- İÇLER DIŞLAR - ||tamamlandı||

37. BÖLÜM

💫

    Herkese selam. Umarım iyisinizdir, size küçük bir şeyden bahsedeceğim.

Bildiğiniz, veya bilmediğiniz, üzere sınava az kaldı. O yüzden 39. bölümden sonra çok çok ufak bir mola vereceğiz.

Tahminimce bir aylık bir mola olacak. Yani sınavdan sonra, tabii psikolojime de bağlı, hemen bölüm yazacağımı düşünüyorum. Kitabı bırakmayacağıma dair söz verebilirim hatta veriyorum aklınızda böyle bir soru işareti kalmasın. 😻 Kolum kopmadığı sürece burdayım.

Ha diyelim koptu. Aksilik ya, oldu. Sesle yazma diye bir şey var, o bölüm gelecek. 😻

} 30 Aralık

"Umay, işin bittiyse Oğuz Bey odasına çağırıyor."

"Tekim burda."

"Ha, peki. Babam odasına çağırıyor. Umarım karnın açtır." Bugün ne yiyeceğiz?
Bugün, azar yiyeceğiz.

Soyunma odasına girip kapıyı kapattı "Bak eğer pişmansan, ki zaten pek bir şey yapmadın, ben üstlenebilirim."

"Hayır, değilim tabii ki. Her davranışımın her sözümün arkasındayım."

"Yanlış bir şey yaptığımızı düşünmüyorum."

"Yani, adama yumruk atmasak da olurdu." Ellerini havaya kaldırdı "Benim yanlışlıkla elim çarptı. Yumruk diyip de yanlış empoze etme." Elimin tersiyle alnıma vurdum "Çok özür dilerim bu savunmayı Oğuz Bey'in yanında da yap olur mu?" Gülerek ayağa kalktı "Hadi. Aybüke Hanım da orda, bugün halledeceğiz bunu. Yeni yıla davasız girmek istiyorum."

Aybüke Hanım hastanemizim avukatı. Kendisiyle işe girişim dışında ilk kez bir münasebetim oluyor. Arada gelince karşılaşır kahve içerdik ama işte bu farklı bir münasebet olacak.

Odadan çıkıp Oğuz Bey'in odasına doğru yürümeye başladık. Neler olduğundan bahsedeyim size biraz. Erdem'in elinin çarpmasıyla yere oturan Bahadır Bey tehditlerine dakikalarca devam etti. Böyle olunca sabır taşı bile çatlar, bir tokat da benden yedi. İyi haber adamı susturmuştum, kötü haber artık benden de şikayetçi olacaktı. Ben de ne yaptım, danışmadan ve güvenlikten tam olarak hastanede olmadığı saatlere dair kanıtlar aldım. Kamera kaydı ve birkaç kişiden şahit olma sözü. Tabii ben sadece derdimizi başhekime anlatırız sanmıştım işin dava boyutunu düşünmedim ama aldıklarım yine yararımıza oldu. Şimdi dava açılmakla tehdit edildik, elimizdekileri sunduk. Karşı tarafın sakince çekilmesini bekliyoruz. O gece ne küçük kıza ne abisine ne de sarhoş sürücüye bir şey oldu. İç kanamayla çokça vakit kaybederek girdiği ameliyattan sağ salim çıktı.

Erdem kapıya vurmak için elini kaldırdı "İyiyiz?"

"İyiyiz." Kapıyı tıklayıp içeri girdiğimizde gecenin sürpriz ikilisi tekli koltuklarda oturuyordu.

"Geçin bakalım." dedi Oğuz Bey. Balım ayağa kalkıp bana sarıldı. Erdem 'hani bana' bakışını atarken yerine oturdu. Biz oturmadık.

Kapı çaldı "Buyrun." Aybüke Hanım sandık ama değildi "Tan? Söyle." Tan'ın Ali için ikinci bir Serkan vakası olmasından endişe duymamıza gerek yok. Tanıştılar. Tan'ı Serkan'dan daha çok sevdi. Hani daha çok derken biri sıfır diğeri bir, öyle bir çokluk. Olan yine Serkan'cığıma oluyor.

"Dosyalar Oğuz Bey." biri birinin yanıma gitmek istiyorsa dosyaları kullanıyor gördüğünüz gibi. Tan niye buraya gelmek istedi anlamadım. Ya Balım hayranlığı ya da dedikodu hayranlığı.