Herkese merhaba, iyisinizdir umarım. Çok ama çok uzun bir bölümle geldim.
Bu bölümde fazlaca istek aldığım ve benimde artık diğer çiflerimizi final yapıp diğerlerine yoğunlaşacaklarımın başında gelen Cesur Dilçem çifti ve arkasından hemen paylaştığım diğer bölümde Buğra Neslihan çiftine yer verdim.Bölüm içime çok sindi umarım sizde beğenirsiniz.
Cesur ve Dilçem'de güzel gelişmeler yaşanıyor önden haber vereyim😀 şimdi kim bunlar diye soracak olan varsa hani Neslihan'ın Mardin'den yakın bir arkadaşı vardı düğününe de gelmişti işte Dilçem kızımız o oluyor. Cesur ise onun Urfa'da yaşayan ve Dilçem'e tek taraflı aşık olan nişanlısı.
Neden diğer çiftler yok?
Çünkü finale giden yolda artık onların durumları oturdu arada tabi yine yazacağım ama ağırlık Neslihan Buğra ve bu tatlı çiftimiz, ileride Biricik ve Anıl olacak kitap kendi içinde ikinci bir kitaba dönüşecek.
Hepinize keyifli okumalar dilerim. Bölüm geç geliyor bende biliyorum ama elimden gelen bu 😊her günüm ne yazık ki planlarıma uymuyor. Birde kısa yazınca içime sinmiyor o zaman ben olmuyorum.
Kocaman sarılıyorum yorum yazmayı unutmayın lütfen her bir yorum bana hem ilham hem de motivasyon oluyor.
Not: Tavsiyem Dilçem'le Cesur'u atlamadan okumanız çünkü onlar başlı başına yeni hikaye tadında çiftimiz ve bu bölüm onlar dolu dolu geldiler.
Sonraki bölümde yayında okumayı unutmayın lütfen. İki bölümle geldim. 😀
****
CESUR & DİLÇEM
Cesur yorgun halde arabasından indiğinde yanına koşturan adama başıyla selam verdi.
"Abi hoşgeldin."
"Hoşbuldum Selami var mı yaramaz bir durum."
Cesur iş güç yoğunluğunun arasında birde gönül sancısı vardı ve buna ek başka sorun aslında duymak istemiyordu ama sormak zorunda olduğunun da farkındaydı.
"Yok abi çok mühim mesele yok."
Cesur gür kaşlarının altındaki her zaman mesafeli bakan bir tek Dilçem'i görünce sıcacık olan ela kahve geçişli gözlerini evinde sağ kolu olan adama çevirdi.
"Ne oldu yine?"
"Kızlar İstanbul'a gitme konusunda hala ısrar ediyorlar annenizde bu sefer onlara bir hayli sert şekilde bunun imkanı olmadığını söyledi."
"Annem bağırdı çağırdı kızlarda üzüldü diyorsun."
Selami başını salladı Cesur derin bir nefes alıp verdi. Tüm gün iş yorgunluğu yetmiyor gibi aşkına karşılık alamadığı nişanlısıyla telefonda tartışmış eve gelip biraz huzur bulmak istediğinde ise yine bir sorunla karşılanmıştı.
Üzerindeki siyah renk uzun ve yapılı biçimli bedenini saran takım elbisesi kravatsız beyaz gömleğinin içde Cesur oldukça heybetli bir adam olarak duruyordu.
Spor yapmaya vakti olmadığı gibi o taraflara ilgiside yoktu ancak genden gelen avantajı olsa gerek fiziği oldukça hoş bir adamdı.
"Yarın sabah erkenden Mardin'e gideceğim Selami."
"Bende mi geliyorum abi."
"Yok koçum sen evde kal annem bu sıralar iyice çileden çıktı sinirini kızlardan çıkarıyor onlara göz kulak olursun."
"Tamam abi."
Cesur çocukluktan beri tanıdığı kendisinden birkaç yaş küçük olan Selami'ye kimseye güvenmediği kadar çok güveniyordu. Bir çok sırrını da derdini de bilirdi Selami ve Cesur'un babasıyla annesi her ne kadar adamı Cesur'a karşı ağam diyeceksin diye uyarsa da Cesur bunu hiç istememişti Selami de ona abi derdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN ATEŞİ
RomanceAşkın Bedeli'nde sevilen çocukların büyümüş halleriyle dolu dolu yeni bir hikaye. Aşkın Bedeli'ni okumadan da bağımsız olarak hikayeyi okuyabilirsiniz çünkü onların hikayesi başka olacak. Eymen, Miray, Altuğ ve Azra'nın yürek burkan aşklarını, dost...