Merhaba, nasılsınız? Yeni bölüm geldi hem de oldukça beni uğraştırarak geldi. Yazmış olduğum bölümün Azra ve Altuğ kısmı yok olmuştu profilimde duyurusunu yapmıştım ama neyse ki hallettim ve çok mutluyum o kadar yazdığım gitseydi cidden aynı duygularla aynı uzunlukta onları yazamazdım.
Bu bölüm oldukça uzun oldu olmayan çiftler sırayla gelecekler. Bölüme geçmeden bir şey söylemek istiyorum final için 40. bölüm demiştim ama bakıyorum sanki yazılacak daha çok şey var ve 40. bölüme kadar sığmaz o yüzden final biraz daha uzayabilir bilginiz olsun istedim.
Keyifli okumalar dilerim. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum güzel okuyucularım. :)
***
SERHAT & ADAİnsan bir kere düştüğünde kolay kolay kalkamaz mıydı yerden? Yuvarlandıkça çığ gibi büyür müydü sorunlar.
Serhat'ın hayatı kesinlikle son zamanlarda çığ gibi büyüyen bir sorun yumağıydı.
Kaç hafta olmuştu işsiz, Ada'sız kalalı? Kaç gün, kaç saat geçmişti? Yorulmuştu ve kendini artık hiç iyi hissetmiyordu.
Günlerdir kesmediği sakalını kesip duşa girdi uzun uzun suyun altında kalıp düşündü. Böyle olmazdı... Üzerindeki bu basiretsiz hali yıkması gerekiyordu. Evet mühendis adamdı evet çok akıllı başarılıydı ama sanki tıkamamıştı önü. Olmuyorsa olmuyordu. Başka iş alanına bakacaktı. Bakmak zorunda olduğunu biliyordu.
Babası küçük bir tamir dükkanı açalım dediğinde şiddetle karşı çıkmıştı. Kimsenin mesleğine lafı yoktu emek parası kazanırken zorlanmak ne demek biliyordu emeğe saygısı çoktu ama idealleri vardı. Mühendisti hayali bu değildi.
Eniştesinin iş alanı kendisine uymuyordu ama yinede son çare onun teklifini kabul etmişti ve toptan alım satım işiyle uğraşan eniştesinin yanında çalışacaktı.
Eniştesi "mal sevkiyatından sorumlu olursun" demişti. Serhat istemeyerek de olsa başını salladı. Elleri bilgisayara dokunmadan kod yazmadan nasıl çalışacaktı biliyordu ama çalışmak zorundaydı artık. Evinin kredi borcunun bir kısmını tazminatıyla kapatmıştı taksit miktarı yüksekti ve işsizlik maaşı yetmiyordu. Babası üstünü tamamlarım dese de yediremiyordu bunu kendine.
Üstünü giyinip çıktı odasından. Günler sonra takım elbisesini giymiş kravat takmamıştı. Sessizdi artık gerekmedikçe konuşmuyordu şakalaşma zaten bitmişti. Ada'ya olan özlemi o son konuşmaları aklından hiç çıkmıyordu.
Pişmandı söylediği sözler için ama o adamı sevdiği kadının yanında gördüğü anda tepesi atmıştı.
Evde ailesine de yasaklamıştı artık Ada'nın ismi geçmiyordu.
"Yarın akşam Murat'ın doğum günü annem."
Kahvaltısını yapan Serhat annesinin sözlerine başını sallayıp bir parça emek attı ağzına.
"Kafede arkadaşlarıyla kutlayacak bizde büyükler pasta kesildikten sonra ayrılacağız Murat arkadaşlarıyla olacakmış."
"Biliyorum söyledi Murat."
"Teyzen gitmezsen alınır kuzeninin pastası kesilirken orada olalım olur mu yavrum."
"Tamam."
Oğlunun duygusuz konuşmaları kısa sözleri artık anne yüreğini dayanamaz hale getirmişti. Bir anda dağılmıştı sanki yavrusunun hayatı. Önce işi sonra sevdiği kız gitmişti hayatından. Hevesle aldığı evinin kredisini ödemekte zorlanıyordu "belki arabayı satarım" derken üzgün hali içini parçalamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN ATEŞİ
Roman d'amourAşkın Bedeli'nde sevilen çocukların büyümüş halleriyle dolu dolu yeni bir hikaye. Aşkın Bedeli'ni okumadan da bağımsız olarak hikayeyi okuyabilirsiniz çünkü onların hikayesi başka olacak. Eymen, Miray, Altuğ ve Azra'nın yürek burkan aşklarını, dost...