Herkese selam, nasılsınız?
Umarım iyisinizdir 😻Balım Alkan :
"Hayır, dediğim gibi planımızda böyle bir şey yok." Birkaç saniye dinleyip göz devirerek devam etti "Tek başıma bir şey söylemem mümkün değil. İyi akşamlar." Tam telefonu kapatacakken biraz daha dinledi "İyi akşamlar." diye tekrarlayıp kapadı "Bir hafta da sürmedi gördüğün gibi." Ben gülerken Umay patlattığı mısırları önümüze koydu "Kaçıncı oldu bu, gitmeyecek misiniz bir tanesine?"
"Benim pek poz verecek keyfim yok ya..." dedim memnuniyetsiz bir suratla.
"Buna inanmazlar ama daha yaratıcı bir yalan için sana yardım edebilirim." Ben ona zıt bir cevap verecekken Erdem bahçeden salona geldi, elindeki telefonu ortadaki masaya bıraktı "Evet hallettim, gitmeme gerek yok."
"Ne olmuş?"
"Bilgilendirme için aramışlar, bir sıkıntı yok. Gelmeden önce acil ameliyata girdik de." Umay sanki şimdi hatırlamış gibi atıldı "İyi değil mi hasta?"
"İyi, uyanmasını bekliyorlar." Masadaki çayımı elime alıp yanımdaki kumandayı Barlas'a fırlattım "Film açsana, iki saattir telefon görüşmelerinizin bitmesini bekliyoruz."
"Kusura bakma hala bir asistanım olmadığı için onun telefonuna da ben bakıyorum." dedi Umay'a yan yan bakarak.
"Yakayım mı uzmanlığı, gelip asistanın olayım ne dersin?" Barlas'ın gözündeki 'hoş olurdu' ifadesini gördük ama dilinden "Durum o kadar kötü değil." şeklinde çıktı. Derya'dan sonra başarısız görüşmeleri saymazsak bir kadını işe aldı. On gün sürdü sürmedi istifa etti, sebep de çok erken kalkmak zorunda olması.
"Nasıl bir şey açayım?"
"Komedi, mümkünse." dedi Umay "Drama doyuyorum da ben hastanede."
"Benim de bi kederlenesim vardı ama..."
"Balım sıkıntın mı yok?" yanıma otururken başımı öptü Umay "Sana hemen bi dertlenme programı yazabilirim?"
Olsun mu olmasın, dert sana uğramasın diyen Yıldız Tilbe'den nasibini alamayan Umay kumandayı sevgili eşinin elinden aldı "Yabancı bir şeyler izleyelim."
En sonunda bir tanesinde karar kıldık. Filmde bir kadın var, hasta ama sonradan öğreniyorlar. Zar zor kavuştuğu sevgilidinden önce bebeği sonra hastalığı saklıyor. Bu aralarda gerek kendi içlerinde gerek aileleriyle sorunlar yaşıyorlar ama bolca da sakin müzikler eşliğinde eğlenceli ve romantik sahneler izliyoruz.
Sonra tabii film gereği kadın rahatsızlanarak acil doğum kararı verilecek şekilde hastaneye yatıyor. Adam her şeyi o zaman öğreniyor ve tam da kadının korktuğu gibi olası bir tehlikede bebeği değil kendisini seçiyor.
Böyle bir filmi iki doktorla izlemek de berbat fikirdi, oyuncular tıbbi bir şeyi yanlış söylediğinde veya yaptığında bayılıp ayıldılar.
"Çok üzücü değil mi... Ya ikisi de kurtulsaydı, çocuk büyüdüğünde nasıl yüzüne bakabilirsin?" Bu arada filmin sonunda anne de bebek de hayatta kalamadı.
Barlas Umay'a döndü "Yani korkunç bir durum ama insan düşününce, eşimi seçerdim, diyor." Umay göğsünde yattığı eşinin üstünden kalktı "Ay ne anlarsın acaba? Siz asla içinizde bir can büyütemeyeceğiniz için bu düşünce yapısına ulaşamayacaksınız."
"Tabii ki, sonuçta annelik iç güdüsü diye bir şey var. Yoksa çekilecek şey değil, prolaktin etkili bir hormon." dedi Erdem tabii ki bilimsel yaklaşarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
- İÇLER DIŞLAR - ||tamamlandı||
Romance"Planımız basit ve etkili. Sen cumartesi gece olacak yemeğe geliyorsun, bu kadar." Gözlerimi Balım'a diktim "Basit kısmını görebildim, etkili kısmı nerde?" "Etkili kısmı sensin Umay." "Benim yemeğe gelmemin Barlas Bey ve sana ne katkısı var?" "Hiç...