146. Bölüm: İçsel Hesaplaşma, Komite değerlendirmesi

40 6 1
                                    

Merhaba ! Bu haftalar komitemin ilk haftalarıydı. Geçen hafta çoğu dersim iptal olduğu için yine rahat geçirdim tabii acısının sonra çıkacağını bilerek. Programı inceledim ve farmakolojinin son iki haftaya bırakıldığını gördüm. Bunun sebebi başta hastalıkları anlaşmamız ardından tedavisini öğrenmemiz muhtemelen ama ben farma sona kalınca çok stres oluyorum. Bu haftanın derslerini de okulla başa baş götürmeye çalıştım. Tekrar etmek gerçekten önemli arkadaşlar ama ne zaman tekrar ettiğiniz de önemli. Mutlaka o gün işlediklerinizi eve gelince mümkün olan en kısa sürede tekrar edin. Ben kendimde birkaç şey denedim. Sizlerle de paylaşayım: O gün derste güzelce dinlediğim konuyu evde aynı gün içinde önemli yerleri çalışarak on beş dakikada yaptığım bir tekrar , çok değil iki gün sonra aynı konuyu tekrarlarken çok daha fazla vaktimi aldı. Önemli yerleri okumam bende hiçbir çağrışım yapmadığı için tüm dersi tekrar okudum ve hatta bazen tekrar dinledim ve ardından tekrar yaptım. Beynin çalışma prensibi bu ne kadar kısa sürede tekrar yaparsanız sizin faydanıza. Ne kadar çok tekrar o kadar fazla sinaps. Geçen komite çalışma sistemimle ilgili dersler çıkarttım. Boş zaman harcayarak saatlerce çalıştığım derslerden basit sorular geldiğini görünce biraz hayal kırıklığına uğradım açıkçası. Benim verdiğim emeğin karşılığını alamadım ama ileride stajlarda o konuları daha kolay öğreneceğimi düşünüyorum. Fakat geçen komite için çalışma sistemimde birkaç yanlış olduğunu anladım ; az sayıda dersi olan slaytları çok çalıştığımı fark ettim onlar da kolay sorunca vakit kaybı gibi gözüktü bana bu. Örneğin pediatriye saatlerimi verdim . Komitede sadece üç sorusu vardı, çoğu kişi satmıştı pediatriyi (öğrenci jargonundan çalışmamıştı demek ) ve sınavda hepimiz aynı neti yaptık. Biraz stratejik hatalarımı da düzeltirsem daha verimli bir sınav süreci geçireceğime inanıyorum. Çok değil sonraki sınavım bir ay sonra. Artık ciddi ciddi çalışmaya başlıyorum. Gezmeler tozmazlar minimuma indi. Bu haftada kütüphanede çalışabilirim mekan değişikliği olsun diye . Son iki hafta ise malum insanlıktan çıkıp deli gibi ders çalışma zamanı . Sizinle paylaştığın Koreli kızın videosunu sabah güne başlarken açıyorum. Modum düştükçe o kızın nasıl çok çalıştığını görüp iki dakika izleyip motive oluyorum ve gece videonun sonlarına gelmiş oluyorum. Tek sıkıntı kız sürekli yemek yediği için ben de acıkıyorum ve arada canım Kore yemeği çekiyor. Sınavdan sonra o kızın yediği yemeklerden bazılarını Koreli arkadaşıma gösterdim bana birkaçını yapacak ama bazı yemeklerde domuz eti olduğu için onları es geçtik . Ben onların görünüşlerini beğenmekle yetineceğim. Geçen komite ve bu komitenin ilk iki haftası kendimde eleştireceğim şey ise şu: Biri beni dışarı sıkılmaya çağırınca "cup" diye atlamam. Niye herkese evet diyorum anlamıyorum. Sanırım pandemide evde kala kala bunaldık, bir travma yarattı ve sınav dönemi de yine evden çıkmayınca bu duygular birbirini tetikledi . Bilemiyorum. Uzun süre evde kalınca kendimi dışarı atmak istiyorum. Bu konuda instagram da beni kötü etkiliyor olabilir. Orada özellikle Fransız az takipçili bana yakın yaşlardaki bloggerları takip ediyorum ve moralim bozluyor. Ben de onlar gibi şıkır şıkır giyinip sürekli gezip tozmak, estetik fotoğraflar çekmek istiyorum. Siz sevgili okurlarım zaten benim Paris'te altı ay yaşama hayalimi biliyorsunuz. Umarım gelecekte bu hayalimi gerçekleştirebilirim.
Ben bu sürekli dışarı çıkma durumuna bir sınır getirmek için kendime bir sınır getirdim. Evet hep evde kalmak istemiyorum ama dışarı çıktığımda da vaktimi güzel geçirmek istiyorum. Dolayısıyla aynı kişiyle çok fazla dışarı çıkmama kararı aldım. Sonuçta hep aynı insanı görünce hep aynı muhabbet oluyor. Ona da bana da yazık. Birbirimizi az ama öz görelim değil mi ? Meşgul insanlarız. Bir de okuldaki samimi arkadaşımla birbirimizi biraz kötü etkilediğimizi fark ettim. Benzeri bir olayı 12. Sınıfta da yaşamıştım. Sürekli çalışamadığımız durumları birbirimizle paylaşıyoruz. Sürekli bu başarısızlık öykülerini duyan beynimiz buna alışıyor ve başkaları da benim gibi diye rahatlıyor. Bunu yapmamalıyız. Hem onun hem benim iyiliğimiz için ben bu hayal kırıklıklarımı kendime saklamaya karar verdim ve onu da bu konuda tatlı bir dille uyardım. Zaten konuyu açan genelde ben olduğum için kendimi kontrol edersem bir sorun kalmayacağını düşünüyorum. Bir diğer eleştirim ise birkaç arkadaşımla çalışmaya gittiğim kütüphane-kafelerde sohbete dalamamız. Orada buluşmamızın sebebi motive olup ders çalışmak. Biz hanımlar ne yapıyoruz? Kahve içip kurabiye yiyerek komite sonrası planları yapıyoruz. Yok şuralara gidelim, yok bunları yapalım. Yapılır onlar hep orası kolay sen önce komiteden geçer not al derler insana ! Bir de tıpçı olacağız tam bir utanç tablosu. (Bu yüzden son bir ay ya da üç hafta hep kendim çalışıyorum. Ya da sadece güzel ,sessiz ,havadar bir kütüphaneye tek başıma gidiyorum.) Aslında online olduğumuz hafta beraber o dersi canlı takip etmek en güzeli. Mola zamanın belli, konun belli ama bunu beraber yapabileceğin birini bulmak çok zor. Pandemi dönemindeki çalışma arkadaşım şu an ikiye bölünen sınıfta diğer grupta kaldı. O gerçekten çok çalışkan ve beni çok motive ediyor. Kendisi sağ olsun yarınki Makale sınavını da bana hatırlattı. Çıkmışları çözünce birlikte karşılaştırıyoruz. Bir konuda takıldığımız olunca tartışıyoruz. Onunla ders çalışmayı daha çok seviyordum.Çünkü öğrenci jargonuyla "boş yapmıyorduk" . Ah şimdi canım arkadaşım sevgili de yaptı. Mutsuzum a dostlar! Bana ayrılan sevgi ve ilgi azaldı. İnanır mısınız komite bittiğinden beri buluşamadık. :( Buradan kamu spotu da yapmak istiyorum:
"Lütfen sevgiliniz olunca yakın arkadaşlarınızı unutmayın! Onların da ilgiye ihtiyacı var. Tamam ilgi azalabilir ama bu kadar da çok azalmamalı canım !!!!
Teşekkürler"
6 haftada bir sınav olunca insanın geril rahatla geril rahatla tüm sinirleri mahvolur muhtemelen. Daha yılın başında anksiyetesi başlayanlar oldu. Uyuyamayanlar , antidepresan kullananlar. Benim gözüm de malum streslenince kirpik dibi yağlanması sebebiyle sekonder enfeksiyon yapıyor. (Normalde mutlu Mesut yaşayan bakteriler enfeksiyon yapıyor bağışıklık sistemim zayıfladığı için) Bu komiteden sonra uzun bir süre odaklanma problemi yaşadım ama neyse ki bu hafta yavaş yavaş yendim. Aslında bu yılki danışman hocam Psikiyatristmiş . Kendisi bir sorunun olursa gel demişti belki onunla da konuşabilirim ama ilaç kullanacağım bir durum olduğunu düşünmüyorum. Onun dışında da sorunlarımı kendim düşünerek öz verimle çözebilirim . Sonuçta benim hocamla konuşma sebebim daha içsel ve bireysel bir şey. Diğer bölümler gibi değil ki sivilcem olur dermatolojik hocası bir krem yazar iyileşir, kolun kesilir dikerler. Bunda ne olacak hocam başıma dokunacak ve sihirli bir şekilde motive , hayalleri için savaşan , deli gibi ders çalışan bir kız geri mi gelecek. O kız zaten gelmesi gerektiği zamanı bilmiyor mu ? Bünyem belki de kendini korumak için o kızcağızı sunandan sonraki iki hafta bir rafta saklıyor ve son iki haftaya kadar yavaş yavaş ortaya çıkartıyordur. Süper öğrenci versiyonumu en zor zamanlarıma saklıyordur. Neyse canlarım tüm bu olasılıklara rağmen lama cimi yok geçen komite güzel çalıştım ama bu komite daha güzel çalışmalıyım. Kendi sınırlarımı aşmalıyım. Başka hatalarım da var yaz yaz bitmez inanın. Düşündükçe yenisi geliyor ama yarın erkenden okula gidip Patoloji labına gireceğim. O yüzden artık yatayım. Sizleri çok seven tıpçı ablanız 💋

Tıp Fakültesinde Yaşam 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin