17 - Sunflower Kisses

2.7K 285 75
                                    

Chanyeol, Baekhyun'un ilk öpücüğüne şahit olan bir gangsterdi.

*
*

Junmyeon sonraki birkaç günde Baekhyun'u okuldan almaya devam etti, ve Chanyeol bunun hakkında bir bok bile yapmadı çünkü umrunda bile değildi. Eğer o küçük geri zekâlı gidip düşman çetesinin lideriyle gezip tozmak istiyorsa, o zaman keyfi bilirdi. Chanyeol'ün problemi değildi ve hiçbir zaman olmayacaktı da.

Ekibin geri kalanı da Chanyeol'ün bok gibi bir ruh halinde olduğunu açıkça görebiliyordu. Avluda dururlarken, Chanyeol'ün karaltı gibi görünen figürünün arkasında kaldılar ve Jongin Sehun'a doğru baktı.

"Belki de onu bir filme falan götürmeliyiz."

"Hurdalıkta takılmaktan iyidir."

Kafasıyla onaylayarak, Jongin ona doğru yürüdü ve kolunu Chanyeol'ün omzuna atarak, Junmyeon'un burnunu Baekhyun'un pembe yanaklarına sürttüğü görüntüden uzaklaştırdı. "Hey, hadi bugün gidip yeni gelen aksiyon filmini izleyelim, biz ısmarlıyoruz."

*
*

Chanyeol'ü filme götürmek, bir hataydı ama o bunu bilmiyordu. Jongin, biletlerini çoktan aldıktan sonra Junmyeon ve Baekhyun'u gördü. Hemen Sehun'un koluna asıldı.

Sehun küfür etti. "Ne yapmamız gerek şimdi?"

"Bilmiyorum ki. Belki başka bir filme gideceklerdir."

"Aynen, belki--"

"Siz ikiniz ne fısıldaşıyorsunuz?" Chanyeol sordu, kollarını çaprazlamadan önce onlara baktı. "Ee?"

Chanyeol'ün tepesi attığı zaman, yapılacak en iyi şey işleri daha kötü yapacak herhangi bir şeyi görmezden gelmekti. O yüzden, Sehun kelimeleri dikkatlice seçti. "Jongin... aksiyon filmlerinden korkuyormuş."

Gözlerini Jongin'e, yeni ortaya çıkmış film fobisinden dolayı şaşkına dönmüş çocuğa, çevirdi. "E-evet. İzledikçe bir daha arabaya binmek istemiyorum çünkü her an araba ters dönecekmiş de beni öldürecekmiş gibi geliyor."

"Bu çok aptalca bir fobi, seni geri zekâlı." Chanyeol'ün sesi normalde olduğundan daha sert geliyordu, ama maruz gördüler. Zavallı çocuk incinmişti.

"Belki sana göre aptalca ama vasıtayla ölüm korkusu bana göre gayet mantıklı!"

Gözlerini arkadaşlarına devirerek, Chanyeol alay etti. "Neyse ne. Hadi gidelim."

Sehun, Junmyeon ve Baekhyun'un gittiğinden emin olmak için çabucak bir bakış attı. Sahilin temiz olduğunu görünce onları aceleyle içeri soktu. "Tamam. Hadi gidip arkalarda bir yer bulalım."

*
*

Arkada oturmak ise, berbat bir fikirdi. Sonradan Junmyeon ve Baekhyun'un da onlarla aynı salonda, kendilerinden pek de uzakta olmayarak önlerinde oturdukları ortaya çıktı. Girdiklerinde çok karanlık olduğundan, Baekhyun salona sonradan kimin girdiğini görmedi, ama Chanyeol görebilirdi.

Ve onları gördü de.

Ön gösterimler başlarken Sehun parmaklarını döndürüyordu, Chanyeol'ün parmakları oturduğu koltuğun kolunu kazıyordu ve Jongin de gergince patlamış mısırlarını yiyordu. Filmi izleyen çok fazla kişi yoktu ama önemli değildi çünkü devin gözleri Junmyeon'un şişko, Baekhyun'un da fasulye kafasına odaklanmıştı.
"Patlamış mısır ister mi-"

Chanyeol, Jongin'i durdurdu. "Hayır."

"O-oh, tamam."

Jongin, bir surat yapan Sehun'a baktı.

Sıra Sehun'daydı. "Şey, bu film hakkında komik bir bilgi vereyim, kardeşimin bir arkadaşının amcası şu çocuğu--"

"Burada siktiğimin ön izlemelerini izlemeye çalışıyorum," Chanyeol gözleri başka yere odaklanmış olmasına rağmen söyledi.

Yerine gömülerek, Sehun utandı. "Tamaaaaaam..."

Sonra, her şey bir anda olup bitti.

Filmin açılış sahnesi başlarken ve yüksek bir kükreme sesi duyulurken, Junmyeon yaslandı ve Baekhyun'u dudağından öptü (ya da Chanyeol'e böyle görünmüştü). Sadece birkaç saniye sürmüştü ama ayrıldıklarında, dünya durmuş gibiydi.

Sonra da Baekhyun aralarındaki mesafeyi tekrar kapatıp da Junmyeon'u dudaklarından öptüğünde ise (ya da Chanyeol'ün gördüğü öyleydi) o durmuş olan dünya ters dönmüş de düşüyor gibiydi.

Ekranda bir araba patladı.

Jongin, patlamış mısırlarının yarısını dökerek sarsıldı. "Lanet olası mısırlarım!"















Think About It II chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin