142. Bölüm: Derslerin ertelenmesi

24 5 3
                                    

Bu sabahla ilgili hayalimi biliyordunuz ama çok daha güzel bir şey oldu dersler ertelendi ve benim de post komite tatilime bir gün daha eklenmiş oldu. Öbür türlü yeni konulara çalışmaya başlamak gerekiyor malum... Sabah öğrenci işlerinden gelen mesajla gözlerimi açtım ve o saatte gelecek başka hiçbir mesaj beni o kadar mutlu edemezdi. Sıcak yatağınızdan kalkmak istemediğim puslu ve soğuk bir kış günü uyumaya devam edebilmek çok güzeldi. Sabah kahvaltısını ise dün hayal ettiğim gibi yaptım, dersim olmadığı için evde boş boş vakit geçirip arkadaşımla buluşma saatimi beklerken Tus dershanesiyle görüşmem gerektiğini de hatırladım. Ayrıca kendimi motive etmek için kırtasiye alışverişi de yapacağım sizle de paylaştığım Koreli kızınki gibi bir çalışma planlayıcısı almayı düşünüyorum. Normalde bu yıl ajanda kullanmaya başladım. Başta pek etkili bir kullanıcı olmasam da sonradan beni motive etti. Haftalık değerlendirmeler yapabilip kendime çeki düzen vermemi sağladı. Bu ajanda alma olayı da zaten bir hocamın tavsiyesiyle olmuştu. Bugün onun bana attığı makaleyi de okuyup aklıma takılan kısımları önümüzdeki hafta onunla tartışmalıyım. Okulumun en çok bu yönünü seviyorum, bir hocayla bire bir iletişimi istediğiniz an kurabiliyorsunuz. Hocalar size yardımcı olmak için eklerinden gelen her şeyi yapıyor. Ben açıkçası üniversitedeki hocalardan başta çok korkuyordum. Lisede bizi üniversite ile ilgili çok korkutmuşlardı. Derse gecikirsen bittin, şunu yaparsan bittin diyip durdular ve bende normalde hiç olmayan bir utangaçlık oldu ilk yıl. Soru sormaya bile çekiniyordum ki ben karşıma deneyimli biri çıkınca sonuna kadar ondan alabileceğim her şeyi almaya çalışırım . Bu böyle gitmez dedim ve durup kendime geldim. Hocalarım da altı üstü birer insandı . Sorum aptalca olsa bile ne yapardı ki en fazla dalga geçerdi. Geçsin, bana istediğimi verdikten sonra ne önemi vardı? Ki inanın en aptalca soruda bile size saygıyla ve sabırla cevap veriyorlar. Lise hocalarının üniversite hocalarını öcü gibi anlatmalarına bakmayın. Ben o anlatılanlardan sonra üniversitede bir hocanın odasında yeşil çay içip makale tartışacağımı düşünemezdim bile. Tabii bunlar hocaya da çok bağlı. Ben genelde genç akademisyenlerle bunları yapma fırsatı buldum. Onlar kendileri de bu yollardan yeni geçtikleri için daha da sıcak kanlılar minnoş mu minnoş bir mikrobiyoloji hocasıyla kahve içmeye bile gittik.
Belki siz de okuldaki hocanıza soru sormaya çekiniyorsunuz ama lütfen bu saçma korkuyu bir kenara bırakalım. O insanlar orada bizi eğitmek için varlar, siz de saygı çerçevesi içinde eğitilmek için çabalarsanız inanın çok mutlu olup daha da motive bir şekilde size anlamadığınız kısımları anlatırlar. Kendinize güvenin , sorularınıza güvenin . Bazen aklıma yakışanı arada arkadaşlarıma soruyordum ve onların da aynı yeri anlamadığını fark ediyordum. Halbuki derste hocaya bunu soramamıştım çünkü anlamayan tek kişi benim sanıp eyvah herkes anladı tek aptal benim sanmıştım. Meğer aptal olmadık bir durum yokmuş. Bir konuyu onun bir kısmını anlamamak çok normalmiş ama yine de ben diğer arkadaşlarıma saygısızlık olmasın onların vakitlerinden gitmesin diye sorularımı aralarda birebir sormayı tercih ediyorum. Hocayla etkileşimim de daha iyi oluyor böylece.
Neyse yine dağıttım nerelere getirdim konuyu umarım bunu okuduğunuz gün hepinizin başına benim minik tatilimin uzaması gibi hoş bir sürpriz gelir, güzel bir haberle gününüz güzelleşir.
Sağlıkla başarıyla kalın sevgili okur 💕

Tıp Fakültesinde Yaşam 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin