159. Bölüm

28 4 5
                                    

Selam sevgili okur ! Öncelikle müjdeyle söyleme ki ailemle aram düzeldi ;)
Bu komite sonrası haftası o kadar yoğun geçti ki artık evde kalıp ders çalışmayı özledim. Sanırım haftaya online olan derslerim kafede falan pek dinlemeyeceğim direkt evimde sıcacık masamda kalacağım.
Bu arada hayatımda ilk defa bir "chirstmas yemeğine" davet edildim. Hristiyan bir arkadaşım çekirdek ailesi ve birkaç yakın arkadaşını davet edip bir yemek verecek ve beni de çağırdı fakat tahmin edin kim o gün kongreye gidiyor. Evi üniversiteye yakın olduğu için belki kongre çıkışı yanına giderim ama biz yeni yıl hediyelerimizi çoktan verdik ne olur ne olmaz diye 🥰
Bunu deneyimleneyim çok isterdim . Esas ama Avrupa'da bir yılbaşı yaşamak isterdim. Aralık ve Ocak ayını bir Avrupa şehrinde geçirmek rüya gibi olurdu. İleride en kötü yılbaşı için kendime mini bir tatil ayarlayacağım Avrupada (yani umarım 🤞)
Dersler mi ? Ölüyor arkadaşlar. Oldukça zor bir kurul ve ben çok ama çok az çalıştım. O kadar az ki çalışmadım desem alınmaz konularım. Hemen kendime çeki düzen verip bu hafta uyku düzenimi ayarlamaya çalışıyorum. Okula gidip gelirken kitabımı okuyorum, arkadaşlarımla buluşuyorum ama genelde eve 7 gibi dönünce akşam yemeği falan derken 9 olan saatle ve yorgun bedenimle kalıyorum...
Geçen pazar hep hayal ettiğim bir şeyi yaptım ama ... Sanki bir kar küresenin içindeymişçesine kar yaparken perdemi tülümü çektim sonuna kadar . Masam da pencereye bakıyor zaten. (Çiçek gibiyim güneş ışığıyla mutlu oluyorum) Koydum bilgisayarı önüme açtım güzel bir karlı yılbaşı filmi, yanına da bir sıcacık çikolata. Nestlenin ucuz olanlarından. O kadar mutlu ve huzurluydum ki... Sonra hava karararna kadar pencerimi hiç kapatmadım. O manzaraya karşı kitap okudum, müzik dinledim. Sanki hayatımda son kez kar görüyormuşum gibi o günü akışına bıraktım. Paşa gönlüm ne isterse onu yaptım. O da sadece durmak istedi, izlemek istedi, yaşamak istedi anı. Ben de sindire sindire yaşadım tüm dakikaları. O kadar güzeldi ki hep gülümseyerek hatırlayacağım o günü. Karlı bir gün deyince ileride çalışırken hüzünle o gün aklıma gelecek sonra diyeceğim ki üzülme en azından bir kez de olsa bunu tattın, şimdiyse farklı şeyler deneyimliyorsun.
Peki biriken konular? Onlar da o günle ilgili böyle mi düşünüyor sizce ? Bence asla katılmıyorlar bana . Aptal diyorlar içlerinden. Ne biçim tıpçı bu ? Bırakmış kitabı defteri ne haddineyse film izliyor ! İşte bu dersler dediğim benim iç sesim başlığı "dersler" . Başlık buysa içeriği siz düşünün.
Tıpçı olmanın belki de bu yönünü hem çok seviyorum hem de hiç sevmiyorum. Bir şey yaparken arka fonda hep "ders çalışmalıyım" diyor bana sınavlarda doğru cevabı söyleyen küçük ses.
Bu arada geçen komiteden önce çok stres yaptığım için psikiyatri hocamla da görüşme ayarlayacağım. Aslında ben sorunlarımı kendim çözmeyi severim ama bilirsiniz benim hiç tıpçı akrabam yok. Babası doktor olanlar gibi rahat olmam. Kongrelerde ileride yalnız kalmamak için kendimi tanıtmalı ve sevdirmeliyim. Sevgili psikiyatri hocamla da hem konuşacağım hem de ona kendimi tanıtacağım.
Normalde ailemin doktor olmamasına üzülmem gerekirdi ama ailesi doktor olan ve bölümü çok da isteyerek okumayan arkadaşlarımı görünce benim ufak çabalarım bile gözümde kocaman gözüküyor. İleride beni üç beş hoca tanırsa bu tamamen benim sayemde olacak ve inanın bana üniversitede kendini bir hocaya tanıtmak, adını öğretmek lisedeki kadar kolay değil ama çok daha kıymetli. Kendinle gurur duyuyorsun adını söyleyince hocan. Bı arada ben genç akademisyenleri de çok seviyorum , halden anlıyorlar.
Size bir şey itiraf edebilir miyim?
Hayal ettiğiniz hayatı yaşamak o kadar güzel ki ara ara bu hayat benim mi gerçekten diye gün içinde gözlerim doluyor. Tabii ki tam olarak idealimdeki kişi değilim ama zaman zaman yaptıklarımla o kişiye , gelecekteki bana yaklaştığımı hissediyorum. İnsanlarla güzel iletişim kurmak , yeni tanıştığım biriyle beraber gülebilmek, yeni insanlar tanımak için harcadığım çaba ve sonucunda edindiğim güzel dostluklar... Bazen hayatım bir film gibi hissediyorum. Başrolü de benim . Fazla güzel değil ama yine de filmin konusu fena değil. Yer yer romantik yer yer komedi arada dram . Korku olmaz mı hiç ? Ama ben bu kadınla , yaptıklarıyla , düşündükleriyle , hayalleriyle gurur duyuyorum! İyi ki kendimim diyorum! İyi ki hayattayım !
Bilginin verdiği mutluluk zaten paha biçilemez. O yüzden şimdi o hayal ettiğin hayat için çalışmaya devam ediyorsun , ben de tabii ki . Hayat bitmediğine göre hayallerim de bitmiyor ! Her gün bir adım ileriye! 🧿
Kendinizi kendinizle kıyaslayın sözünü anlayıp heybeme kattığım gün mesela büyüdüğümü hissettim. Hepinize çok güzel , çok verimli, bol sağlıklı muhteşem bir hayat diliyorum .
Bu hayat bizim , doya doya yaşarız ❣️
Bu kadar şey dedim ama o konular nasıl bitecek diye gerçekçi bir kapanış yapayım. Çalışarak! Nasıl çalışmalıyız peki ? Ben kendimi motive etmek için ve taktik almak için bir video izledim. Çoğu zaten hayatıma uyguladığım püf noktalardı . Ben bunları yaşayarak elde ettim ama sen benim sevgili okurum sen daha erken duy bunları. Tıpçı ablandan öğüt niteliğinde bir video koydum başa. Adan okul birincisi olmuş okulunda bence bir iki şeyde haklılık payı vardır . Ne dersin ?😉

Tıp Fakültesinde Yaşam 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin