31. BÖLÜM

2.1K 167 17
                                    


     Sizi geçmişe götürüyorum... 💫

Biraz Alkım'dan, Sarper'den de bahsetmek  istedim 😻

2010 Yılı :

"Defol git! Bir daha yüzümüzü görmeyeceksin!"

"Ne yapacağım sizin yüzünüzü! Huzur içinde yaşayacağım!"

Alkım çantasını kapının kenarına bırakıp salona geçerken çok da şaşırmadığı bir manzarayla karşı karşıyaydı aslında. Belki de tek farkla bu sefer annesi de babası gibiydi. Bağırıyordu.

Hatta tam da Alkım'ın istediğini yapıyordu! Ona onun gibi karşılık veriyordu.

"Al kızını da başına çal! Çok mu meraklıyım ben size? Üç boğaz bakacağıma tek başıma yaşar giderim!"

"Sen nasıl yaşayacaksın tek başına? Pisliğin günün akşamına boğar seni!"

"Defolun gidin! Etrafımda adınızın geçmesini istemiyorum!"

"Bana bak bana... Sen defol git, bu ev benim! Kiradakini mi boşaltıyorsun sokakta mı yatıyorsun, ne yaparsan yap!"

Alkım'ın babası sinirden deliye dönmüştü çünkü Ayla Hanım haklıydı, ev kendisinindi. Dolayısıyla gidecek kişi babası olmalıydı.

Gelin görün ki, o sinirini alamadı.

Belki de son kez kızına eğildi.
"Bu, benim seni son görüşüm. Bundan sonra bir kez bile aklıma gelmeyeceksin Alkım! Senin adını Alkım koydu annen hayatımıza renk getirirsin sandık ama sen o renk değildin! Biz sen gelmeden önce çok mutluyduk."

"Biz de sen eve gelmeden önce hep çok mutluyuz biliyor musun? Bütün derdimiz seninle başlıyor."

"O benim hayatımı rengarenk yaptı. Bu evde gölge olan tek bir kişi vardı, bak izle şimdi o da nasıl çıkıyor bu kapıdan!"

Ve adam çıkıp gitti.

Anne kız birkaç dakika kapıya baktılar. Ayla Hanım mutluydu, kavga bitmişti, küfürler yüksek sesler hiçbiri artık yoktu. Ama düşünüyordu işte, bu ev nasıl geçinir? Bu kızın okulu nasıl bitecek, üniversitesi nasıl olacak... Eline nasıl iş alacak? Bu saydıkları paradan başka neydi ki?

Alkım'ın içindeyse hiç endişe yoktu. O ve annesi her şeyin üstesinden gelebilirdi. Bıyıklı gitmişti ya işte, daha ne istesindi? Bundan sonra her şey çok güzel olacakmış gibi hissediyordu. Artık Sarper'in de bıyıklıyı dövmesine gerek kalmamıştı zaten.

Birkaç dakika sonunda anne kız birbirine bakıp gülmeye başladılar ve sıkıca sarıldılar. "Onu bunu bırak da, babanın çalışma odasını neye çevirsek Alkım?"

İki üç saat sonra karanlık da çökmeye başlamış, anne kız hala yarı şaşkın kapalı televizyona bakıyorlardı. Kapının çalışıyla ikisinin de yüzü güldü. Gelenlerin kim olduğunu biliyorlardı ve onlara anlatacak çok şeyleri vardı!

"Biz geldik!" dedi iki kız aynı anda. Balım upuzun sarı saçlarını toplamış üstünde kalın elbisesiyle kapıda dururken Umay muhtemelen sabahki yağmurdan dolayı kabarmış, kilosunun yarısını oluşturan bukleleriyle içeri girdi.

"Ayla Teyze, bıyıklı evde mi?" Alkım'ın babasına bu lakabı Balım takmıştı.

"Yok kızım."

"Hayret, kimin gününü karartmaya gitti." dedi Umay bıyıklının olmayışına sevinerek.

"Tamamen gitti!" Alkım kendini tutamamış Neva ve Berika Hanım'ı bekleyememişti.

- İÇLER  DIŞLAR -                                    ||tamamlandı||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin