Merhaba bölüm geldi. Üç çifti ağırlıkta yazdım bu sefer onlardan geldi ilham.
Bölüme geçmeden ufak bir şey söylemek istiyorum. Benim tek bölümlük yazdığım ara ara estikçe konular karakterler geldikçe yazıp biriktirdiğim bir çalışmam var ve Aşkın Ateşi bittikten sonra yeni hikayeme başladığımda bir başka kitap olarak o tel bölümlük çok uzun hikayelerimide arada da olsa paylaşmak istiyorum.
İşte bu tek bölümlğk hikâyeden birinin karakterleri olayı da burada Neslihan'ın arkadaşı olarak esti yazdım.
Hani bu Kız kim bize ne olayından demeyin ileride onunda hikayesini okuyacağız şiödi içimdeb geldi azıcık satır arası değindim bilginiz olsun.
Emre ve Ebru için yoğun bir istek vardı ilhamda geldi yazdım onları ama sanırım uzun süre daha onları yazmayacağım bilginiz olsun.
Onların son kısmında bir yakınlaşma var başına sonuna yine kırmızı ünlem koydum okumak istemeyen geçebilir.
Yorum yapmayı unutmayalım lütfen ve oy vermeyi de tabi. Hepinizi çok seviyorum keyifli okumalar dilerim.
Son olarak kitap yakında hızlanacak belki yıl atlayacak karar vermedim ama bir şeyler olacak. :)
Eymen ve Miray kısmının yazım hatalarını kotrol edemedim böyle paylaştım ama gece düzenleyeceğim bilginiz olsun.
NESLİHAN & BUĞRA
***
Neslihan elinde telefon yüzünde değişik bir gülümseyle telefonun içine düşercesine ekrana bakarken yanına oturan kız arkadaşlarıyla hızla ekranı kapatsa da içlerinden biri, Fatma ekranı görmüştü ve gözlerini kocaman açtı.
"Nesli sen kime bakıyorsun kim o adam?"
"Ne adamı ya öylesine bakıyordum tanımıyorum keşfete düşmüş."
Neslihan kaşlarını çatıp arkadaşını tersledi ama Dilçem buna pek inanmadı.
"Biri mi var?" Diye sordu her zamanki nazik ve kırılgan sesiyle Dilçem.
"Hayır Dilçem olsa ben sana demez miyim?"
"Bilmem der misin?"
"O ne demek şimdi?"
Kızlar aralarında başka bir bir şey konulurken Dilçem sadece yanındaki Neslihan'ın duyacağı ses tonuyla fısıldadı.
"Hiç anlatmıyorsun ki bana hani İstabullu bir çocuk vardı Buğra."
"Ne olmuş ona."
"Bende onu soruyorum işte ne oldu ona hiç anlatmıyorsun."
Neslihan arkadaşının alıngan mavi gözlerine bakıp başını iki yana salladı. Arkadaş grubu içinde hiç şüphesiz en çok Dilçem'e düşkündü. Çocukluktan arkadaşlardı beraber okumuşlardı ancak Dilçem liseye geçtiğinde babası onu okuldan almıştı. Neslihan amcasına rağmen arkadaşı için gidip babasıyla konuşmuştu ama fayda etmemişti okumak için can atan çokta başarılı olan arkadaşını okula göndermemişlerdi.
Dilçem için ne yazık ki çok acı bir karar verilmişti. Babası öz kızını düşünmeden onun gün be gün eriyen haline acımadan geçen ay kızını isteyen adama onu vermiş nişanlanmıştı Dilçem.
Daha gencecik küçücük yaşında parmağına alyans takmışlardı. Dilçem kıt kanaat geçinen bir ailenin kızıydı. Bir düğünde görmüştü onu isteyen adam kendisini ve onun söylediğine göre o an vurulmuş aşık olmuştu.. Urfanın çok önemli aşiretlerinden birinin genç ağası çok fena kafayı kendisine takmıştı. Dilçem'e göre adamınki sevgi değil saplantıydı takıntıydı bilmiyordu ama sevgi böyle olmazdı. Ona seni istemiyorum dediğinde adam gülümsemişti. Hangi seven adam bu söz karşısında gülümserdi anlamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN ATEŞİ
RomanceAşkın Bedeli'nde sevilen çocukların büyümüş halleriyle dolu dolu yeni bir hikaye. Aşkın Bedeli'ni okumadan da bağımsız olarak hikayeyi okuyabilirsiniz çünkü onların hikayesi başka olacak. Eymen, Miray, Altuğ ve Azra'nın yürek burkan aşklarını, dost...