Baekhyun bir gangster değildi, ama eğer Chanyeol erkek arkadaşlarının öyle olmasından hoşlanıyorsa o zaman elinden geleni ardına koymayacaktı.
*
*Ertesi gün okulda, Baekhyun saçlarını arkaya doğru düzleştirmiş; siyah deri bir ceket, converse, yırtık pantolon giymiş; ağzına da lolipop koymuş bir hâlde belirdi. Bu, Chanyeol'ün gördüğü en gülünç şeydi, ama her türlü Baekhyun'u görmezden gelmeyi denedi; hatta küçük olan kendisine doğru, bir sakız prensi gibi sıçradığında bile.
"Selam, Chanyeol!"
Tek kelime bile söylemeden, Chanyeol gözlerini devirdi ve arkasını döndü ama Baekhyun her türlü kendisini yakalıyordu zaten.
"Yine çatıya mı çıkacaksın?"
"Seni hiç ilgilendirmez."
"Ah..." Baekhyun başını salladı. "Gangsterlerin derse girmediğini unutmuşum."
Chanyeol aşağıya, uyum sağlamak için elinden geleni yapan sinir bozucu küçüğe doğru bakıyordu, kaşlarını çattı. "Yine neyin peşindesin sen?"
"Kıyafetimi beğendin mi? Ben de şimdi bir gangster'im artık! Tıpkı senin gibi!"
"Siktiğimin çok aptal görünüyorsun," Chanyeol mırıldandı. Aslında küçüğün ne kadar tatlı göründüğünü itiraf etmek istemiyor gibiydi çünkü bu, sadece kendisini bir şey sanan bu çocuğu konuşmaya devam etmesi için cesaretlendirirdi.
Ama yine de, zaten görünüşüyle ilgili bir şey söylese de söylemese de Baekhyun'un konuşmaya devam edeceğini bilmesi gerekirdi.
"Seni etkilemek istedim. Beğenmedin mi?"
"Hayır, gerçekten beğenmedim."
"Mmmm, ama ben bunlara dünyanın parasını verdim," Kıyafetlerine bakarken Baekhyun söyledi. Ağzındaki lolipopu biraz daha sertçe emmeye başladı.
Baekhyun'un sadece incinmiş ve üzgünmüş gibi görünmeye çalıştığı ortadaydı ama Chanyeol bu numarayı yutmak için fazla uyanıktı. Kendisine Baekhyun'un ağzındaki lolipopla ve salyasıyla yaptığı seslerin iğrenç ve sinir bozucu olduğunu tembihlemeye çalıştı.
"Beni rahat bırak, cüce."
"Ama--"
"Cidden, niye gidip senin şu balo randevusu çocuğunu darlamıyorsun? Hani şu babası BMW'nin oto satıcı yerinin sahibi olanı diyorum? Nerede ki zaten?"
Chanyeol'ün sesi aslında istediğinden çok daha fazla kızgın çıkmıştı ama tabii ki bu Baekhyun'u konuşmaktan caydıracak gibi değildi.
"Oh, Jongdae'yi mi diyorsun?" Hımladı, uzun deve olabildiğince muzır bir şekilde gülümseyerek bakıyordu. "Şey, okuldan sonra beni dondurma yemeye götürecek... Tabii eğer senin yapmak istediğin başka bir şey yoksa. İptal edebilirim."
"Gangsterler dondurma randevularına gitmezler."
Aniden, Baekhyun kaşlarını çattı. "Evet, gidersiniz."
"Hayır, gitmeyiz."
"Dondurma sevmiyor musun?"
"Konumuz bu değil," Çatıya doğru çıkan merdiven boşluğuna geldiğinde Chanyeol mırıldandı-- tıpkı Baekhyun'un tahmin ettiği gibi. "Etrafta beni takip etmeyi kes ve evine git. O aptal ceketini ve aptal bandananı da çıkar. Daha bir kuralsız olmanın ilk şartını bile bilmiyorsun."
Anında, Baekhyun canlandı. Chanyeol'ün elinden tuttu ki bu, devi durdurup tüm vücuduyla kumrala dönecek kadar onu şaşırtmıştı. "Beni üyelerinle tanıştır!"
"Ne?"
"Çete arkadaşlarınla işte."
"Sen çok--"
"Sizin sür ya da öl dediğiniz tiplerden olduğumu kanıtlayabilirim!" Baekhyun kullandığı terimin asıl anlamının ne olduğundan bir haber şekilde söyledi.
"Baekhyun." İlk kez Baekhyun'un adını alaycı bir şekilde olmayarak ya da bilerek yanlış telaffuz etmeyerek söylüyordu. Ve fark edilmeden geçilmedi tabii. Cüce'nin yüzündeki gülümseme Chanyeol'ün dudaklarını seğirtti... neredeyse. "Etrafta oynamayı bırak artık."
"Öyle yapmıyorum ki. Senin çete sınavlarını geçebilirim. Ben sınıfta 5. sıradayım!"
Chanyeol ona sınıftaki sıralamasının kendi dünyasında bir bok bile etmediğini açıklamaya uğraşmadı bile. Sonra... Aklına bir fikir geldi.
Eğer Baekhyun'u bırakır da arkadaşlarıyla tanışmasına izin verirse... Belki aptalı korkutup kaçırabilirdi. Biraz ileri gidiyor olabilirdi ama canı cehenneme. Baekhyun'un korkudan ödünün kopmasını görmek istiyor gibiydi zaten.
Chanyeol inlemeden önce birkaç saniye geçti. "Hadi gel o zaman."
Baekhyun'un nefesi kesildi. "Seni çatıya kadar takip ediyor muyum şimdi? Wooooow."
"Sadece çeneni kapa ve beni takip et."
"Oooh, tamam!" Baekhyun olması gerektiğinden biraz daha fazla neşeliydi. "Orada ne yapacağız?"
"Kabul törenini başlatacağız." Chanyeol cevapladı. "Biriyle dövüşeceksin."
Gözlerini kırparak, Baekhyun kafasını ona doğru dikeltti. "Yani elimle suratlarına vuracağım? Öyle bir dövüş mü?"
"Evet."
Bir saniyeliğine, küçüğü susturmayı başardığını düşündü ama tabii ki de Baekhyun öyle yapar mıydı?
"Tamam! Kiminle dövüşüyorum?"
Chanyeol ona baktı. "Benimle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Think About It II chanbaek
FanfictionChanyeol bir gangsterdi ve Baekhyun bunu kurcalıyordu. "Sence de tatlı değil mi?" "Ne?" Jongdae dönüp arkasına bakarken şaşkına döndü. "Sopalı olan mı?" "Evet." "Park Chanyeol." "Adı bu mu?" "Aman tanrım, Baekhyun." yazar: Exobubz izin alınmıştır. ...