Ders çalışmak için okula gitmediğim bir cuma sabahından herkese merhaba !
Çıkarttığım taze fotokopilerin kokusu tüm odamı kaplamış , çayımın dumanı üstünde , keyfim yerinde , hava güzel (soğuk ama ben evdeyim neyseki) daha ne olsun ?
Arkama yastığımı aldım masamda oturuyorum. Fakat bu güzel günün tek kusuru ağrıyan bacaklarım. Spor yaptığım için mi oldu ? Asla 😂
Canlarım dün biz hekimlik uygulamaları dersinde entübasyon öğreniyorduk. Gelen hocayla da frekansımız tuttu , beni sevdi . O yüzden benim defalarca yapmama izin verdi. Hatta en son bir maketin üstünde sadece ben çabalıyordum, intörn doktor bana yardımcı olmaya çalışıyordu. Dizler büküp durmaktan çok yorulunca sandalye çekip oturdum. Hareketlerimi , aletleri tutulumu da beğenen hoca çok ümitlenmişti ama ... Maalesef doğru yeri görmeme rağmen gücüm yetip itemedim. Ama taktikleri aldığımı düşünüyorum. İleride yapabileceğim, eminim. Bazıları gereksiz yere çok hırs yaptılar onu da anlamış değilim ben mesela maket hastamı 3 defa kusturdum, on on beş defa da öldürdüm ama hepsi öğrenmek içindi. Zaten hoca dersi bir saat daha uzatmıştı ve son bir saate kalan sadece dört kişiydik. Birebir ders aldık anestezi uzmanından.
İşin tek kötü yanı yarın kongreye gideceğim ve topuklu boy giyeceğim ama bacaklarım şimdiden çok acıyor. Artık sıcak duş falan bir şeyler yapacağız ve umarım bizim bu tarafta oturan arkadaşım da kongreye gelir ve beraber gideriz. Bu öğleden sonra da yine bir cuma klasiği olan makale sınavım var. Buna artık alıştım.
Ah bu arada derste duyduğum çok güzel bir soruyu sizle paylaşmak istiyorum:
(Nasıl saf ve temiz çocukların tıp okumaya çalıştığını anlayın )
Bize sadece maket ve tüpler geldi entübasyon pratiği için. Hocalarımız hepimizi sekiz on kişilik gruplara ayırdı. Hepimiz maket üstünde pratik yaptık. Tabii bundan önce hoca bize anlatarak gösterirken anlamadıklarımızı sorduk ona. Bir arkadaş el kaldırdı ve entübasyon tüpünü sokmadan önce hastanın ağzındaki kanı ve kusmuğu temizlemek için soktuğumuz tüpü göstererek dedi ki hocan biz bu tüpün ucunu kendi ağzımıza sokup hastanın ağzındakileri öyle mi çekiyoruz ?
Tabii bu soruyla ben dahil (normalde sorulara gülmemeye çalışırım insanlar kırılmasın diye) hoca dahil hepimiz o kadar büyük bir kahkaha attık ki. İyi
Ki bu soruyu sordu o arkadaşımız , eğlenmiş olduk. O gün en çok güldüğüm şey bu soruydu hatta eve gelip bizimkileri de güldürdü. Herkesi mutlu ettin güzel insan 😂
Not:
Yapmaya çalıştığımız entübasyon görselini de koydum. Bunu hastanın ciğerlerine hava gitmesi için yapıyoruz ve benim on beş kez deneyip yapamadığım şeyi otuz saniyede yapmalıyız.
Püf noktası : Epiglotisi almamak. Onu almadan dil köküyle arasını aralayıp vokal lordları görünce oraya doğru tüpü sokmak. Teorikte kolay. Pratikte ... Çıkışta yorgunluktan bayılacaktım neredeyse hemen yemek yemeğe gittim. 😅
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tıp Fakültesinde Yaşam 1
Short StoryBir tıpçının gözünden tıp fakültesi üstelik öyle sıradan bir tıpçı da değil diş hekimliğini de tatmış bir tıpçı;) Sevgili okur, içeride neler var neler? Kısa kısa bölümlerle çerezlik bir kitap💫 Motivasyondan, tıp fakültesindeki anılarıma kadar her...