

Ayağa kalkmasıyla herkesin bakışları üzerinde toplandı.

"Buğra."

"Ablamı yukarıya çıkar abi uyusun dinlensin."

"Koçum."

Altuğ onun bakışlarından bir şey yapacağını anlayıp Azra'nın başının altına usulca yastık koyup diğerleriyle birlikte kalktı.

"Sizde dinlenin bütün gece benim yüzümden uykusuz kaldınız."

"Saçmalama oğlum."

"Emre abi Neslihan aşağıya inerse ona iki saat içinde geleceğimi söylersin."

Ege ileri adımlayıp kuzeninin kolunu tuttu kaşlarını çatıp yüzüne baktı.

"Sen nereye? Buğra başını belaya sokma bak bizden habersiz bir şey yapma onu sevmesekte bu yaptığına kızsakta hamile."

AŞKIN ATEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin