AŞKIN ATEŞİ

41. BÖLÜM ''Aşk falan yok!''

Merhaba, nasılsınız? Bölüm geldi sonunda bitti havaların ani ısınması ramazan ayı derken bölüm yazacak enerji
zor buldum ama neyseki bitti. :)

Yazım hatalarımı kontrol etmeden paylaşıyorum çok rahatsızlık verirse yorumlara yazarsanız bölümü kaldırıp düzenler yeniden paylaşırım.

Bunun dışında bölümde Neslihan Buğra başlığında ikisi yan yana yok çünkü malum kızımız Mardin'de. :) Sadece onların hayatları ve Buğra'daki
değişimi yazdımki ileride onları yazarken kopukluk olmasın.

Olmayan çiftler diğer bölümde olacaklar ve karar vermedim tam ama Eymen Miray çiftini gelecek bölümde artık evlendirelim sonrasında sıra Altuğ ve Azra'ya gelsin diyorum.

Keyifli okumalar dilerim.

***
NESLİHAN & BUĞRA

"Sonrada Karadeniz turu yaparız diyorum ne dersin? Senin araba benim araba bir de Kubilay'ın arabası yeter sığarız zaten on kişi falanız Buğra."

Buğra dalgın halde karşısındaki
yeşillik alana bakmaya devam edip dakikalardır yaptığı gibi konuşulan sözleri duymadı.

"Oğlum dinlemiyor musun sen bizi ya?"

Kubilay yanında oturan Buğra'nın koluna dokundu ama ondan bir tepki alamayınca arkadaşının dalmış olduğu yere baktı bir şey göremedi sadece ağaçlar vardı Büşra'nın karşılarında.

Havanın bugün sıcak olaması nedeniyle Buğra basket takımındaki arkadaşlarıyla Sapanca tarafına gitmiş doğayla baş başa bir mekanda dört genç adam bol bol hasret giderlermişti. Buğra bu sıralar oynamıyordu basket ama yeniden başlayacaktı arkadaşları da bir güzel fırçalamış "deli misin sen kendini köreltirsin çok iyisin bu işte" demişlerdi.

"Buğra kime diyoruz biz heyyy ne bu dalgınlık alışık değiliz sende bu hallere."

Buğra bir diğer arkadaşının konuşmasıyla kendine gelip kendisine bakan üç adamın gözlerine baktı.

"Ne dediniz?"

Kubilay gülerek soğuk içeceğinden bir yudum aldı ve Buğra'nın gözlerinin içine tekrar baktı.

"Aşık mı oldun lan sen?"

"Ne?"

"Şurda yabancı kimse yok dökül Buğra."

"Saçmalama Kubilay."

"Mardin gezisinden beri tuhafsın sen anlamıyorum mu zannediyorsun."

Kubilay'la yakındı Buğra ve o daha çok bilirdi her şeyini.

"Ne Mardin'i be? Buğra ne oluyor bize niye söylemiyorsun abi biz sana her şeyimizi söylüyoruz."

Bir diğer arkadaşı Eren'in lafa karışmasıyla Buğra belli etmemek adına zorla güldü.

"Kubilay saçmalıyor işte. Yok öyle bir şey aşk kim ben kim aman benden zaten uzak olsun. O aşkımlı canımla haller hesap vermeler bağlılık sözleri sonrası da yenen tekmeler bana göre değil."

"Oha adamın aşka bakış açısına bakın."

Eren gözlerini devirerek arkasına yaslandı Kubilay sadece gülümsedi Buğra'nın aşk ateşine düşüp çırpındığını düşünüyordu.

"Lavoboya gidelim kalkalım."

"Dur Buğra Karadeniz turuna ne diyorsun."

"Ne zaman?"

"Ay sonu."

"Olmaz Eymen abimin düğünü var siz gidin beni es geçin."

Buğra cümlesini bitirip hareketlendi geldikleri mekanının lavobosundan içeri girer girmez boş olan yerde ellerini mermer tezgaha yaslayıp ayandan aksine baktı.
Kendisindeki değişimden korkuyordu dahası canı sıkılıyordu.