21. BÖLÜM

2.4K 182 67
                                    


                                 🦌

Sabah baya uyumuştuk, Umay'ın kolumu ısırışıyla zar zor gözümü araladım.

"Salak! Ne istiyorsun pis."

"Üstüme çıktın, kalk git yataktan." Ne olmuş canım? Ben biraz deli yatarım. Kapı aralandığında ikimiz de dikleşip kimin geldiğine bakacaktık ki gelen kişi aramıza atladı.
"Mete, neden ağır olduğunu kabullenemiyorsun?"

"Severim gerçekleri görmezden
gelmeyi, sana ne? Mutlu oluyorum." Hepimiz gülerken Umay'ın telefonu çaldı. Mete elini Umay'ın suratına bastırarak onu yastığına çiviledi. Üstüne eğilip yandaki telefona baktığında tabii ki hiç mutlu olmadı...

"Neyse, hala adı soyadıyla kayıtlı. Fazla uzaklaşmış olamazlar."  Yataktan kalkıp kapıya yöneldiğinde Umay seslendi. "Umarım aynısı senin için de geçerlidir."

Baygın bir suratla ablasına dönen Mete'nin elleri tişörtünün yakasına tutundu "Beni bi sal ya, beni bi salın." Elleri yakasında geri geri çıktı kapıdan. Umay doğrulup telefonuna uzandı. O telefonla konuşurken ben banyoya geçtim. Nasıl uyuduysam saçım başım birbirine girmiş. Bu deli yatışlarım umarım kocam bey'i etkilemez. Etkilerse de umrumda değil, alışır ne yapalım yani.

Ben banyodan çıkarken Umay girdi. Merdivenleri inerken en neşeli sesimle bağırmaya başladım "Günaaaydın tatlışlaar."  Merdivenin sonunda Sarper belirdi   "Bilseler birinin bana  'tatlış' diye seslendiğini..."

"İnanmazlar abiciğim. Senin neren tatlış Allah aşkına?"  

Mutfağa geçerken bana bir bakış attı "Aynı cümleyi elimi öperken de kur." Bu biraz acıttı, tamam. Kendim kazanıyor olabilirim, bu hala harçlık almayacağım anlamına gelmez. Genç bir hanımefendiyim sonuçta.

"Nanakuşum, yardım edeyim mi?" Berika Sultan'ın elinden tabakları aldım. "Ben götüreyim."

Umay da çayı koyuyordu, klasik suratsızlığında yine. Uyanmayı pek sevmiyor da...

Sarper elinde çatallarla yanıma gelip masaya dizmeye başladı. Tekrar mutfağa döndüğümüzde Umay'ın yanına gitti, kendisi cama yaslanmış uyuyordu. Koluna tutunup sarstığında Umay korkuyla ellerini Sarper'in yakasın attı ve yüksek ihtimalle tırnaklarını boynuna geçirdi. Sarper'den gık çıkmadı tabii, bu haline gülerek onu göğsüne bastırdığında Umay orda uyumaya devam etti.
"Uyuyamadın mı gece?"

"Yoo, uyudum."

"Ne bu hal?"  Göğsünden kaldırdı ve yüzüne baktı. Umay gözleri kapalı konışuyordu  "Zaten uyanmışım, moralim bozuk. Üstelemesene!"

Kıyamam nar kafama ama ben ona demiştim, o ajansa gidecektik zamanında. Tekrar diyorum, en kötü esas kızın kankası, en kötü.

Masa hazır olduğunda hepimiz oturduk. Aklımdaki soruyu Mete sordu "Ne yapacağız bugün?"

"Büyük eve geçeriz. Herkes orda. "

Annemin herkesten kastı ffk Burcu ve ailesi bir de tanıyamadığımız, zaten umrumuzda da olmayan, gelip giden birkaç akraba daha.  "Burcu'nun eşi de gelecek tanışmak için, evleniyor ya." Sesindeki imayla beraber Umay'la birbirimize baktık. Mete gülüyordu. İşte başlıyoruz, benim Umay'ın ve Sarper'in canını okuyacaklar, bir nevi korku seansı. Annem çatalını kibarca masaya bıraktı, elini çenesine koyup bana gülümsedi "Annem," ilk kurban ben seçildim arkadaşlar.
"Efendim nanakuşum."

"Alkım nasıl, ne yapıyor?"  Annem beni değil dolaylı yoldan Sarper'i seçmişti. Elindeki çay bardağını masaya koydu ve dinlemiyormuş gibi bir şeyler yemeye başladı.  " İyi ne yapsın, en son çekimde görüşebildik işte. "

- İÇLER  DIŞLAR -                                    ||tamamlandı||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin