Chanyeol hoşçakal diyordu.
*
*Chanyeol daha önce hiç havaalanında bulunmamıştı, ama işte, Baekhyun'u yolculamak için oradaydı.
(Baekhyun'un annesi güvenlikten ilk olarak kendisinin geçeceğini söyleyerek onları biraz da olsa yalnız bırakmıştı.)
"Burada olduğun için teşekkürler." Baekhyun söyledi. Sesini canlı ve neşeli tutmaya çalışıyordu ama yarı yolda başarısız oluyordu. "Beni ara... yani her gün program başlayana kadar falan. Ve görüntülü de ara, yoksa senden ayrılırım--ama bunu istemem, o yüzden ara beni! Anladın mı?"
İç çekerek, Chanyeol başıyla onaylayıp, normalde sarıldığından daha sıkı bir şekilde sarılmak için kumral olanı kendine çekti. "Biliyorum, biliyorum. Daha önce de planın üstünden geçtik zaten."
Baekhyun, alnına yaslanan dudakları hissettiğinde, suratını buruşturdu. "Sadece senin sesini unutmak istemiyorum, o kadar, aptal."
"Unutmayacaksın... Eğer unutursan, o zaman ben--"
"Kıçımı tekmelersin. Biliyorum."
Siktir.
Chanyeol başını tavana doğru çevirdi. Geri zekalı lanet olası gözlerinin dolduğunu hissedebiliyordu. Tanrı kahretsin.
İçine çekip, Chanyeol dişlerini gıcırdatarak o anda her ne hissediyorsa hissetmemeye çalışıyordu-- üzüntü ya da her ne boksa.
"Seni seviyorum, Chanyeol. Bunu gerçekten kastediyorum hem de." Cücenin sesi o kadar usul ve alçaktı ki gangster bunu duyması bile gerekip gerekmediğini düşündü... "Programı unutma, tamam mı? Müzik kutun beni ancak uzun bir süreliğine mutlu edebilir, biliyorsun."
"Sorun olmayacak."
"Tamam. Pozitif düşünceler, o yüzden, aynen. Sorun olmayacak."
Baekhyun sadece gangstere başını kaldırıp huzurla bakabilecek kadar geri çekildi. "Seni yaz tatilinde geri döndüğümde göreceğim... Umarım hallolur, ama eminim ki hallolacak. Belki Noel Tatili'nde. Şimdilik gerçekten tam bilmiyorum, ama iyi olacağız. Parmak sözleri sonsuza dek. Duh!"Parmak uçlarında durarak, Baekhyun dudaklarını usulca Chanyeol'ünkilere bastırdı, ve yavaşça geri çekilmeden önce öpücük, birkaç dakika sürdü...
"Sen tanıdığım en iyi gangstersin."
"Ve sen de tanıdığım en sinir bozucu Papaya Prensi'sin."
Baekhyun sırıttı. "Ah, ama köylü beni seviyor işte. Papaya Krallığı'ndaki herkes de bunu biliyor! Seyirciler bile!"
Chanyeol homurdandı...
Ama doğruydu.
Köylü, Papaya Prensi'ni seviyordu.
Ve herkes de bunu biliyordu.
Böylelikle, öne doğru yaslandı ve onu yeniden öptü-- tıpkı filmlerdeki o havaalanı sahnelerinden biri gibi. Tatlı ama muhtaç bir şekilde. Sadece Baekhyun'un, onsuz tüm bir yılı geçireceğinden emin olacak kadar.
Öpücük, Baekhyun'u nefessiz ve, havaalanında yeniden anonslar yapılmaya başlayıncaya dek de sersemlik içinde bıraktı... Kendine gelerek, dudaklarını birbirine bastırdı ve Chanyeol'e son bir kez sarıldı.
"Hoşçakal, Yeol."
İç çekerek, Chanyeol yanağını küçük olanın başında dinlendirirken kollarını cücenin bedeninin etrafına doladı. "Seni yakında göreceğim, cüce."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Think About It II chanbaek
FanfictionChanyeol bir gangsterdi ve Baekhyun bunu kurcalıyordu. "Sence de tatlı değil mi?" "Ne?" Jongdae dönüp arkasına bakarken şaşkına döndü. "Sopalı olan mı?" "Evet." "Park Chanyeol." "Adı bu mu?" "Aman tanrım, Baekhyun." yazar: Exobubz izin alınmıştır. ...