Baekhyun planlar yapıyordu ve Chanyeol saklanıyordu.
-
Kahvaltılarını yaparken, (Baekhyun'un ailesi çoktan gittiği için yalnızlardı), Baekhyun telefonunda geziniyor ve gün içinde neler yapabileceklerine bakıyordu.
"Hala senin geleceğini arkadaşlarıma söylemem gerek. Oh, bekle! Sana ceket falan almamız lazım!" Baekhyun dudaklarını büzerken Chanyeol ona... daha az heyecanlı bir surat ifadesiyle bakıyordu. "Daha önce hiç kayak yapmadım da. Ya da snowboard. Belki birlikte öğrenebiliriz!"
"Snowboard'un nasıl yapıldığını biliyorum." Chanyeol bardağından bir yudum su içti. "Zor değil."
"Nasıl biliyorsun? Kim öğretti sana? Snowboard yapabildiğini bilmiyordum!" Baekhyun hayran kalmıştı.
"Daha önce birkaç kez ailem kışları beni dağlara götürmüştü."
"Vaaaaaay... Çok havalısın, Yeol."
Gözlerini devirerek, Chanyeol kumral olanın tabağını işaret etti. "Her neyse. Acele et ve yemeğini bitir. Şehirde dolaşmak istediğini söylememiş miydin?"
"Oh, doğru! Hazır çıkmışken gezi için sana da bir şeyler almamız gerek!" Baekhyun gülümsedi. "Heyecanlı mısın? Hayır, ben öyleyim de."
"Pek emin değilim."
"Neden ki?"
Chanyeol tek omzunu silkerek iç çekti. "Benim ortamım değil onlar."
"Hadi canım sen de! Sehunnie ve Jonginnie Kore'deler zaten." Yerinden kalkarak, Baekhyun telefonunu çıkarmış ve kamera uygulamasını açmış bir şekilde devin yanında dikildi. "İşte. Hadi bir fotoğraf çekinelim de onlara göndereyim! Herkes görünce ''Oooh, çok yakışıklı beeeee. Baekhyun çooooook şanslı~" falan diyecek." dedi gülerek. "Peynir de!"
"Baekhyun--"
Klik!
Sonunda ortaya çıkan şey, barış işareti yapan bir Baekhyun ve ona bakarak ciddi bir surat ifadesiyle bir şeyler söylemenin ortasında olan Chanyeol'ün olduğu bir fotoğraftı.
Daha Chanyeol bir şey diyemeden, Baekhyun gangsterin de onlara katılacağını söyleyerek fotoğrafı arkadaşlarının grubuna yolladı (ki bu Chanyeol'ü sinir etmişti).
"İşte bu!" Baekhyun yaslanıp asık suratlı çocuğu yanağından öptü. "Bunu da hallettiğimize göre, şimdi gidebiliriz!"
Baekhyun tam geri çekilirken, telefonunun titrediğini hissetti. Heyecanlı bir şekilde, telefonuna bakıp kontrol etmeye kalktı ki gördükleriyle anında gafil avlanmış gibi hissetti.
[Gönderen: Ross] Kuzenin mi bu senin????
[Gönderen: Ross] Tatlıymış he!
Baekhyun kaşlarını çattı.
Chanyeol bunu fark edip sormaya yeltendi ama kumral olan ona arkasını döndü.
[Gönderen: Lizza] Bekar mıymış ya? Ross bilmek istiyor.
"Bebeğim."
Baekhyun mesajı cevaplamak adına onu görmezden geldi. Ve hayır, gangster'in onun kuzeni olmadığını bildirdiğinden emin olmak için de elinden geleni yaptı.
[Gönderen: Baekhyun] Bu Chanyeol! Benim erkek arkadaşım! Beni ziyarete geldi, salaklar!
[Gönderen: Jon] Bekle, yani o bizimle Tahoe'ya mı geliyor?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Think About It II chanbaek
FanfictionChanyeol bir gangsterdi ve Baekhyun bunu kurcalıyordu. "Sence de tatlı değil mi?" "Ne?" Jongdae dönüp arkasına bakarken şaşkına döndü. "Sopalı olan mı?" "Evet." "Park Chanyeol." "Adı bu mu?" "Aman tanrım, Baekhyun." yazar: Exobubz izin alınmıştır. ...