72. Kısım

57 9 2
                                    

Çok gezen mi bilir yoksa çok okuyan mı?
Bir önceki bölümde okumanın kendimizi keşfetmemize faydası olacağını söyledim ama yanlış anlaşılmak istemem. Bence sadece evine kapanıp hayatla ilgili bir sürü kitap okumak, kendimizi geliştirmek için eksik bir yöntem. Bunu şöyle düşünebiliriz. Ben gemiciliğe meraklıyım, bu konuyla ilgili aklınıza gelebilecek tüm kitapları okudum . Peki denize açılsam hayatta kalabilir miyim ? Belki . Peki hayatta kalma şansımı yükseltmek için ne yapmalıydım? Kitapları okurken aynı zamanda bir gemide yer almalı küçük işleri uygulayarak zamanla kendimi hem teorik hem pratik olarak geliştirmeliydim. Tıpkı tıp eğitiminin üç yıl teorik üç yıl da pratik olması gibi.
Hayatta da bu böyle güzel bir gezinin size ne katacağını asla bilemezsiniz. Bu arada yalnız gezenlere çok özeniyorum ama henüz bende de o cesaret yok. Neyse efendim, siz gezip tozarken farklı kültürler tanıyıp daha çok insan görüp yeni dostluklara yelken açacaksınız. Orada başınıza gelen bir olay sizin hayatınızı bambaşka bir yöne savurabilir. Tabii bir de işin gerçekler kısmı var ekonomiydi, aileden izin almaydı derken bizim Türk gençlerimiz bu konuda maalesef birkaç adım geride kalıyor. Bir de annelerimiz sağ olsunlar bizi öyle şımartıyor ki rahat yatağımızdan başka yerde zor uyur, beş parça (soğuk olursa diye kalın hırka, ince hırka, yedek atlet, düşersen diye yedek pantolon, yedek tişört) olmadan bir yere gidemiyoruz. Çoğumuz yirmili yaşlarında yemek bile yapamıyor( ben yeni yeni başladım ki sebebi de yabancı arkadaşlarımdı, utandım halimden dedim okuyorsun tamam da onlar da hem okuyor hem neler neler yapıyor biraz tek başına hayatta kalabilecek kıvama gelmen lazım senin dedim ve sonuç olarak artık bir makarna ustasıyım 😂) Tabii burada suçu sadece aileme, ekonomiye atamam. Geçen YouTube'da bir kıza denk geldim. Kendisi İstanbul Hukuk'ta okuyan bir arkadaşımız okurken İstanbul'da ucuza aldığı bileklikleri yurt dışında pahalıya satarak arkadaşlarıyla geziyorlar ( Bizden de yapan yapıyor ) gerekirse sokakta uyuyorlar, sonra bizim tatlı kızımız ben burada yaşamak istemiyorum diyor ve yurt dışında okumaya karar veriyor, orada öylesine birkaç bölüme başvuruyor, kazandıktan sonra 4. Sınıfa kadar geldiği hukuk eğitimini bırakıp orada öğrenci bursuyla yaşamaya başlıyor. Kendisinin hayali rahatça gezmek, dünyayı dolaşmakmış. Bunu yapacak cesareti kendisinde bulmuş ve yapmış. Helal olsun ! (Ben aileme desem böyle bir şeyi beni vaz geçirmek için her şeyi yaparlar o yüzden tekrar tekrar "helal olsun"diyorum) Bu hikayeyi ilk duyduğumda acaba ben de mi bunu istiyorum diye düşündüm, gençlik böyle işte sürekli ne istiyorum diye sorguluyorsun. Bu yaşlardaki kararların geleceğini belirleyecek çünkü. Kararımı sandığımdan çabuk verdim: Hayır istediğim tam olarak bu değildi, evet gezmek istiyorum ama müsait olduğumda. Esas amacım tıp eğitimim. Kendimi bu konuda geliştirip insanlara yardım edebilmek benim hayalim. Bunu yaparken hayatımı da kaçırmak istemiyorum. O zaman şu sonuç elime geçti:
(biraz argo içeriyor, şimdiden bunun için özür dilerim )

🐶 "Köpek gibi çalış, it gibi eğlen!" 🐶

Güzel bir dille ifade edecek olursam: "Neyi ne zaman yapacağını bil :)"
Yalnız gezmekten tozmaktan bahsetmek için eve kapandığımız dönemi seçmem de yaraya tuz basmak olmuş, neyse zaten benim ders çalışmam gerekiyordu, beni pek etkilemedi bu yasaklar 😅
Masamda oturmaya devam 🙌
Sevgili okur , sana da iyi çalışmalar 🌸

Tıp Fakültesinde Yaşam 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin